Evet, bir yaz mevsiminin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Eylül ayına merhaba dediğimiz şu günlerde deniz, kum, güneş üçlüsüne biraz elveda deyip kendimizi sonbaharın güzelliklerine bırakma zamanı geldi. Artık sonbaharda İstanbul’un tadını çıkarma vakti. Peki neler yapabiliriz bu mevsimde İstanbulda?

Sonbaharın en güzel manzaralarından birini barındıran Atatürk Arboretumu bu mevsimde görülmeye değer yerlerden birisi. Sarıyer ilçesi Bahçeköy mevkiinde bulunan Atatürk Arboretumu sizlere sonbaharın tüm tonlarını canlı canlı gösterebilecek bir ortama sahip. Yeşil, sarı ve kırmızı renkteki bitkilerin ve ağaçların görsel şölenine şahit olmadan bu mevsimi geçirmeyin derim.

Doğayla iç içe olmayı seviyorsanız sonbaharda tadını çıkara çıkara yürüyüş yapabileceğiniz, temiz havayı içinize çekebileceğiniz bir diğer durak ise Belgrad Ormanları. İçindeki farklı yürüyüş ve koşu parkurlarında ister yürüyüş yapabilir, isterseniz de bisiklete binebilirsiniz. Sadece sonbahar renklerini ve gökyüzünün mavisini görebileceğiniz Belgrad Ormanları size fotoğraf çekilmek için de muhteşem bir manzara sunuyor. Eğer yolunuz İstanbul’un kuzeyine, Sarıyer’in arka taraflarına düşerse Belgrad Ormanlarının kokusunu içine çekmekten mahrum kalmayın.

Yok ben şehrin kalabalığından ve trafiğinden yoruldum derseniz sonbaharda gidilmeye ve görülmeye değer yerler arasında tabi ki Büyükada ve Burgazada mevcut. İki adaya da her gün yapılan vapur seferleri sayesinde kolayca ulaşmanız mümkün. Bisiklet kiralayıp gezebileceğiniz, güzel manzaralar keşfedebileceğniz, yürüyüş yapabileceğinizbu iki ada her mevsim olduğu gibi sonbahar mevsiminde de ayrı bir tat sunuyor ziyaretçilerine. Diğer mevsimlere nazaran sonbaharda tenha olmaya başlayan Büyükada ve Burgazada sizlere sonbaharın tüm güzelliklerini sunuyor.

Eğer dışarılarda gezmek sizi cezbetmiyorsa, sonbaharda İstanbul’da doyasıya gezebileceğiniz hem tarihi dokuyu tadıp hem de minik bir şehir turu yapabileceğiniz birçok seçenek mevcut. Sultanahmet’e yolunuz düşerse eğer Ayasofya Ulu Camii, Yerebatan Sarnıcı, Topkapı Sarayı ve İstanbul Arkeoloji Müzesi hem birbirlerine yakınlıkları sayesinde bir günde gezebileceğiniz, hem de İstanbul’un tarihine tanıklık edebileceğiniz yerler arasında.

Beyoğlu’na uğrarsanız da İstanbul Arkeoloji Müzesi, Rahmi Koç Müzesi, St Antuan Kilisesi ve Pera Müzesi sizlere unutulmaz deneyimler kazanacağınız saatler geçirmenizi sağlayacaktır. Her biri birbirinden değerli olan bu mekanlar sayesinde hem güzel bir gün geçirebilir hem de kaliteli vakit geçirebilirsiniz.

Yaz mevsiminin hareketliliği sizleri de yorduysa bu seçenekleri denemeyi ve gerçek İstanbul’u deneyimlemeyi, yaşadığınız şehri daha yakından tanıyıp keyfini çıkarmayı unutmayın. Şarkılara konu olmuş bu mevsimde, şarkılara konu olmuş bu şehre bir de başka bir gözden bakın erim.