Giorgia Meloni, İtalya tarihindeki ilk kadın başbakan oldu. Bir aydan kısa bir süre içinde, aşırı sağ partiler İsveç ve İtalya gibi farklı ülkelerde büyük miktarda oy topladılar. Ancak, şimdiye kadar en ciddi endişeleri çeken, Giorgia Meloni'nin İtalya'daki Kardeşleri‘nin (Fratelli d'Italia) büyük seçim zaferi ve Meloni'nin yeni İtalyan hükümetinin başbakanı olarak atanması oldu. İtalyan demokrasisinin geleceği ve ülkenin Avrupa projesine bağlılığı konusunda endişe uyandırdı…
* * * *
45 yaşındaki Meloni, 2019 yılında kendisini tanımlayan bir konuşmasında ‘Ben Giorgia, ben bir kadınım, ben bir anneyim, ben İtalyanım, ben bir Hristiyanım ve bunu benden alamazsınız‘ diyordu… Odak noktası aileyi ve ulusal kimliği korumak… Mesajları hep aynıydı… vatanseverlik, klasik aileye destek, yasadışı göçe hayır. Her şey ‘Dio, Patria e Famiglia‘(Tanrı, Anavatan ve Aile) üçlüsünde…
* * * *

Meloni, Benito Mussolini'nin faşist diktatörlüğü sırasında inşa edilen güney Roma'nın tarihsel olarak solcu bir parçası olan işçi sınıfı Romalı Garbatella mahallesinde yetişmiş… Siyasi başlangıcı, faşist kökleri olan bir siyasi örgüt olan Gençlik Cephesi hareketi... Yükselişi Berlusconi’nin kendisini 31 yaşında kabinesindeki en genç bakan yapması… Asıl dönüm noktası ise on yıl önce post-faşist Movimento Sociale'den eski arkadaşlarıyla Fratelli d'Italia'yı kurduğu zaman.
* * * *
Partisinin logosunda ulusal renklerde bir alev taşımaya devam ediyor - faşist diktatör Benito Mussolini'nin bir hatırası… Meloni'nin zafer konuşmasındaki en çarpıcı an ise, açıklamasını İngiliz yazar, gazeteci, sanat ve edebiyat eleştirmeni Gilbert Keith Chesterton'dan bir alıntıya bağlaması… Chesterton bir asırdan fazla zaman önce yazmış… ‘iki kere ikinin dört ettiğine tanıklık etmek için ateşler yakılacak. Yazın yaprakların yeşil olduğunu kanıtlamak için kılıçlar çekilecek. O zaman geldi. Hazırız.'
* * * *
Liderliğini yaptığı sağ kanat, Eylül ayındaki seçimi kazandı ve her iki mecliste de açık bir çoğunluğa sahip. İtalya'da on yıllardır bu kadar net bir güç dengesi neredeyse hiç olmadı. İlk bakışta durum böyle ama Meloni, karşılaştığı büyük zorluğun farkında görünüyor. İtalya ciddi bir ekonomik ve jeopolitik krizle karşı karşıya. Durgunluk ve toplumsal huzursuzluk korkusu büyük. Meloni'nin manevra alanı çok geniş değil…
* * * *
Meloni, sorumlu bir devlet kadınına dönüştü. Kışkırtıcı konuşmalar yapmıyor… Avrupalı bürokratlara, veya göçmenlere karşı polemik yapmıyor… Avrupa'ya ve transatlantik ittifaka açık bir bağlılıkla Meloni, AB ve NATO müttefiklerinde uyandırdığı korkuları şimdilik yatıştırmayı başarmış gözüküyor… Meloni kilit bakanlıkları deneyimli teknokratlarla doldurmak ve kabineye yalnızca kanıtlanmış politikacıları almak istedi. Ama İtalyan koalisyon siyasetinin gerçekliğine inmek zorunda kaldı. Çünkü üç partinin, özellikle dış politikada ve diğer önemli konularda da farklı pozisyonları var..
* * * *
İtalyan siyaset bilimi profesörü Lorenzo De Sio CNN Int’e verdiği demeçte, ‘Meloni, radikal sağcı seçmenlerin oy tercihlerini ifade etmiyor, çünkü ona çoğunlukla merkez sağ tarafından oy verildiğini gösteren veriler var. Meloni'nin sloganının bir tür yeni muhafazakar, yani 21. yüzyıl muhafazakarlığı olduğunu söyleyebilirim. Post-faşist mirasla çok eski bir bağlantısı olabilir, ancak şu anda siyasi platformunun özü bu değil‘ diyor…
* * * *

Ancak Meloni, bir aşırı sağ partiyi Avrupa yanlısı muhafazakar bir güce dönüştürmek için gerçekten gerekenlere sahip mi? Meloni muhtemelen bu sorunun cevabını kendisi de bilmiyor. İtalya'nın Giorgia Meloni'nin idaresinde nereye gideceğini tahmin etmek şimdilik kolay değil…