Lafonten'den masallar

Çok güzel günler yaşıyoruz, çok!

Önemseniyoruz.

Bilgilendiriliyoruz.

Seviliyoruz.

Davet ediliyoruz.

Siyasetin önemli aktörlerini görme bazen tanışma şansına bile sahip olabiliyoruz daha ne olsun?

Çok güzel günler yaşıyoruz, çok!…

Vaadler dinliyoruz , Umutlanıyoruz, yarım ağız gülümsüyor, heyecanlanıyoruz ve yalan da olsa bu yaşadıklarımız hoşumuza gidiyor…

Bir an olsun unutuyoruz.

Geleceği, İşsizliği, yokluğu, karanlığı, açlığı, hayat pahallığını kısa bir süreliğine mutluyuz ya da öyle sanıyoruz…

Çok vaadler, Hoş vaadler, Boş vaadler dinledi Cumhuriyet Türkiye’sinde bu Millet.

Oyumuzu alan aldığıyla kaldı.

Ne hesap soranı oldu, ne de yalan vaddlerin yaptırımı, cezası…

İnternette gezinince geçmişte bize vaaad edilenlere gülmeden edemedim. İşte bazıları:

Cem Uzan 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde konser eşliğinde döner-ayranlı mitingler düzenleyen Uzan'ın akılda kalan belli başlı vaatleri şöyleydi: Her işsize 350 TL maaş verilecek. Mazot 1 TL olacak.Fındık 8 TL olacak.Üniversite sınavı kalkacak.Üniversite sayısı 4 katına çıkarılacak ve daha niceleri...

Bülent Ecevit'in hayali Köykent kırsal kalkınma projesi Cumhuriyet Halk Partisi'nin 1969 yılı seçim bildirgesinde yer almıştı.

Proje ,1978-1979'da Ecevit başkanlığında,CHP iktidarı döneminde Van ve Bolu'da birer köyde uygulanmaya başlamış ancak istenilen başarı elde edilememiş birkaç köyle sınırlı kalmıştır...

Demirel'in "kim ne veriyorsa beş lira fazlasını vereceğim" sözü siyasi literatürde yerini aldı.Yüzde 27 oyla iktidar oldu ancak sözlerini yerine getirmeden Özal'ın vefatının ardından Çankaya Köşkü'ne çıktı.

DYP-SHP hükümetinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı olan Çiller herkese biri ev biri araba olmak üzere iki anahtar vaat etti.''Her mahallede yüz trilyoner olacak'' dedi bunu ''her köylüye traktör'' sözü takip etti.Demirel sonrası Başbakanlık koltuğuna oturdu ama verdiği sözleri yerine getirmedi...

Necmettin Erbakan ise vaad yarışında rakiplerinin hiçbirisinden geri kalmadı. Taksim Meydanı'na Cami yapma sözü veren Erbakan seçmene 5 bin tank üreteceğiz deyip her İle bir havaalanı ve hızlı tren vaat etti.

REFAHYOL iktidarında Başbakan olan Erbakan, işçi memur ve emekli maaşlarına süper zamlar yaptı. Ancak 28 Şubatta gerçekleştirilen darbe sebebiyle vaadlerini yerine getiremeden iktidardan indirildi...

Mesut Yılmaz o günlerdeki en büyük rakibi olan Çiller'den geri durmadı ve en büyük vaadini 1999 seçimlerinde "Susurluk'u çözeceğiz" diyerek verdi.

Ancak Susurluk'u çözmek kimseye nasip olmadı...

MHP lideri Devlet Bahçeli ise 1999 seçimlerinde "Apo'yu idam edeceğiz" vaadinde bulundu.

Sandıktan ikinci parti olarak çıkan MHP hükümet ortağı olmasına rağmen bu sözünü yerine getiremedi...

CHP, 2002 seçimlerine üniversiteye giriş sınavlarını kaldırma ve 1 milyon işsize iş sözü ile girmişti. İktidar olamayınca doğal olarak hiçbirini yerine getiremedi. Kemal Kılıçdaroğlu ise vaad yarışında Deniz Baykal'ı da geçti.

Yoksul ailelere 600 lira maaş bağlayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu'nun "parayı nerden bulacaksın?" sorusuna verdiği "benim adım Kemal ben bulurum" cevabı ise kimseyi tatmin etmeye yetmedi. Parası olmayana bedelsiz askerlik ve askerlik süresini 6 aya indirme vaatleri de halk tarafından şaşkınlıkla karşılandı..

Recep Tayyip Erdoğan, iktidara geldikleri takdirde vaatlerini şu şekilde sıralamıştı: "Dokunulmazlıkları kesinlikle kaldıracağız. Trafik sorununa özellikle büyük şehirlerdeki ve en öncelikli İstanbul'da ki trafik sorununa kesin çözüm bulacağız. Çalışanı ihya edeceğiz, yaşam standartlarını yükselteceğiz. 12 eylül darbecileri yargılanacak.Kürt meselesini özgürlükler zemininde ele alacağız. AK Parti iktidar olunca fakir fukara olmayacak. Adamın altında mercedes var ama cebinde yeşil kart var. Zavallı vatandaşlarımız perişan. Yeşil kart yerine Türkiye Cumhuriyeti'nin nüfus cüzdanı her yerde geçerli olacak" ifadelerini kullanmıştı.

Ne güzel demiş Ahmet kaya:

Gece yarısı vardiyada işçiler tedirgin üşümekte
İş’ten değil, güç’ten değil, içten üşümekte
Zaman geçmekte, zaman gecikmekte, zaman üşümekte
Yalan da olsa birleşiyorlar
Ama, bu da yetmiyor

Karanlıkla, sömürüyle, zulümle, bizi bizden etmek isteyenlere, birliğimizi beraberliğimizi bozmak isteyenlere karşı verdiğimiz savaşta elimizde avucumuz da var olan tek silahımızı yani oyumuzu almak için boş vaadlerle, güzel sözlerle, yalan gülümsemelerle sırtımızın sıvazlanması, bize yetmiyor.

Daha gerçekçi, daha bağlayıcı, daha garanti ve daha güven veren projeler ve söylemlerle geleceği görmek, doğruluğunu sorgulamak her yurttaşın en demokratik hakkıdır.

Bütün bu doğrulara saygı gösterip millete olmayacak duaya amin dedirtmemek te ahlak ve kişilik sahibi siyasetçilerimize kalıyor.

Gerisi Lefonten’den Masallar.

Vesselam…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi