Halka müdahale muhtara tehdit

Halka müdahale muhtara tehdit
Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin çağrısı ile inşaat yapılamayacağına dair kesinleşmiş mahkeme kararı olan 564 ada, 14 parsel önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya inşaatı yapan Albatros Turizm ve Otelcilik Şirketi avukatları ve şirket yetkililerinin de katılması gerginliğe neden oldu. Yapılan açıklamalara müdahale eden şirket yetkilileri, Ataköy 1. Kısım Mahalle Muhtarı Muammer Aksoy'u da üstü kapalı tehdit etti.

Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin çağrısı ile Ataköy 1. Kısım da üzerinde hüküm kurulmuş mahkeme kararı ve devam eden bir dava daha varken inşaat yapmak için etrafı çevrilen 564 ada, 14 parsel önünde bir araya gelen vatandaşlar, Albatros Turizm ve Otelcilik Şirketi avukatları ve şirketle ilgisinin ne olduğu bilinmeyen kişilerle karşılaştı. Dernek yetkililerinin gazetecilere açıklama yapmasını sık sık sözlü laf atmalarla kesmeye kalkan şirket avukatları ve şirket yetkilisi olduğu tahmin edilen kişiler, vatandaşların tepkisine neden oldu.


İzin vermeyeceğiz

Konuyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar, 2022 Mayıs ayında İBB tarafından askıya çıkarılan imar değişikliğinin bölgedeki hiç bir binayı etkilemediğini, imar durumlarında herhangi bir değişikliğe gidilmediğini ancak bölgede bulunan ve orjinalinde ‘Kreş Alanı’ olarak ayrılan yeşil alanla ilgili yapılan bir değişikliğin bu gün itiraz ettikleri yeşil alana beton bir blok yerleştirmek olduğunu belirtti. Geçtiğimiz yıl yapılan plan değişikliği ile asıl amacın Ataköy planını bozmak olduğunu belirten Prof. Dr. Ayfer Kaynar, “Bu alana inşaat yapılması demek, Ataköy’ün yeşil alanlarının tamamının imara açılması demektir. Bugün yürüyen ve üzerinde hüküm kurulmuş bir mahkeme kararına rağmen tekrar canlandırılarak, Ataköy'e tahsis edilmiş olan uluslararası literatürde bir mahallenin kalbine deprem de kaldıraç olarak kullanarak bir beton hançer saplanmak isteniyor. Ataköy Cumhuriyetin kentsel tasarımlı ilk özel projesidir. Mahallenin ortasındaki bir alanı sırf belli şirketler kazanacak diye mahallenin huzurunu bozacak biçimde betonlaşmasına izin vermeyeceğiz. Ve bunda dahli olanları sonrasında da takip edeceğiz. Mahkeme kararına rağmen tekrar bir işlem başlatıldı. Bunda kimlerin sorumluluğu var bunu anlamak lazım” dedi. 


İmar artığı arsa

564 ada, 14 parsel olarak bilinen arazinin 2 bin 649 metrekare arsa imar artığı olarak parsellendiğini ve Ataköy 1. Kısım yapılırken de arsa, içinde havuz bulunan bir parka çevrildiğini anlatan Kaynar, Emlak Bankası’nın kapatılmasıyla imar atığı olan arsanın TOKİ’ye devrolduğunu, TOKİ’nin de turistik otel yapılmak üzere 2004 yılında arsayı Mustafa Yılmaz isimli bir şahsa sattığını, 2007 yılında ise arsanın el değiştirerek Albatros Turizm ve Otelcilik Anonim Şirketi’ne devredildiğini söyledi. Kaynar, “Aynı yıl imar durumu turizm tesis alanına çevrildi. 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapılarak 0.90 olan emsal artırılarak 2.5 emsale çıkarıldı. 5 kat izni olan arsada yükseklik serbest bırakıldı. Konutların arasında içinde 50’ye yakın ağacın bulunduğu park özelliğindeki arsaya gökdelen için onay verildi” açıklamasını yaptı. 


Bu hatalı bir satıştır

2007 yılında ise ilgili arsanın imar durumunun turizm tesis alanına çevrildiğini belirten Kaynar, “O dönemde yaptığımız çalışmalar ve itiraz davamız sonucu mahkeme, bu durumun şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına aykırı olduğuna hükmetti. Deprem riski taşıyan bölgede 70 metre yükseklik verilmesinin sakıncalarının da anlatıldığı karar da
1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile buna dayanak olan 1/5000 ölçekli Nazım İmar planlarını uyuşmazlık konusu olan söz konusu ada yönünden iptal etti” dedi. Asıl yanlışın TOKİ’nin yaptığı satış olduğunu ve satışın hukuka aykırı olduğunu dile getiren Kaynar, “Bizim talebimiz şudur, madem mülkiyet vardı bu mülkiyeti, devletin başka bir yerde karşılaması lazım. Bu hatalı bir satıştır. Bütün bunlarla ilgili şimdi ikinci mahkeme sürerken seçime 2 ay kala bu acele nedir? Bakırköy Belediyesi bu ruhsatı nasıl vermiştir? Bakırköy Belediyesi buna neden itiraz etmemiştir? Burası hala daha edevlette kentsel dönüşüm alanı iken, Bakırköy Zeytinlik Mahallesi'nin depremde toplanacağı yegane alanken burası nasıl imara açılır” diye konuştu.


Halkı bölüyorlar

Geçmiş dönem TMMOB Başkan Yardımcısı Cemal Beşiktepe ise 60 yıl önce Emlak Bank’ın söz konusu alana başka bir yağmaya uğramasın diye dönemin mevzuatına uygun bir şekide iyi niyetli olarak parsel numarası verdiğini söyleyerek, “3194 sayılı İmar Kanununa ve Anayasaya göre parklar, yollar, yeşil alanlar teşhire konu olamaz. Ataköy üzerinde son 20 yıldır bir oyun oynanıyor. Yeşil alanlarımızın imara açılmasıyla ilgili benimde davacı olarak müdahil olduğum idari mahkemeleri biz hep kazandık. Onları nasıl püskürttüysek, burayı da püskürteceğiz. Bizim ulaşamadığımız kapalı kapılar ardında bazı sermaye gurupları imar planı adı altında yeşilimizi yapılaşmaya açıyorlar. Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları olarak halkın lehine olan planlara karşı başlattığımız tüm süreçlerde, sermaye gurupları yerel bölgede yaşayan insanları satın alarak üstümüze saldılar. Bu gün bunu burada da görüyoruz. Halkı bölüyorlar” dedi. CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve İBB Başkanı Ekremİmamoğlu’na, söz konusu alana inşaat yapılması için verdiği ruhsattan ötürü Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun kulağını çekmeye davet eden Beşiktepe, “Çünkü biz karanlığın kabadayılarına karşı sabahı temsil ediyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi. 


Peşini bırakmayacağız

Konuyla ilgili açıklama yapan Yüksek Mimar ve Kent Plancısı Asuman Yarkın Yeşilırmak da Bakırköy’ün merkez mahallerinin ortasında tek toplanma alanı olan bölgeye inşaat yapmanın, Ataköy’deki tüm yeşil alanlara inşaat yapılması anlamını taşıdığını belirtti. Beklenen büyük İstanbul depremiyle birlikte, en çok yıkımın olacağı ilçeler arasında sayılan Bakırköy’de, kamuya ait bir alana inşaat yapmanın ne hukuken, ne de vicdanen kabul edilir olmadığını dile getiren Yeşilırmak, “Bu mücadele kamusal alanını koruyanlarla, yatırımını koruyan sermaye guruplarının arasındaki mücadeledir. Buna da kamusal alanı özelleştiren TOKİ yol açmıştır” dedi. Ataköy 1. Kısım sakinlerinden olan Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Timur ise Bakırköy’de daire fiyatları 1 lira iken, buradaki insanların sosyal donatı alanlarıyla ve yeşil alanlarıyla planlı bir şekilde yapılan Ataköy’deki evlerini 2 lira fazla ödeyerek 3 liraya aldığını belirterek, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile başlayan satış süreciyle ilgili hukuk mücadelelerini uzun zamandır devam ettirdiklerini söyledi. Sedat Timur, hem parti hem de mahalleli olarak davanın peşini bırakmayacaklarını ifade etti. 


Alandan uzaklaştı

Konuyla ilgili düşüncelerini sorduğumuz Ataköy 1. Kısım Mahalle Muhtarı Muammer Aksoy’un, söz konusu alanın dünden bugüne geliş sürecini anlattığı sırada, şirket yetkilisi olduğu tahmin edilen bir şahıs tarafından, “Buraya inşaat yapılması sana niye dokunuyor?” sorusu yöneltildi. Mahallenin seçilmiş muhtarı olarak halkına dokunan her şeyin kendisine de dokunduğunu söyleyen Muhtar Aksoy, bu kez de “Sana dokunacak” tehdidine maruz kaldı. Tehditkar tavrından dolayı tepki gösterilen kişi alandan hızla ayrılırken, kişiyi görüntülemeye çalışan gazetecinin basın kartını soran şirket taraftarları, görüntü alınmasına da engel olmaya çalıştı. Bu arada basın açıklamasına katılan vatandaşları avanta alamadıkları için eylem yapmakla suçlayan şirket yetkilileri, gerginliğin artmasına neden oldu.


BURASI HİÇBİR ZAMAN YEŞİL ALAN OLMADI

Konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz Albatros Turizm ve Otelcilik ?Sirketi avukatlarından olan Cem İlkgelen ise alanın 1957'den beri konut imarına açık olduğunu, hiçbir zaman yeşil alan olarak gösterilmediğini ve yeşile duyarlı kişiler üzerinde bir algı çalışması yapıldığını iddia etti. Söz konusu parselin hiçbir zaman yeşil alan olmadığını, 2023 yılında İBB’den aldıkları evrakta, 1957 tarihli planlarda, 1986 ve 1990 tarihli planlarda yüksek konut alanında kaldığının açıkça belirtildiğini söyledi. Söz konusu alanın öncesinde tercihli kullanım fonksiyonuna çevrildiğini, Danıştay’ın da bölgenin dokusunu bozacağı kanaati ile otel veya turizm alanı şeklindeki fonksiyonunu değiştirdiğini söyleyen İlkgelen, Bakanlığın da Danıştay'ın gerekçeli kararına uygun şekilde yeni plan yaptığını, çevre binaların yarı oranında emsal hakkı tanıyarak konut fonksiyonu verdiğini belirtti. Alana asılan ‘Deprem toplanma alanı’ tabelasını ise Bakırköy Belediyesi’nin yanlışlıkla astığını söyleyen Avukat Cem İlkgelen, “Özel mülkiyete tabi taşınmazlar toplanma alanı olarak belirlenemeyeceğini ifade ettiklerini belirterek, belediyenin bu yanlışı düzelttiğini söyledi. 

SELVİ SARITAÇ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.