Once zehirlendi sonra kovuldu!

Once zehirlendi sonra kovuldu!
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde 2016'da yaşanan zehirlenme olayının yankıları hala sürüyor. İki yıl önce zehirlenme olayını kamuoyuyla paylaşan hasta bakıcı Cemal Bilgin bu nedenden ötürü hala işsiz olduğunu belirterek Damga'ya konuştu. Bilgin, “Aradan iki sene geçti ama hala adalet sağlanmadı. İki yıldır işsizim. Gerçeği ortaya çıkarıp dillendirdiğim için hakkımda on tane dava açıldı. Artık adalet istiyorum” diye konuştu

2016 yılında İstanbul Üniversitesi ÇAPA Tıp Fakültesi'nde, çok sayıda hastane çalışanı yemekten dolayı zehirlenmiş ve uzun süre tedavi görmek zorunda kalmıştı. Yaşanan olayı o dönem kamuoyu ile paylaşan 12 yıllık hasta bakıcı Cemal Bilgin, çalışanların yemekten zehirlendiğini gizlemek isteyen bir fakülte yönetimi olduğunu söylemiş ve zehirlenmenin sebebinin yemek kaynaklı olduğunu tıbbi belgelerle ispat etmişti. Yaşanan bu gelişmeler üzerine işten çıkartılan Bilgin, iki yıldır işsiz. Çok ciddi bir mağduriyet ve sıkıntı yaşadığını anlatan Bilgin, bugünde hakkında açılmış 10'un üzerinde dava olduğunu söyleyerek, “Artık yeter diyecek bir noktadayım” dedi.

Sahte belgeleri ifşa etti
Olayı en başından bugününe kadar gazetemize anlatan Bilgin, “ÇAPA'da hasta bakıcı olarak çalışıyordum. Çalışanların yediği yemekten sonra besin zehirlenmesi meydana geldi. İnsanlara zehirlenme yok, yemek kaynaklı bakteri üremedi diye temiz raporu verdiler. Daha sonra araştırdık ki bu raporlar sahte raporlarmış. Bu sahte raporlarla mikrobiyoloji odasına gittim. Hocalar şaşırdı. Oradaki hoca bakteri ürediğine dair gerçek belgeleri verdi. Yönetime başvurdum. Beni işten çıkardılar” dedi.

Terörist muamelesi gördüm
Gerçeği ortaya çıkardığı için terörist muamelesi gördüğünü ve fakülte yönetiminden tehditler aldığını belirten Bilgin, “Yaşanan olaylar sonrası hakkımda birçok soruşturma ve mahkeme süreci geçirdim. Bu pürüzü araştırmaları gerekirken; bana teröre yardım ve yataklıktan dava açtılar. Terörist muamelesi yaptılar. Bana; 'bizim arkamızda AKP hükümeti var, seni bitiririz' dediler. Ben Yozgatlıyım muhafazakar milliyetçi bir aileden geliyorum bizi kılıktan kılığa soktular. Biz hak mücadelesi yapıyoruz bizim devletle mücadelemiz yok hükümetle bir mücadelemiz yok” diye konuştu. 

Fakülte sekreteri tehdit etti
Fakülte sekreteri tarafından sık sık tehdit edildiğini de iddia eden Bilgin, “ Bana fakülte sektereri 'Halinize şükredin ve susun. Savcı da bizim devlet de bizim biz ne dersek onu uygulamak zorundasınız' dedi. Ama ben bunu Ankara'ya gidip AK Partili isimlere söylediğimde böyle bir şeyin mümkün olamayacağını belirttiler. Yani bizi ve hak arayan her insanı öcü gibi gösteriyorlar. Biz hakkımızı istiyoruz. Ben işimi geri istiyorum. Başka bir davam yok” şeklinde konuştu.

4 davayı kazandım
Hakkında açılan davaların dördünü kazandığını fakat İstanbul Üniversitesi'nin bu kararların yükümlülüklerini yerine getirmediğini de ifade eden Bilgin, “Ortada ciddi bir yönetim zaafiyeti var. Mahkeme yoluyla beni şikayet ediyorlar kazanan ben oluyorum ama mahkeme kararlarını ciddiye almıyorlar. Artık davalara gittiğimde hakim ya da savcı bile gülüyor. 'Böyle iş mi olur' diyor. Gerisini siz düşünün” dedi. ANIL BODUÇ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.