Organize bir linç girişimi

Organize bir linç girişimi
Gittiği şehit cenazesinde saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu bir organize linç girişimi. Aslında bir terör saldırısı” dedi. “Ben iki kez güvenlik güçlerinin akrep aracına bindim” diyen Kılıçdaroğlu, “Bir PKK saldırısı bir de bu saldırı. İkisi arasında bir fark yok” ifadelerini kullandı

Ankara'da gittiği şehit ecenazesinde fiziki saldırıya uğrayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genele merkezinde basın mensuplarını ağırladı. Kendisinin gayet iyi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın saldırının yapıldığı yerde yaptığı açıklamayla ilgili, "Tabi Hulusi bey o atmosferin etkisi ile mi o konuşmayı yaptı yoksa başka bir gerekçe mi vardı, onu bilemiyorum. Bunu Hulusi beye sormak lazım. Çok farklı düşünmek istemiyorum. Kalabalık var, onların dağılması lazım. Dolayısıyla böyle bir açıklama ile onların dağılmasını isteyebilir. Dolayısıyla o atmosferin getirdiği bir konuşma olarak yorumluyorum" dedi.

Sopalar bile dağıtılıyordu
Akkuzulu'daki saldırı için "Bu bir organize linç girişimi. Aslında bir terör saldırısı" diyen Kılıçdaroğlu, "Sıradan rutin bir protesto alarak düşünmemek lazım. Sıradan rutin bir protesto değil. Bu bir siyasetçiye karşı organize bir linç girişimi. Onlar da, bunlar da terörist. Ben iki kez güvenlik güçlerinin akrep aracına bindim. Bir PKK saldırısı bir de bu saldırı. İkisi arasında bir fark yok. Onlar da terörist bunlar da terörist. Korumalar olmasa linç olacaktı" dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için "Kutuplaşmadan, kandan medet uman kişiye içişleri bakanı denmez" diyen CHP lideri Akkuzulu'da olanlar için ise "Bizim geldiğimizden de haberleri vardı. Olay sırasında hazırlanmış sopalar bile dağıtılıyordu" bilgisini verdi.


Kaos isteyen çok çevre var
Türkiye'nin normalleşmesi gerektiğini vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Türkiyenin normalleşmesini istemeyen, üzülerek ifade edeyim, siyasetçiler ve başka unsurlar da var. Türkiye'nin süratle normalleşmesi gerekiyor, çok ciddi sorunları var. Türkiye özellikle dış politikada üzerinde pazarlıklar yapılan bir ülke haline geldi. Bir ucunda Trump var bir ucunda Putin var. Dolayısıyla bu kadar sıkışmış bir Türkiye'nin en azından siyaset olarak ortak hareket etmeye, ortak tepki vermeye ihtiyacı var. Sonuçta bu ülke hepimizin ülkesi ve ülkede huzurun egemen olmasını istiyoruz; ama bunu istemeyen başka mecraların olduğunu, başka siyasetçiler olduğunu, çok ayrıştırıcı, çok kutuplaştırıcı, toplumda kin ve nefret tohumları eken söylemlerde bulunan siyasetçilerin olduğunu görüyoruz. Bunlar geçmişte de Türkiye'ye büyük zararlar verdi, bugün de korkarım ki aynı zararları vermek için kendilerine özel bir yol haritası belirlemişler. Bu Türkiye'nin geleceği açısından sıkıntılı. Yani başka unsurlar derken, üç aşağı beş yukarı hepimiz tahmin edebiliriz. Türkiye'de bir kaosun çıkması, Türkiye'de bir kargaşanın çıkmasını isteyen çok çevre var. Bu çevrelere izin vermemek lazım" ifadelerini kullandı.

Zırhlı aracı iade ettik
CHP İl başkanlarının 81 ilde açıklama yaptığını da dile getiren Kılıçdaroğlu, "Alanda yani sokakta bir eylem yapılmasının doğru olmadığını ifade ettik; çünkü bu provakatörlere ciddi fırsatlar tanıyabilir" dedi. Konuşmasında, zırhlı makam aracını iade ettiğini de aktaran Kılıçdaroğlu, "Epey oluyor, ihtiyaç duymadık. Tabi şartlar ne olur, kestirmek zor. Şartlar bizi bir zırhlı araca binmeye mecbur ederse alırız. Bugün düşündüğümüz bir olay değil. Gerekirse kendi güvenliğimizi kendimiz de sağlayabiliriz" dedi.

Demek ki duyum alıyorlar
CHP Genel Merkezi'nde özel önlem olup, olmadığı sorulan Kılıçdaroğlu, "Talebimiz olmadı; ama şunu ben görüyorum. Sabah gelirken veya akşam çıkarken korumaların elinde bazen uzun namlulu silahlar oluyor. Demek ki bir duyum alıyorlar herhalde. O duyum nedeniyle biraz daha önlemleri sıkılaştırıyorlar, diye düşünüyoruz. Bazen ellerinde hiç silah yok. Biz rahatlıkla gidip, gelebiliyoruz. Bazen ellerinde uzun namlulu silahlar oluyor, bazen sayıları artıyor, bazen sayıları azalıyor" diye konuştu.


Diyaloglar iyiydi
Şehit cenazesinde uğradığı saldırı sonrası sığındığı evde yaşadıklarını da anlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Diyaloglar iyiydi. Aileden birisi Mansur beye diğeri de AK Parti'ye oy verdiğini söyledi. Biraz korktular, 'Evimiz yani taşlanır, yanar. Fakir biriyim, burayı zor bela yaptık. Nasıl olacak?' diye paniğe kapıldılar. Sonra oradaki polisler, korumalar, Emniyet Genel Müdürü, 'Meraklanma öyle bir şey olmaz' diye söylediler. Muhammet vardı çocuğu. Muhammet ile sonra ayrılırken vedalaştık, elimi öptü, ben de onu kucakladım. Küçük bir çocukları vardı, bir de 3 aylık çocukları vardı" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.