Başlıktaki renkler muhteşem güzellikte bir şehrin, değerlerine ve doğasına sahip çıkan bir halkın renkleri. Kentin her yeri mor ve beyaz renklerle ışıl ışıl süslenmiş, son zamanların parlayan yıldızı Karadeniz’in incisi Ordu'ya ait.

Yıllar sonra Ordu ve çevrelerini etraflıca gezme fırsatım oldu. Özellikle ilgimi çeken dünyanın en sakin şehirlerinden birisi seçilen perşembe ilçesiydi. Bu şehirde 29 yıl önce turizm ve otel işletmeciliği okumuştum. Bu anlamda, perşembenin bendeki yeri bambaşkadır. Muhteşem doğal güzellikleri, yeşil ile mavinin nefes kesen birleşimi, Ege ve Akdeniz’i aratmayacak koyları ile eşi ve benzerine az rastlanır bir ilçe.

Eski ismi Vona olan ilçe 1945 yalında perşembe adını almıştır. Halkın yaşlılarına nerelisiniz? diye sorduğunuzda “vonalıyım” cevabını alırsınız. Bolaman mevkisinde vonalı Celal ve sera botanikte muhteşem yöresel yemekleri en taze balıkları yiyebilirsiniz. Bir anlamda perşembe için, balığın ve balıkçılığın başkenti diyebiliriz. Perşembe Tarihe ışık tutan tarihi mekanları da bünyesinde barındırıyor. Hoynat Adası, Yason Burnu ve Yason Kilisesi muhteşem güzellikteler. Günümüzde bakir kalmış, doğasına hiç dokunulmadan bu günlere gelmiş bir ilçe olarak göze çarpıyor. Bu doğa harikası ilçenin nasıl? böyle doğal kaldığını bir bilene soralım dedik. Belediye başkanı Mustafa Sayım Tandoğan’ın kapısını çaldık.

Öncelikle Sn. Başkana misafir perverliği adına teşekkür ediyorum. Bize; “bir şehri halk ile birlikte Halkın istek ve arzuları doğrultusunda yönetirseniz, o şehirde huzur ve refahı yakalamış olursunuz” diye izah etti. Yüzlerce teklifler ve projeler gelmesine rağmen doğa harikası koyları hiç kimselere peşkeş çekilmediğini, ücretsiz olarak sadece halkın hizmetine sunduklarının altını çizerek anlattı. Hoynat adasının bir çöplük olmaktan nasıl kurtardıklarını çevre düzenlemesi ile muhteşem bir plaja nasıl dönüştürdüklerini anlattı. Karadeniz otoyolunun, sahilden geçmemesi için, muhteşem doğayı ve güzelliklerin yok olmaması adına, perşembe halkının verdiği mücadeleyi anlattı. Bir de yardım meleği Taylan İskenderi anlattı. Köyün birinde, doğuştan yürüme engelli gence, kendi arabasını satıp akülü araba aldığını anlattı. Korona virüsten dolayı evde eğitim ve öğretim gören, bilgisayarı olmayan öğrencilere, kapı kapı dolaşıp bilgisayar parası topladığını anlattı.

Dünya genelinde sakin şehir ünvanı kolay alınmıyor. Hak etmek lazım, tıpkı perşembe halkının doğayı korumak uğruna verdiği mücadele gibi mücadele etmek lazım.

Perşembe sakin şehir ünvanını sonuna kadar hak ediyor. Kaymakamından, Belediye başkanına sivil toplum örgütlerinden derneklerine, çiftçisinden esnafına kadar bir bütün olmuş perşembe halkı var.

Ne mutlu böyle bir şehirde yaşayanlara, ne mutlu yaşadığı şehri mutluluk ve iyiliklerle dolduranlara. Sakin ve mutlu insan şehri vona’ya perşembeli rahmetli Kamil Sönmez’in türküsü ile veda edelim.

"Akşam oldu yanıyor da

Vona'nın ışıkları

Hiç aklımdan çıkmıyor da

Yarin konuşukları

Oy kemençe kemençe de

Nerde idin dün gece

Atar kırarım seni de

Eğlencesin eğlence"

Saygılarımla