Özlem Akarken: Eski siyasetçileri özler olduk

Özlem Akarken: Eski siyasetçileri özler olduk
28 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Damga'ya konuşan Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Başkanı Özlem Akarken, “Bizler Süleyman Demirel'i, Bülent Ecevit', Alparslan Türkeş'i özler olduk." dedi.

ANIL BODUÇ- 14 Mayıs'taki seçimin ardından ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçim öncesi Damga'ya konuşan SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken hem sendika olarak beklentilerini hem de şahsi olarak seçimlere ilişkin düşüncelerini paylaştı.

28 Mayıs öncesi yüreklerinin hüzünle karışık olduğunu vurgulayan Akarken, “Büyüklerimiz der ki; sofranda bal var ise, Bağdattan atlı gelir. Tezgahın sağlam ise ipekler katlı gelir, ateş düştüğü yeri yakar , ölü senin değilse helvası tatlı gelir. Seçim sonucunda yürekler hüzünle karışık. Şu anda Cumhur ittifakını destekleyenler zafer nidaları atmakta. Geçinemiyoruz, staj mağdurları ,yardımcı hizmetler sınıfı sendikalara getirilen yüzde iki barajları kalksın diyenler kafa kafaya gelmiş durumda . Bağımsız sendikacılık yapan siyasi otoritenin arkasına sığınmayanlar bizler ise vatanımız milletimiz için ne hayırlısı ise o olsun diyoruz” dedi.

İlk turda bitsin isterdik

Seçimin ilk turda bitmesini istediklerinin altını çizen Akarken, “Zamanla gençlerin bu ülkeden gideceğine inanmasakta, farklı politikalar uygulanmasa ve nefret dili kullanılırsa gençlerin vatanlarını terk etmeye başlayacağını düşünüyoruz. Birçok genç mezun olduğu okullardan farklı işlerde çalışmayı kabul etmeyi bırakın iş bulamaz duruma geldi. Seçim sonucunda milletimizin halkımızın takdiriyle beraber, eksikliklerin yanlışların olduğunu maalesef gördük. Bir kesim ya karanlık ya aydınlık, ya iyi ya kötü , ya doğru ya yanlış, ya bahar ya kış derken elimiz vicdanımızda seçimin birinci turda bitmesini istedik. Lakin bitmedi ikinci tura kaldı. Bizler Süleyman Demirel'i, Bülent Ecevit'i, Alparslan Türkeş'leri özler olduk. Siyasetçilerin tatlı ama bir o kadar sert eleştirilerini sohbetlerini belli bir saygıyla milletin huzurunda TRT ekranlarına yansıyan hallerini özler olduk. Bizler maalesef tarihimizden ders almadık, hatırlayarak unutmayarak unutturmayarak değil herkese güvenerek belli bir yola girildi” ifadelerini kullandı.

sen2.jpg

Siyasetçiler sınıfta kaldı

Siyasetçiler içinde sitemkar konuşan Akarken, “Seçimle beraber yetinmeyi biliriz dedik, bize verdiği kadarıyla hayatın hoş bilsekte bilmesekte yara bere içinde bu yollardan geçmeye mührümüzü bastık. Halkımız seçme seçilme ve millet iradesiyle seçme hakkını kullanmış, yanlışlarıyla doğrularıyla seçim ikinci tura kalmıştır. Burada anket yapan kamuoyuna yüzde oranlarla cevap veren firmalar ve ne olursa olsun siyasetçiler sınıfta kalmıştır. Özellikle meclise giren bir partinin 6284 sayılı kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun kaldırılmasına dair isteğimizi AK Parti'ye ilettik demesi bile bizleri derinden yaralamıştır” dedi.

HÜDA-PAR endişe veriyor

HÜDA-PAR'ın Meclis'te olmasından rahatsızlık duyduklarını da aktaran Özlem Akarken, “Türkiye coğrafi konum olarak tabiri caizse birçok ülkenin topraklarında gözü olan bir yerdedir. Bu bölgede emeli olan ülkelerin ortaya çıkan tabloda, her durumda Türkler aleyhine gidişatı bozan belli bir iradenin mecliste olması önem arz etmektedir. Sykes-Picot anlaşmasını ülkece çok konuşmasak da ve okullarda çok vurgulamasak da, yakın tarihimizi okuyanlardan bilmeyen yoktur. Sevr' in "prekürsör"ü veya "ayak sesi" denebilecek niteliktedir.. Biz Türkler daha ziyade Sevr Anlaşmasına lanet okuyor ve Lozan'a övgü besteliyor olsak da; Batı, Sykes-Picot' u Sevr'den daha önemli sayar. Bunu görmezden gelmemiz mümkün değildir. PKK'yla FETÖ ile içleştirilenler ve HÜDA PAR'ın meclise girmesi maalesef Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün kurduğu meclise uygun olmamıştır. Hak hukuk adalet derken Gaffar Okkan'ın Konca Kuriş’in anılarına maalesef saygısızlık derecesinde imza atmış bulunmaktayız. Her ne olursa olsun Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün izinden gidenler olarak vatanımız ve milletimiz için hayırlı olacak, vatanımız bölünmez bütünlüğüne zarar vermeyecek şekilde ötekileştirici değil birleştirici bir cumhurbaşkanının seçilmesi güçlendirilmiş parlamenter sistemin iyi işlenmesinin sağlanması ve milli iradenin kalbi olan Meclis'e ve Cumhuriyet'imize iade edileceği umut etmekteyiz. Mühür son söz halktadır. Bilginin ışığını karanlığa taşıyanlar için yılgınlık, yorgunluk, vazgeçmek yoktur.Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; ‘’Şayet bir gün , çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun’’ Oy vererek üzerimize düşenleri yaparak yarına umutla bakacağız. Adil bir seçim olması dileğiyle” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.