Tamam lan! Girin suya!

İnsanoğlunun hırslı varlıklar olduğunu anlatan gereksiz hırsın, yenilgiyi hazmedememenin küçüklüğünü gösteren bir atasözüdür. "yenilen güreşçi güreşe doymaz"
Bazen tavla bile oynarken karşılaşırsınız böyleleriyle, hadi ama bi kere daha,bi kere daha oynayalım der yenilen kişi bazen hazımsızlıktan bazen kibirden bazen hırstan kabullenemez yenilgiyi.
Sonucun değişmeyecek olması aklına gelebilecek en son şeydir.
İnsanlık için güzel şeyler yaratan, üreten, aynı zaman da kendi içinde güzellikler kazanmış demektir.
Fazla hırsla ilgili olarak anlatılan kıssadan hisse bir hikaye ve yaşanmış gerçek bir olay anlatayım istedim bu gün size konuyla ilgili.
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş hızla büyümüş ve neredeyse kabak ağacıyla aynı boya gelmiş.
Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa; Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?
"10 Yılda" demiş ağaç. "10 Yılda mı?" diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak. "Ben neredeyse 2 ayda seninle aynı boya geldim bak!"
"Doğru" demiş ağaç "doğru"
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak önce üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağı doğru inmeye başlamış.
Sormuş endişeyle kavağa; Neler oluyor bana ağaç?
''Ölüyorsun'' demiş kavak.
''Niçin ?''
"Benim on yılda geldiğim yere sen iki ayda gelmeye çalıştığın için."
Hırs, bir sandalın yelkenini şişiren rüzgara benzer; fazlası gemiyi batırır, azı da gemiyi olduğu yerde tutar.
Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Başkalarına karşı zafer kazanan kuvvetlidir. Kendi nefsine karşı zafer kazanan ise kudretlidir.
1940'lı yılların ortasında Adana Demirspor su topu takımı kurar. Takımın başına da Muharrem Gülergin getirilir. Ama problem şu ki Adana'da nizami havuz bir tanedir ve onda da pek sıra gelmez zengin çocuklarından. Muharrem hiç gocunmaz. 
DSİ kanallarında çalıştırır Adana'nın gençlerini. Kendi de zaten 20 yaşında var yok. Demirspor'lu gençler kanala su verildikçe çalışarak önce Çukurova şampiyonu olurlar. Sonra İstanbul Moda Havuzunda Türkiye finallerine katılırlar. Gençler otobüste yatmakta maç günü havuza girip rakiplerini yenmektedir. Sonunda finale     kadar gelirler.
Üstelik antrenörlük ve kaptanlık yapan Muharrem'in parmağı da kırılmıştır. Rakibi 7-6 yenerler ama herbiri kendi arabası ile gelen yalı çocukları ilk defa doğru düzgün havuz gören, otobüste yatan Adanalılara yenilmeyi yediremez kendilerine.
Başlarlar itiraza "efendim top beş gram normalden ağır", "Adanalıların kaptanın eli sargılı oynadı " ... bin tane itiraz. Üstelik anne - babaları da kalantor.. Hakemler şaşkın halde beklerken Muharrem Gülergin bu kadar tantanaya dayanamaz, eldindeki sargıyı çıkarır ve Demirspor tarihine geçen o cümleyi söyler; "TAMAM LAN! GİRİN SUYA! BAŞTAN OYNUYORUZ" 
Maçın sonunda Demirspor bu kez 12-0 kazanır... Demirspor ondan sonraki 16 sezon boyunca üst üste Türkiye Şampiyonluğunu alıp "YENİLMEZ ARMADA" ünvanı alır...
İnsanlardaki hırs her zaman olumlu sonuçlar yaratmıyor. Kişinin hırsı bir başkasıyla rekabete ve alt etmeye yönelince akla gelmedik olumsuzluklara yol açabiliyor. Önemli olan kişinin hırsını nasıl ve ne yöne kanalize ettiğidir.
Yani demem o ki; Yenilgiyi kabullenmeyip, mızmızlananlar durduk yere başlarına YENİLMEZ ARMADA belasını alır.
Barış Manço şifreyi çoktan çözmüş okuyup anlamak ta bize kalmış
"Yaz dostum,
Yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum,
Garipleri giydir ipek şal ile
Yaz dostum,
Öksüz görsen sar kanadın kolunu
Yaz dostum,
Kimse göçmez bu dünyadan mal ile"
Vesselam

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi