Dünyanın bütün coğrafyalarında faaliyet yürüten bu örgüt, ülkemiz içinde malum büyük yıkımdan sonra bölgede bir değerlendirme, öneri ve katkılarına dönük rapor sundu.

Önemliydi; bizim gibi ülkelerde maalesef ağırlıklı sermayenin koşulsuz eğemenliği altındaki hükümetler, işçi örğütlenmelerinden ve onun kurumlarından pek hazzetmezler. Umarım dikkate alırlar ve ulusal bir fayda sağlarız, buna pek umudum olmasa da...

Raporda öne çıkan başlıklardan kısaca bahsedersek;

Türkiye ve yanısıra Suriye'yi de kapsayan, yüz binlerce çalışanın geçim olanaklarını kaybettiğini, acil destek verilmezse bölgede kayıtdışılığın artacağını,istihdam kaybı ve özellikle çocuk işçiliğinin artma riskine dikkat çekiyor.
Raporda, “658 bin çalışan geçim olanaklarını kaybetmiş, 150 bini aşkın işyeri kullanılamaz hale gelmiştir.”
Suriye için; 12 yıldır süren iç savaşın yıkımı yanında deprem etkisi eklenince 725 bin den fazla insanın ortada kaldığını ve mülteci konumuna düştüğünü öngörüyor. Avrupalılar bu riski daha fazla hissediyor, görüyor. Yunanistan ve Bulgaristan'a sınır duvarlarını daha da yükseltmesi için devasa fonlar ayırıyor.

Ekonominin bozukluğu, yaşam standartların ağırlaşmasının sonuçlarından birinin de yoğun bir Türkiyeli mülteci akınını da öngörüyorlar mı acaba Avrupa'lılar...

Örgüt ulusal makamlarla işbirliği içerisinde olduğunu, işgücü ve işletmelerin toparlanmasını destekleyecek bir dizi müdahaleyi planlıyor, uyguluyor. Münhasır girişimler, mevsimlik tarım işçileri, çocuk işçiler ve mültecilere odaklandığnı duyurdu.
İLO, ayrıca sosyal ortaklara hibeler, çalışanlara ve işletmelere desteğin yanında özellikle işçi sağlığı ve güvenliğine öncelik verecek yardımlara yönelecek.
Bu kapsam da Türkiye ve Suriye'deki depremzede işçilere 3,6 milyon ABD doları tahsis ettiğini açıkladı.
Bu arada  ülkemiz sendika, işçi örgüt ve kurumlarının  bölgedeki üyelerine dönük kapsamlı bir çalışmasına umarım rastlarım ve paylaşırım.
Bilgimiz olsun... Ümid ediyorum bu yardımlar, katkılar ihtiyacı olanlara eksiksiz, kesintisiz ulaşır. Manevi kayıpları teleafi edemezsek de madddi kayıpları asgari seviyelere çekerek, yeniden adil, insan onuruna yakışır. sosyal adeletli bir yaşam kurabiliriz.