Serdar Katipoğlu

Serdar Katipoğlu

Şampiyonluk gasp edildi

Fenerbahçe, Sivas deplasmanında yorgun olduğu ve zor geçmesini beklediğimiz bir maça çıktı. Kendi adıma sezonun muhtemel puan kaybı yaşanacak maçlarından biri olarak görüyordum. Ancak bu şekilde olması sinir bozucu. Skandal ötesi hakem kararları ile bir şampiyonluğumuz daha gasp edildi. Son dakikalarda verilen penaltı adeta ellerini ovuşturarak bekleyen Fenerbahçe düşmanlarının hayallerinin gerçeğe dönüşmesini sağladı. Biliyorsunuz ki takımımız lehine de olsa hakem hatalarını her zaman eleştirmişimdir. Adaletli galibiyetleri her zaman tercih ederim. Bu sebeple objektif olduğumu düşünerek yinelemek istiyorum; böyle penaltı olmaz! Rakip oyuncu Manaj müthiş bir tiyatro seyrettirdi herkese. Golden sonraki yüz mimikleri de bize çok şey anlattı. İrfan’ın ayağına basılan pozisyon sarı karttan daha çok kırmızıya yakındı. Şampiyonluk yolunda taraftarı, yönetimi, oyuncuları ile aylardır canını dişine takan herkesin emeğine saygısızlık yapıldı. Bu sefer rakip taraftarlara soruyorum. Bir futbol takımına daha ne kadar düşmanlık edilebilir?Çekilen operasyonlar, yok etme çabaları, saldırılar, kurşunlamalar…Elini vicdanına koyabilen her rakip taraftar Fenerbahçe’nin siyasi bir müdahaleye karşı tek başına direnen, Türkiye’nin en onurlu duruşunu gösteren kulübü olduğunu söyleyebilir.

İSMAİL HOCA YETERSİZ Mİ?

İsmail Kartal’a çok büyük sempatim var. Ancak futbol yetkinliğini tartışabilirim. Hocamız kurşunlanan otobüste vardı, Trabzon deplasmanında bir stadyum dolusu insan sahaya indiğinde vardı. Her çağırıldığında geldi, sorgulamadı, talep etmedi. Bunlar onun ne kadar büyük bir Fenerbahçeli olduğunu bize her fırsatta gösterdi. Tüm bu saydıklarımın yanı sıra spor adamı ahlakını hiçbir zaman bozmadı. Ne rakip hocalar gibi hakemlere ağız dolusu küfürler ederken gördük, ne de bir rakip takım mensubu ile kavga ederken. Trabzon deplasmanında ailesinin de canı tehlikedeyken takımının başında dimdik durdu. Ancak hocamız son birkaç haftadır yanlış tercihlerde bulundu, bazı konularda yetkin görünmedi ve taraftarın tepkisini üzerine topladı. En büyük hatası da devre arasında gönderilecek oyuncuları doğru seçemedi. Takımda alternatifli defans hattı oluştururken ortasahadaki kadro derinliğini kaybetti. Henüz Avrupa Konferans Ligi bitmemiş olmasına rağmen top çalma liderliği hala elinde olan Crespo’yu gönderip Krunic’i onun yerine almak İsmail Hoca’nın hayatının hatası oldu. Zamanında yaptığı yanlış değişiklikler yüzünden de baskı ve stres altında kaldı ve taraftar tepkisi yüzünden yeni denemeler yapamadı. Diğer bir hatası da alternatif bir taktik geliştirmemesi oldu. Fenerbahçe’nin sıkıştığı anlarda rakibin gözünü korkutan topyekün bir hücum taktiği yok. Taraftar çift forveti görmek için sabırsızlanırken ileri uçtaki forveti değiştirmek yeterli değil.

KAÇIRIRSAN KAZANAMAZSIN

Böyle deplasmanlarda yarım gol pozisyonu bile çok ama çok önemlidir. Fred çok ekstra işler yaptı, çok güzel bir gol attı ve takımımızı öne geçirdi. Diğer taraftan Dzeko çok yorgundu, çok fırsat harcadı ve pas opsiyonlarını kullanmadı. Şampiyonluğa oynayan bir takım bulduğu yarım pozisyonu bile gole çevirmeli ve üç puanı cebine koyup İstanbul’a gelmeli. İrfan çok çabalı ve çok faydalıydı. İsmail çok fazla koştu. Galibiyet için bu maç yorgunluğunda ilk yarıdan işi bitirmek ve ikinci yarı aktif dinlenmeye çekilmek en doğrusu olurdu. Netice olarak olan oldu. Realist olmak gerekir ise şampiyonluk uzak. Artık direksiyon bizde değil. Galatasaray’ın hata yapmasını beklemekten başka seçenek yok. Bu motivasyon ve iştahla da kolay kolay hata yapmayacaklardır.

PENDİKSPOR’A İBRET OLSUN

Sivasspor’da Fenerbahçeli bir teknik direktör, Fenerbahçe’ye yakın bir başkan var iken kamuoyunun oluşturduğu algılar boşa çıktı. Sivasspor onuruyla dimdik mücadele etti ve puanı Fenerbahçe’den kopardı. Darısı Pendikspor gibi Kadıköy’de yerlerde yatan ama Galatasaray maçında pamuk gibi oynayan, tabiri caiz ise yancı kulüplerin başına diyelim. Sivasspor oyuncularını ve yönetimini kutluyorum. Ligin en düşük bütçeli iki takımından biri olmasına rağmen beklentilerin üzerinde sonuçlar alıyorlar. Diğer tüm Anadolu takımları da oynamayı, oynatmayı seçerse belki bir gün kaliteli ve seyir keyfi yüksek bir ligimiz olabilir.

TFF KONGRESİ

TFF nin aldığı kongre kararı ile ilgili de birkaç cümle söyleyerek yazımı sonlandırmak istiyorum. Federasyonun kafasını kuma gömmesi ve utançtan insan içine çıkmaması gereken bir sezon geride kaldı. Küçükten büyüğe neredeyse tüm takımların şikayet ettiği, güvenli futbol ortamının olmadığı bir rezillik yaşadık. Haksızlıkla, adaletsizlikle mücadelede takımımız en önde saf tuttu. Ancak seçimin erkene alınması konusunda tekrar gördük ki; Galatasaray sezon başından beri feryatlarında samimi değilmiş. Dursun Özbek yönetimi daha önce alacakları için kulübünü icraya vermiş bir şahıs olarak yıllar sonra bile bu sezonki riyakarlığı ile anılmaya devam edecek. Okan Buruk’un bir hafta istifaya çağırıp bir hafta memnunuz dediği federasyon değişse bile bu kirli düzenin başka bir elemanının göreve geleceğinden eminim. Türk futbolu için açıkçası hiçbir umut beslemiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Serdar Katipoğlu Arşivi