Mardin'i kim sever? diye soru sorsam, bırakın 80 milyonluk ülkemizi dünyada bile milyonlarca aşığını bulursunuz Asil ve kadim şehrin..

Peki, biz bu kadim kente layık mıyız diye sorsam kaç kişi evet der? Ben demem mesela. “Mardin'i tanımadık, anlamadık, aslına bakarsanız layığıyla bile sevmeyi beceremedik” diye nara bile atarım...

Bu da nereden çıktı diye söylenmeyin hemen, sabredin anlatacağım.

Hava atarız dillerin dinlerin, kardeşliğin, barışın ve medeniyetlerin şehri Mardinliyiz diye. Haklı bir gurur var nede olsa işin içinde sakın yanlış anlamayın bizim yaptığımız bir kazanım yok işin içinde, dedelerimizin mirasına çökmüşüz bu konuda....

Ya, Mardin hak ettiği gibi temsil ediliyor ve yönetiliyor mu diye sorsam ne dersiniz?....

Rantçılar, siyasi çıkarcılar, yalakalar dışında hiç bir Mardin'linin bu soruya evet diyeceğine asla inandıramazsınız beni...

Mardin'in 6 Milletvekili dışında bir o kadar daha Mardinli milletvekili var değişik partilerde bile olsa TBMM'de. Bir bakanımız ve üstüne üstlük Genelkurmay başkanımız bile Mardin'li. Buna rağmen Mardin halkı ve Mardin genelde hak ettiği gibi temsil edilebiliyor mu ?...

Cevabı siz söyleyin...

Ya yerelde nasıl durum birlikte bakalım..

2019 seçimlerinde büyük bir farkla Mardin B.B'yi kazanan sonrasında görevden alınan Ahmet TÜRK yine B.Şehir belediye başkan adayı ve yine yüz binin üzerinde oy farkıyla seçimi kazanacak gibi görünüyor.

Sormazlar mı adama suçluysa nasıl aday olabiliyor? Değilse yüz binin üzerinde oy farkla kazandığı belediyeden neden uzaklaştırıldı...

Ahmet KAYA nede güzel söylemişti o şarkıyı "nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça"...

Gelelim Artuklu'ya. Sakın memleket aşkı, başarı yada hizmet hikayesi anlatacağımı sanmayın. O yok malesef ama bol bol melanet ve şehre ihanet parodikeri var.

Her şey her kesimden oy alarak AK Partiden Abdulkadir TUTAŞI'nın seçilmesiyle başladı. Tecrübeliydi abo başkan seviliyordu. 2 dönem belediye başkanlığı yapmıştı geçmiş dönemlerde.

Bir süre sonra hazımsızlıklar, çatışmalar, küsmeler ve iç çatışmalar başlamıştı Artuklu'da.

Meclis üyeleri ile Faruk KILIÇ yönetimindeki AK Parti il ve ilçe yönetimi adeta FAK ittifağı (Faruk KILIÇ ittifağı) içinde kümelenmiş ve 13 meclis üyesi bunun neticesinde Abo başkana isyan bayrağını açmışlardı.

İstifa etti Abo başkan Artuklu Belediye Başkanlığından.

Mehmet TATLIDEDE' yi seçti Artuklu belediye meclisi başkan olarak. İlk icraatı "Rüşvet alanda verende melundur." Tabelasını belediye binasına asmak oldu Tatlıdede'nin.

Sonrası Allahlık. Rüşvet, başı bozukluk, hizmetsizlik, arsızlık, beceriksizlik ve adam kayırmacılık dedikokodularıyla çalkalanıyor koca şehir.

Kul Nesimi'nin "Ben melamet hırkasını kendim giydim eğnime/ Ar u namus şişesini taşa çaldım kime ne" sözleri geldi aklıma birden Artuklu belediyesindeki tabelayı hatırlayınca ne alakaysa.....

Halkın değil, başta Abdulkadir TUTAŞI'na isyan eden belediye meclis üyelerinin oylarıyla seçilen TATLIDEDE 31 Mart seçimlerinde AK parti Artuklu belediye başkanı adayı olarak açıklandı.

Bana kalırsa bu tercih AK Partinin Artuklu'da intihar girişiminden başka bir şey değildi.

Büyük şehirde DEM Parti adayı Ahmet TÜRK'ün büyük oy potansiyelinin ilçeye yansıyışını düşünürsek, Şakir NUHOĞLU, Beşir AYANOĞLU, Önder DUYAN, Ferah KAYA, Mehmet SAMSA ve Serdar BAĞIŞ gibi güçlü adaylar varken Artuklu'da yeterli karşılığı olmadığı halde tercih edilen TATLIDEDE'yi 31 Mart seçimlerinde DEM parti adayı Mehmet Ali AMAK ile yarıştırmak akıllara zarar bir durumdur.

AK Parti'nin Artuklu'daki en güçlü aday adaylarından Mehmet Beşir AYANOĞLU'nun AK Partiden istifa ederek Yeniden Refah Partisinden aday olmasını, şaşkınlık içindeki diğer aday adaylarının küskünlüklerini ve TATLIDEDE'nin tabanda pek karşılığının olmayaşını düşünürsek AK Parti'nin Artuklu'daki intihar girişimi başarılı olacak gibi sanki...

Ne de güzel demişti Mahsuni ŞERİF:

Almış ele arsızlığı

Baştanbaşa yersizliği

Bilmem neden hırsızlığı

Yapan değil bilen zalım

VESSELAM