Akıl sır ermiyor!

Türkiye yaklaşık 10 günden beri 6 yaşında imam nikahı kıyılan ve çocuk yaşta evlendirildiği iddia edilen kızımızı konuşuyor. 6 yaşından sonra belli aralıklarla taciz edilen kızmız artık yetişkin bir birey olduktan sonra şikayetçi olmuş, babası, kocası gözaltına alınmıştı. Türkiye'nin en ünlü Psikiyatristi Gülseren Budayıcıoğlu, son yazısında bu konuyu ele aldı. Öncelikle yazıyı okumanızı öneririm.

“6 yaşında bir çocuğun anne babasının rızasıyla yetişkin bir erkekle “evlendirilmesini” hep birlikte dehşetle okuduk. Olmaz, olay böyle değildir, bir yanlış anlaşılma vardır ya da olay iftiradır, dedik” diye yazan Budayıcıoğlu, “Çünkü hiçbir anne baba, ne uğruna olursa olsun, henüz 6 yaşındaki kızlarını, yetişkin bir erkeğin -cinsel arzularını çocuk üzerinden tatmin etmek üzere- odasına, yatağına göndermez, hiçbir şartta bunu yapmaz, yapamaz dedik. Sizi bilmem ama meslekte 50. yıl plaketini yeni almış, binlerce insanın en özel sırlarını dinlemiş bir psikiyatrist olarak, olay beni bile şaşırttı. Çocuk kaçırmalara, çocuğa yapılan taciz ve tecavüzlere akıl sır erdiremez ve buna karşı mücadele verirken, bunun bizzat anne ve babanın izniyle, onayıyla yaşanmasını zihnim bir türlü kabul edemedi” diyerek meslek hayatında böyle bir olay görmediğini dile getirmiş.

Adı geçen mağdur kızın, henüz 13-14 yaşlarındayken hamilelik şüphesiyle hastaneye gittiğini hatırlatan Budayıcıoğlu, “Yaşının küçük olduğu fark edilince durum polise bildirilmiş. Nüfus kaydında küçük görünmesine rağmen aslında 17 yaşında olduğu söylettirilmiş. Yaşının tespiti için kemik testi istenmiş ancak aile teste başka birisini sokmuş ve yaşını olduğundan daha büyük göstermiş, kovuşturmaya yer olmadığına hükmeden savcı takipsizlik kararı vermiş, konunun üzerine gitmemiş, daha fazla araştırma gereği bile duymamış. Psikiyatrist olmam nedeniyle, işimin en önemli yanı insanlarla iyi empati yapabilmektir. Bazen bir suçlunun, bir katilin bile, olayı asla onaylamasak bile, hangi içsel dürtülerle, hangi olaylardan etkilenerek, iç dünyasında bunu nasıl yanlış yollara götürerek, hangi öfkeyi kontrol edemediği için bu eylemi gerçekleştirdiğini anlayabiliriz. Onu anlamamız, onunla empati yapabilmiş olmamız bu suçu yasalar karşısında affettirmese bile, yine de empati yapmaya çalışırız. Ancak bu sefer, ben bu empatiyi hiç yapamadım. 6 yaşındaki kızlarını, yetişkin bir erkeğin arzularını tatmin etmek üzere o adamla “evlendirmelerini” bir türlü anlayamadım. Çocukları evden gittiğinde o anne baba ne hissetti, nasıl hissetti acaba. Bizler haberi okurken bile dehşete düşerken, o gece yataklarına girip rahat rahat uyuyabildiler mi, merak ettim doğrusu” tepkisini göstermiş.

Budayıcıoğlu ayrıca “Bunları İslam dininin kılıfı altına almak gibi bir hevese düşmüşlerse, buna da çok itiraz ederim” diyerek, “Türkçeye çevrilmiş, pek çok farklı tefsirini okuduğum için, Kuran ne diyor, ne demiyor çok iyi biliyorum. Bir Müslümanın başlıca kılavuzu, yol göstericisi Kuran’dır. Tasavvuf ehli ise dini anlayışı ve felsefeyi, bu felsefenin derinliklerini anlatır bize. İslam dinini sadece somut anlamda bizden istedikleriyle değil, dinin özünü vicdanımızda hissetmemizi, bu anlayışı bir yaşam felsefesi haline getirmemizi ister ve bize yol gösterir, vicdanlarımıza ışık tutar” didyerek olayın din ile bağlantısını masaya yatırmış.

Bu yazıyı okuduktan sonra Dr. Budayıcıoğlu'nun bile 50 yıllık meslek hayatında karşılaşmadığı bir olayın uzun yıllar gizli kalması beni çok etkiledi. Em büyük endişem ise bu durumda olan ve olma ihtimali olan küçük kızlarımızın olması...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tahsin Güner Arşivi