Çözülemeyen yurt sorunu

BU yıl da yani 2022-2023 eğitim öğretim yılın da öğrenci yurtları meselesi kamuoyunun en çok tartıştığı konuların başında geliyor.Ülkemizde yaşanan enflasyon nedeniyle kiralardaki ciddi artış yüksek öğrenim düzeyindeki çocuklarımızın yurtlara yönlenmesine neden oluyor. Yükseköğretim düzeyinde KYK’ya bağlı 774 yurt ve 724 bin yatak kapasitesi bulunuyor. Başka bir ifade ile devlet yurt ihtiyacı olan 3,8 milyon öğrencinin sadece yüzde 19’una yurt sağlanabiliyor.
Öte yandan 2006'dan sonra özel öğrenci yurtları ciddi oranda arttı. 2 bin 735 olan sayı 4 bin 406'ya yükseldi. (Özel yurtların kapasitesi ise 442 bin 245.) Bu yurtların 3 bin 331'i vakıf ya da derneklere ait. 2006’dan sonra özel öğrenci yurtlarının sayısında ve kapasitesinde ciddi bir artış yaşandı. 2006’dan sonra özel yurt sayısı yüzde 61,09, kapasiteleri ise yüzde 93,41 oranında arttı. Bu artışta vakıf ve dernek yurtlarının sayısının önemli ölçüde artması etkili oldu.
 

Yurtlar ateş pahası oldu
Devlet vergi muafiyeti tanınan vakıf ve kamu yararına çalışan derneklerin yurtlarına öğrenci başına aylık bin liradan fazla destek veriyor. Resmi olarak açıklanmasa da KYK yurtlarında kalacak öğrencilerden de 800 lira ücret talep ediyor.Bir öğrencinin aylık maliyeti ailesine en az 7-8 bin lira. Şuan evde kalan ara sınıf öğrencilerimiz bile evden ayrılıp yurda çıkmayı planlıyor. Şuan KYK yurtlarının kapasitesinde önemli bir artış görünmüyor. Hal böyle iken 7-8 bin lira olan kirasını ödeyemeyecek öğrenciler yurtlara akın edecek. Bir buçuk ay sonra parklarda, sokaklarda barınan öğrenci manzaraları ile karşı karşıya kalacağımız kesin gibi.
 

Aileler perişan halde
Özel öğrenci yurtlarının fiyatları ise aylık 3 bin 500 lira ile 12 bin lira arasında değişiyor. Bu hayat pahalılığında üniversitede çocuğu okuyan/okuyacak aileler kara kara düşünmeye başladı. Bu yıl çocuğunun giderlerini karşılayamadığı için bazı aileler üniversiteye kayıt bile yaptıramayacak.Yukarıda bahsettiğimiz gibi vergi muafiyeti tanınan vakıf ve kamu yararına çalışan derneklerin yurtları revaçta olacak. Özellikle maddi yoksunluk çeken çocuklarımız yine tarikat ve cemaatlerin legal yapıları vakıf ve derneklerin yurtlarına mecbur kalacak.Öte yandan merdiven altı yurt ya da ev benzeri yapıların sayıları daha da artacak. Pedegojik eğitimi olmayan kişilerin manevi rehberliğinde çocuklarımız barınmak zorunda kalacak.
 

Çocuklarımıza bakamıyoruz
TÜİK verilerine göre; nüfusumuz 84.680.273. Çocuk nüfusumuz ise 22.738.300 olarak gerçekleşti. 2008 yılında toplam nüfus içerisindeki çocuk oranı yüzde 31,5 iken, 2021 yılında bu oran yüzde 26,9’a geriledi. AB üyesi ülkelerde ise bu oran ortalama yüzde 18,2 oldu. Ülkemizde 1 milyon 567 bin çocuğun aile reisi işsiz.2 milyon 432 bin 998 çocuğun ailesinde çalışan bulunmuyor.520 bin çocuk çalışıyor, 87 bin çocuk iş arıyor. Çocukların yüzde 33,7’si (7.662.807) maddi yoksunluk çekiyor. Başka bir ifade ile 7 milyon 600 bin çocuğumuz dengeli beslenemiyor.
 

Neler yapılmalı?
Durum böyle iken üniversiteyi kazanacak çocuklarımızın barınma-beslenme-ulaşım gibi giderleri ciddi meblağlar tutacak. Ne yapılmalı? Önümüzdeki bir buçuk aylık dönemde yurt binası yapılamayacağına göre, KYK yurda uygun binaları kiralayarak ivedi bir şekilde yurda çevirmelidir. Yurt ihtiyacı karşılanamayan ve maddi yoksunluk çeken öğrencilerimize kira yardımı yapılmalıdır. Her il ve ilçede denetimi KYK'da olmak üzere yerel yönetimlerle işbirliği yapılarak yurt sayısı artırılmalıdır. AKP'nin ilk Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu "eğitimde fırsat eşitliğinden bahsetmek mümkün değil" demişti. Son Milli Eğitim Bakanı ise eğitimde fırsat eşitliği temalı şura yaptı. Görüldüğü gibi 20 yılda eğitim alanında bir arpa boyu yol alınamadı. 4+4+4 eğitim modeli ile maddi yoksunluk çeken ailelerin çocukları eğitime eşit erişim imkanını bir kenara bırakalım, eğitim imkanından faydalanamayacak noktaya geldi. Nitelikli eğitim satın alınır oldu. Siyasi iktidar varsılın çocuğunu düşündü. Bir kaç yıl öncesinde özel okula giden çocuklar için 4-6 bin lira destek verildi. Kimse yoksul ailelerin çocuğunu özel okula gönderemeyeceğini hesaplayamadı.Bir buçuk ay sonra yine maddi yoksunluk çeken ailelerin çocuklarının dramlarını izleyeceğiz. Daha fazla vakit kaybetmeden gereken tüm tedbirler alınmalı. Aksi halde eğitimde telafisi mümkün olmayan durumlar ortaya çıkacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tahsin Güner Arşivi