TÜRKİYE'de her geçen gün ağırlaşan ekonomik koşullar 7'den 70'e herkesi perişan etmeye devam ediyor. Artık öyle bir hale geldik ki faturaları ödeyemeyen esnaf buzdolabının fişini çekti. Adıyaman’da marketçiye 13-14 bin liralık elektrik faturaları gelmeye başladı. İşin içinden çıkamayınca çareyi dolapları kapatmakta buldu. Esnaf, “Biz bittik” dedi.
 

Elektrik de çarptı
Derin bir fakirleşme yaşanan Türkiye'de vatandaşların çok büyük kısmı gelecek yıl zorunlu harcamalar sonrasında cebinde kalacak paranın daha da azalacağını düşünüyor. Ipsos'un 28 ülke arasında yaptığı araştırma, vatandaşın önümüzdeki yıl enflasyonun daha da fazla can acıtacağına inandığını ortaya koydu.Vatandaş gaz ve elektrik faturasından korkuyor.Önümüzdeki 6 ay elektrik ve doğalgaz faturasını ödemekte zorlanacağını düşünen vatandaşların oranı yüzde 73’e kadar çıktı.
 

Esnafın da fişini çektiler
Esnaflar, yüksek gelen elektrik faturalarından dolayı çareyi buzdolabının fişini çekmekte bulduğunu söyledi. Esnafa "Dolapları kapatmak zorunda kaldık, işin içinden çıkamıyoruz.Ortalama dükkanlarda dört beş kişi çalıştırıyoruz. İşçilerin parasını ödeyemiyoruz. Elektrik faturasını ödeyemediğimiz için buzdolaplarını kapattık. 6 ay önce 3 bin 500 lira elektrik faturası gelirken şu an 13, 14 bin lira elektrik faturası geliyor. Faturaları ödeyemiyoruz" diyerek isyan ediyorlar.
Bu ülkenin gerçeği budur. Marketi işleten esnaf kardeşimiz elektrik faturalarının yüksek gelmesinden dolayı çareyi buzdolaplarını kapatmakta bulmuş, kısıtlamaya gitmiş. Esnafımız çalışanlarının ücretini ödemiyor. Hayat pahalılığı Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi burada da bütün yurttaşlarımızı mağdur etmiş durumda. Vatandaş elektrik faturasını ödeyemediği için çareyi dolapları kapatmakta bulmuş. Buzdolabının fişini çekmiş. Bu manzara 20 yıllık AKP'nin Türkiye'ye hediye ettiği manzara. Sonuç; Milletin fişini çektiler.
 

Herkes borç batağında
Ekonomik krizle birlikte işsiz kalan, geliri azalan ve alım gücü düşen vatandaş, borçlarını ödemekte zorlanıyor. İcra dosyalarında patlama yaşanıyor. Artık muhtarlıklarda icra tebligatları artık yüzlerle değil binlerle ifade ediliyor. Bakın ismini vermeyeyim ama 42 bin nüfuslu bir mahallede 25 bin kişinin ‘muhtaç' olduğu gerçeği gün gibi ortada duruyor.Muhtarlar, gelern tebligatların daha yüzde 50'si. olduüonu söylüyor. Açıktır ki vatandaşlarımız bu borçları ödeyecek durumda değil. Ülkemizin içinde bulunduğu durum çok açık. Bunun sorumlusu 20 yıldır ülkeyi yöneten kişilerdir. Bu ülke iflas etmiştir.
 

Besiciler saman alamıyor
Çalışanların yanı sıra çiftçi ve besiciler de ekonomik sıkıntılardan iflas ile boğuşuyor. Besiciler.“Saman alamıyoruz iflasa sürükleniyoruz !”diyorlar. Besiciler yem almaları durumunda icralık olacaklarını söylüyorlar. Çiftçi “Bu hayattan, yaşamaktan bile artık memnun değiliz Saman alacak paramız yok. Şu anda 1 kilo samanız yok. Bu hayvanlar aç. Kötüye gidiyoruz. İflasa sürükleniyoruz. Hayvancılık böyle olursa yapamayacağız. Yem fiyatı sürekli yukarı gidiyor. Önüne geçen yok. Bunun sorumlusu kim? Şu tarihte ilk defa saman arıyoruz. Hayvanlarımı satmak zorunda kalacağız. Üreticiyi batırmaya uğraşıyorlar. Et fiyatlarının düşürülmesi bizi kötü etkiledi. İneklerimize alıcı gelmiyor. İki ineği 20'şerden 40 bin lira hatta 45 bin lira ettirebilir miyiz derken bir konuşması ile 30 bin liraya zor sattık."