Popülizmden uzak vitrine oynamayan tiyatroya ağırlık veren orta yaşlarını süren dingin önemli bir sanatçımız. 
 Bir çok konuyu konuştuk, cinsellikten mülteci akımına kent kültüründen televizyon ekranlarına kadar... 
 Çocuk yapmayın diyor, bu dünyaya yeni bir çocuk getirmek çocuklara haksızlık diyor 
 Daha iyiye gitmiyoruz hiçbir şey daha güzel olmayacak diyor Cem bey, geleceğe dönük son derece karamsar... 
 Son zamanlarda sınırlarımızdan gelen yoğun mülteci akını ve köylerden büyükşehirlere taşınan göçler nedeniyle kent kültürünün yok olduğunu  kısa zamanda ciddi bir geriye gidiş olduğunu düşünüyor 
 “Kent çoğunluğun bir araya gelip tek kişiymiş gibi davranmasıdır” Söylemiyle devam ediyor, göç ile gelenlerin hızlı, kısa zamanda kent kültürüne yabancı insanların bir anda artmasıyla kentin, yeni katılanları asimile edemediğinidüşünüyor 
 Taciz, tecavüz, kadın cinayetlerinin çoğaldığinı, mülteci kadınların maalesef cinsel istismara maruz kaldıgı gerçekliğinden bahsediyor 
 Toplumsal dezenformasyonu, toplum olarak neşemizi kaybettiğimizi, genel bir tatminsizlik durumu yaşadığımızı aldatmaların bile arttığını gözlemliyor 
 Günümüz sanatçılarının bir kaç kişi hariç bu felsefi derinliğinin olmadığını sadece  vitrin sanatçısı olduğunu, popüler kültürden ve egemen Sanatın metalaştırılması anlayışına dayalı bir tutum içerisinde olması toplumun sanat, kültür, siyaset gibi konularda kendini geliştirmesine olanak vermiyor 
 Cem Özer röportajında bir kaç ana başlıkla özetleyerek bu yazıyı bitirelim 
“Cinselliği tabu olmaktan çıkardığımızda aldatmalar azalır” 
“Aldatmak, sormazsan öğrenmez” 
 “Kamyoncular 5 yıldızlı otelde kalabildiklerinde Recep ivedikler kalmaz” 
Umut edelim ki seçimin arifesindeki bugünlerde yeni bir dönem, yeni bir aydınlanma, nitelikli kaliteli sanatsal kültürel yapıtları görebilelim 
 Karnımızın açlığının yanı sıra ruhumuzdaki açlığın da giderilebileceği güzel günler görmek umuduyla...