Depreme uzlaşarak yerinde ve hızlı çözüm

Depremi saçma sapan tezleriyle helak etmek olarak görenler de vardır elbet…
Unutulmamalı ki İnsanlık var oluşundan bu yana biri birileriyle savaşmaktan çok do-ğayla savaşmışlardır.
Milletlerin tarih sayfalarındaki serüvenle-rini savaşların, anlaşmaların, devrimlerin, si-lahların yanı sıra doğa’da şekillendirmiştir.
Depremlerin yumruktan sert, yangınların kılıçtan keskin, salgınların ordulardan yıkıcı, kıtlıkların soykırımlardan vahşi olduğu ger-çeği göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir.
O yüzdendir ki coğrafyalar, iklimler, fotog-rafyalar, ve benzeri sosyal yan disiplinlerden yararlanarak yazılan tarih kundaktaki bebeğe masal anlatmaktan öteye gitmez.
İktidarların dolayısı ile milletlerin başarı-larını sadece siyasi bazlı yönetimle değerlen-dirmek çoklu etkenlerden yararlanmadan yapılan analiz gerçeklerden uzak bir roman veya hikaye konusundan başka bir şey değildir.
6 Şubat ve öncesinde yaşadığımız yıkıcı depremler,  bu gerçeği bize masallar, hikaye-ler mazeretler dinlerken bir kez daha hem de on binlerce canımızı alarak hatırlattı. Kim ne derse desin deprem denilen bir tabiat olayı var ve bu bir gerçek 
Ülkemizde 18 il, 80 ilçe, 502 köy doğru-dan aktif fay hattı üzerinde, konutlar büyük oranda kaçak ya da ruhsatsız. 
Biz hala masallar dinleyip mış gibi davran-maya, “kentsel dönüşümün maliyeti mevcut ülke bütçesiyle karşılanabilecek durumda değil” mazeret ve hikayeleri ile oyalanıp duruyoruz.   
Dahası bu yönde stratejik bir planlama veya izlenebilir bir eylem planı yok (var olanlar da çok sınırlı). 
Peki çok mu zor ve neden önemli depreme karşı tedbir almak? 
Ülkenin dört bir yanı afet bölgesi. Cumhu-riyet tarihinde resmi kayıtlara göre bile, dep-remlerde can kaybı yaklaşık 100 bin, yaralı sayısı milyonun üzerinde. hasar gören bina sayısı 600.000'den fazla. maddi kayıp trilyonlar. 
17 Ağustos depreminde İstanbul'da dep-remden en çok zarar gören yerdi Avcılar.
İlçede 270 kişi hayatını kaybederken yüz-lerce kişi de yaralanmış. 1823 konut ve 326 iş yerinin yıkıldığı ya da ağır hasar görmüştü.
Deprem gerçeğini gündemde tutmak için çok çalıştı yeni seçilen Avcılar belediye baş-kanı Turan HANÇERLİ.
Her zaman, her yerde dile getirdi yüksek sesle deprem gerçeğini. 
“Soruna çözüm üretemezsek depremden toplu mezarlarda gömülürüz”,
“Depreme kışın yakalansak donarak, yazın yakalansak salgın hastalıktan ölürüz”
“İletişimi düşünmeyin, yapamazsınız elek-trik doğalgaz yok”
“50.000 binanın, yolların yıkıldığı, araçla-rın enkaz altında kaldığı yerde şehri terk ede-bilme imkanınız bile olmaz”, 
“20 milyonluk şehirde su bile bulamazsınız”.
“Kaç valilik, kaç belediye, kaymakamlık binası ayakta kalacak bilemezsiniz. Sonuçta kamu kuruluşları personelleri ile hizmet verir. Hizmet verecek personellerde deprem mağ-duru olacak. Çünkü afet yaşadığı kentte ol-muştur. Yaşayıp yaşamadığını, sağlıklı olup olmadığını bilemediğimiz bir mağdurun başka bir mağdura destek olmasını beklemek çok zor”
“Barınma ve beslenme sorunu çözmek için oluşabilecek güvenlik sorunun küçümsemek hayalcilik olur”
“Depremi afete dönüştürmemek lazım, çözüm var. Çözüm belli” “Riskli binalar belli, tek tek biliniyor. Bilim diyor ki her şart ve koşula uygun bina-lar yapmak mümkün. Dolayısı ile riskli bina-ların yerine yeni ve sağlam yapılar yapmak mümkün”
“Biz Avcılar’da bunu yaptık. 2 yıl içeri-sinde 20.000 konutun yenilenmesine vesile olduk. 20.000 riskli konut güvenli konutlara dönüştürüldü” 
“20.000 konut ortalama 60.000 insana tekebül ettiğini söyleyebiliriz.”
Bu, olası bir depremde enkaz altında can verebilecek 60.000 kişinin kurtarılması demektir.
Bu imkanlar ve ülkemizin bu günkü ekono-mik sorunlarına rağmen bütün riskli binaların çok rahatlıkla güvenli binalara dönüştürüle bileceğini söylüyor Avcılar Belediye başkanı Turan HANÇERLİ ve devam ediyor sözlerine “50.000 binanın çökme ihtimalinin olduğu bir kentte arama kurtarma kapasitesini art-tırmak yerine 50.000 binanın çökmesini en-gellemek yapılabilecek tek çözüm. Bu da günümüzün imkanları ve devletin desteğiyle kolaylıkla çözülebilecek bir konu. ” Bana ka-lırsa depreme karşı gereksinimleri İş bilirliği ve aklıyla birleştiriyor HANÇERLİ olması gereken de bu değil mi zaten? 
İBB meclis oturumunda yine deprem ko-nusunu gündeme taşıyan HANÇERLİ: “Gelin yıllardır çözülemeyen en büyük sorunumuzu birlikte çözelim. Halktan yana, yoksuldan yana, ülkeden yana siyaseti devreye sokalım.

Riskli yapılarda kentsel dönüşümün, yani deprem olduğunda kaçılan riskli evleri gü-venli ve huzurlu yuva yapmanın 3 temel ilkesi var. 
1-Uzlaşmayla kentsel dönüşüm yapacaksınız.
2-Kentsel dönüşümü yerinde yapacaksınız. 3-Hızlı olacaksınız.”
Hangi siyaset çizgisinde olursak olalım bu sözlerin altına imzasını atmayacak kimse var mı? 
Geleceği belli ama zamanı belli olmayan. En büyük milli güvenlik sorunumuz olan olası depremlerde kaybedeceğimiz canlarımızı kur-tarmanın tek yolunun, sadece arama kur-tarma ekiplerinin güçlendirilmesi ile mümkün olamayacağını bilmemiz için on binlerce ki-şiyi daha enkaz altında kaybetmemiz gerekmiyor.
Doğal bir tabiat olayını olan depremleri afete dönüşmeden atlatabilmemiz için. Birlik ve beraberlik içinde el birliğiyle, hiçbir siyasi amaç ve çıkar düşünmeden çalışmaktan başka çaremizin olmadığını artık anlamamız gerekiyor
Konuyu Avcılar Belediye Başkanı Turan HANÇERLİ’nin sözleriyle bitirelim.
Konuşalım, çünkü geçmişe takılıp kalma-dan, gelecekte geçmişin hatalarını yapmamak için konuşmak zorundayız. Hangi partinin, hangi siyasetçinin yanlış yaptığına bakmadan konuşmak zorundayız.

Veselam
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi