Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Çin'in evrensel zorlukları

Dünyanın en büyük kirleticileri ABD ve ÇİN konusunda araştırmalar yaparken Sam Geall ve Isabel Hilton’un bir araştırma yazısına ulaştım. Özetleyerek size sunuyorum. Çin’in tüm şehirlerinde afişler ve pankartlar üzerinde yeni yönetimin öne çıkan iki sloganı yazılıdır. “Ekolojik Medeniyet” ve “Güzel Çin”. Fakat bu moda sözcüklerin altında yatan karmaşık, özenilmeyecek ve gittikçe kötüleşen bir sorun var. Çin’in çevresel ve iklim yönetişimi kriz noktasındadır.

Çin daha yeni sürdürülebilir bir kalkınma modeline geçiş yapmaya teşebbüs ediyor. Bu, dünya nüfusunun beşte biri için zor bir süreç. Çin’in siyasi yapılarının mirası ve bağlantılı güçlü çıkar grupları, gerekli reformları işler hale getirmek yerine kısıtlıyor ve doğa korumasına vatandaş katılımı gittikçe zorlaşıyor. Çin Çevre Koruma Bakanlığı 2012 değerlendirmesine bakılırsa, “Güzel Çin” yaratmak çok zor. Kırsal kesimde doğa “korkunç” durumda. Şehirler ve suyolları da daha iyi sayılmaz. 2012 yılında inceleme yapılan 198 şehirde, yüzde 57’den fazla yer altı suyu ya “kötü” ya da “aşırı kötü” şeklinde değerlendirilmiş, ülkenin yüzde 30’dan fazla nehri “kirletilmiş” ya da “aşırı ciddi kirletilmiştir”.

Hava, 113 şehirden 86’sinda, standart hava kalitesine ulaşamıyor. The Lancet’in çalışmasında, 2010 yılında, Çin’deki hava kirliliğinin 1.2 milyon erken doğumla bebek ölümüne sebep olduğu belirtiliyor. Çin, kısa süre önce ABD’yi geçerek karbondioksit salımında dünya lideri oldu. Bu dehşet verici değerler, Çin’deki insanlar için şaşırtıcı sayılmaz. Kirliliğin görünen etkileri her yerde var. Çin hükümeti yetkilileri, şimdi kirliliğin ülkedeki en büyük sosyal huzursuzluğun sebebi olduğunu söylüyorlar. Halk protestolara başlamış, 2013 yılında, 30.000 ile 50.000 arası “kitle olayları” ya da protestolar yaşandığı belirtiliyor. “Bunların en büyük sebebi çevre şimdi herkes çevre konusuna önem veriyor”.

Güney Çin Normal Üniversitesi’nde akademisyen olan Tang Hao, durumu kavratacak bir üslupla özetliyor: “Hoş bir şekilde yaşama ortamı bulmak giderek zorlaşıyor ve bunun az bulunur olması da rekabet ve çatışmalara yol açıyor.” Ülkenin halihazırda, bu tür bir rekabeti idare edebilecek hiçbir mekanizması yok ve “neticesi de başa çıkılmaz bir çatışma” ortamıdır diye yazıyor. Peki tüm bunları araştırıp neden okurlarımıza sunuyorum? Olanlardan ders almayıp tedbirlerini almayan bizim halkımız da Çin’e benziyor. Hırsız girmeden kapımızı kilidimizi kontrol edip emniyete almayız. Deprem olmadan önlemlerimizi almayız... Tüm ülke insanları olarak ÇEVRECİ olalım. Yarın çocuklarımız, torunlarımız susuz, kötü havada, hastalıklı, beslenme bozukluklarıyla yaşamasın. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi