Sokak köpekleri ve sosyal medyadaki tartışmalar

Geçtiğimiz hafta İstanbul, Ankara ve Muş’ta yaşanan köpek saldırıları olayı sonrası sosyal medya ve hayvan haklarını savunan vatandaşlar tarafından ciddi bir tartışma başladı.

Bu tartışma bir yandan büyük bir sorunun olduğunu açıkça ortaya koyarken, diğer yandan da köpek saldırılarının kimileri tarafından görmezden gelindiğini de gösterdi.

Ankara’da 10 yaşındaki bir çocuğa başı boş köpekler saldırarak ağır yaralanmasına ve yoğun bakımda tedavi altına alınmasına neden olmuştu. İstanbul’da ise arkadaşının emanet olarak bıraktığı pitbull cinsi köpek, ev halkındaki çocuğa saldırmış ve çocuğu kanlar içerisinde bırakmıştı. Muş’un Varto ilçesinde ise sokakta bulunan çok sayıdaki başı boş köpekler 80 yaşındaki bir kadına saldırdı. Yaşanan saldırıları kısaca özetleyerek birde sosyal medyadaki tartışmalara değinelim.

İlk olarak bir hayvan sever olduğumu belirterek söze başlamak isterim ve yaşanan olaylar sonrası hem hayvan severler hem de saldırıya uğrayanların açısından durumu ele alacağım.

Genel olarak sosyal medyadaki tartışmalara göz attığımda birçok hayvan sever, sokakta yaşayan köpeklere, barınaklar ve rehabilitasyon merkezleri yapılması taraftarı iken diğer yandan da çok sayıda kişi, sokakta yaşayan canlıların alınacak yeni önlemler çerçevesinde ölüme terk edileceğini iddia ediyor.

Yapılan bazı eleştiriler ise tamamen kan donduracak cinsten olduğunu ifade etmeliyim. Kendilerini sözde “hayvan sever” olarak tanımlayanlar ise sokakta köpek saldırısına maruz kalan kişileri suçlayıcı ve zan altında bırakan yorumlar mevcut. Hatta sırf bu sebeple köpek saldırırsa saldırsın ama kimse köpeğe dokunmasın diyenlere bile şahit oldum.

Özellikle gerek sosyal medyada gerek sokaktaki vatandaşlar yeni düzenlemeyle ilgili şüphelerini ortaya koyarken sokakta ciddi anlamda gruplar halinde dolaşan başıboş sokak köpekleri her geçen gün korkutucu bir boyuta ulaşmaya devam ediyor.

Aslında genel olarak hayvan severler arasında da ciddi düşünce farklılıklarının ortaya çıktığını gözlemlemekteyim. Sorunun kaynağı belli fakat gerekli önlemlerinde acilen alınması gerekiyor. En başta hayvanların hakları korunarak ve hayvan severlerinde kaygılandığı düşünceleri göz ardı etmeden atılacak yeni adımların çözüme ulaşması lazım. Elbette sokakta tehlikeli boyutta olan başıboş köpeklere de acilen toplanıp halk sağlığı için tehdit oluşturmaması lazım.

Her hayvan ne yazık ki uysal ve sevecen olmayabiliyor. Açlıktan, yetiştirilme stilinden ya da genetik özelliklerinden sebebini bilemeyeceğimiz birçok nedenle saldırganlaşabiliyor. Birde hayvan haklarını gözetirken diğer yandan da sokak köpeklerinden korkan insanları da anlamak ve saldırıya maruz kalanları da görmezden gelmemek gerekir. Ne olursa olsun insan hayatı önceliklidir.

Türkiye sağlık turizminde riskli ülkeler arasında

Son yıllarda sokak köpekleri tarafından saldırı altında kalan insanlar, kuduz şüphesi ile mücadele edebiliyor. Kuduz deyip geçmeyin çünkü aşısı olsa bile son derece ölümcül ve tehlikeli bir hastalıktır. Şöyle ki kuduz konusunda seyahat ve sağlık turizmi açısından riskli ülkeler arasındayız. Ülkemiz için eksi bir durum olmasının yanı sıra gelen turistleri de düşündüren belki de seyahatini tercih etmemesine neden olabilecek bir durum olabiliyor. Uzmanlar tarafından bu konuyla ilgili ciddi uyarılar ve veriler mevcut. Hatta sokaktaki başı boş köpekler için bir an önce gereken önlem alınmazsa 10 veya 20 yıl içerisinde köpek sayısı Türkiye’nin nüfusunu geçeceği söyleniyor. Bu ciddi bir durum!


Kısaca yaşanan başı boş sokak köpekleriyle ilgili en acil çözüm bulunması ve hayvanlarında gerekli yaşam desteği sağlanarak her farklı düşüncenin kaygılarına son verilmesi gerek. Hem halk sağlığını gözetip hem de gereken adımlar atılarak bir canın daha saldırı nedeniyle yanmaması dileğiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nihan Konyalı Arşivi