Hür ve Müstakil Parti

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener siyasi literatürümüze yeni bir kavram ekledi.
“Özü başımıza seçimlere gireceğimiz hür ve müstakil parti olacağız.”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi “Kazanacak aday “söylemiyle gündemi uzun süre meşgul eden, bir dönem ailesini emanet ettiği Kemal Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapan, Cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleyemeyince de Millet İttifakının omurgası sayılan altılı masayı deviren Meral Akşener şimdilerde de CHP’yi itibarsızlaştırmak için ne gerekiyorsa yapıyor.
“Maskeli baloya, mandaya boyun eğmeyeceğiz”, “Başını CHP’nin çektiği zillet ittifakına dahil olmaya-cağız” türünden iktidar ağzı söylemlerle yaklaşan yerel seçimleri sabote etmeye çalışan Akşener hala kendi ayağına sıktığının farkında değil.
Son günlerde gerçekleşen istifalar ve parti içerisin-deki huzursuzluklar nedeniyle psikolojisi bozulan Meral Akşener, CHP’ ye kaybettirmek üzerine kur-duğu yerel seçimler politikasıyla giderek Cumhur itti-fakının ortağı gibi davranmaya başladı.
Tıpkı AK Parti ve MHP Genel Başkanlarının söyle-diği gibi o da “Terör örgütlerinin siyasi uzantılarına stepne olan partilerle iş birliği yapmayacağız” diyor.
Siyasi ahlaka uygun düşmeyen biçimde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği konu-sunda fikir beyan eden İYİ Parti Genel Başkanı şimdi dönem Cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğ-lu’nun karşısına çıkardığı iki büyükşehir belediye başkanın karşısına aday çıkarmaya çalışıyor. Sormazlar mı insana “Cumhurbaşkanlığına layık
gördüğün ve yakışıksız biçimde devirdiğin masaya geri dönmek için onların Cumhurbaşkanı yardımcılığını şart koştuğun insanları şimdi belediye başkanlığına niye layık görmüyorsun?”
İstanbul ve Ankara’da yaşayan yurttaşlara bu durumu nasıl izah edeceksin?
Böylesine tutarsız, samimiyetsiz bir yaklaşım ve akıl dışı politikalarla nasıl başarılı olacaksınız?
Tek adamlıkla suçladığın Erdoğan’da ne farkın kaldı?
Kaldı ki aslında CHP senin bu son çıkışlarınla prangalarından kurtuldu.
Gerçek bağlaşıklarıyla güç birliği yapmasına engel olan İYİ Parti defansından, Akşener’i kaybederiz kompleksinden kurtulmuş oldu.
Türkiye siyasi tarihinde eksiği-gediğiyle parti içi demokrasiyi hayata geçirmeye çalışan bir kitle partisi olan CHP’nin hareket alanını genişlettiği için CHP’li-lerin Akşener’e teşekkür etmesi gerekir.
Geçmişte sağ partilerin eleştirisi ve suçlamalarını referans alarak yörüngesini belirlemeye çalışan CHP, son dönemlerde İYİ Parti’ye şirin görünebilme kaygıları yüzünden gerçek sosyal demokrat kimliğini yitirmişti.
Kurultay sonrası göreve gelen yeni Genel Başkan Özgür Özel’in partinin yönünü sola çevirme ve kendi soluyla barışık politikalar uygulama niyet ve girişimi parti tabanında da çok büyük karşılık gördü.
Umarız bu yaklaşım ve duruştan vazgeçilmez.
Yalnızca CHP için değil genel anlamda ülkemizin geleceği, aydınlık günler adına, cumhuriyetin yok edilmeye çalışılan değerleri ve demokrasi umudunu yeniden yeşertme adına; içerisinde sosyalistlerin, devrimcilerin de yer alabildiği bir sosyal demokrat partiye her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
CHP bu boşluğu dolduracak bir parti olma ve top-
lumsal muhalefetin güç birliğini sağlayacak, gerçek anlamda laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletini yeniden inşa edecek bir yönetim anlayışını yerleştirmek zorundadır.
Yaklaşan yerel seçimler bu anlamda önemli bir sınav olacaktır.
Artık herkes biliyor ki; bir yanda halkımızı açlığa, yokluğa, yoksulluk ve yolsuzluğa mahkum eden, her türlü hukuk dışı uygulamalarla sermaye gruplarının emrinde ülkemizin tüm kaynaklarını bu kesime peşkeş çeken bir iktidar ve yandaşlarıyla, buna karşı çıkan, halkın çıkarlarını önemseyen, emekten ve yoksul halk-tan yana olanların mücadelesi var.
Türkiye’de siyaset yapan herkes ve her kurum bu somut gerçekliğe göre tavrını ve yönünü belirlemek zorundadır.
İYİ Parti de yerel seçimlerdeki duruşuyla kimlerden yana olacağını gösterecektir.
İnanıyorum ki İYİ Parti içerisindeki gerçek yurtse-verler iktidarın bu kirli oyununa gelmeyecek, yerel iktidarın gerçek sahiplerine geçmesi için muhalefet saflarında yer alacaklardır.
Şimdi CHP yöneticilerinin üzerinde çok önemli bir sorumluluk var.
Yerel seçimler milletvekilliği ya da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine benzemez.
Yerel dinamiklerin, siyasi dengelerin öne çıktığı yerel seçimlerde adayın kimliği, kişiliği, siyasal birikimi ve geçmişi önemlidir.
Halkta karşılığı olan adaylarla seçimlere girebilmek için parti yönetiminin çok özenli ve dikkatli davran-ması, doğru tercihler yapması gerekiyor.
Keşke mümkün olsa, demokratik yöntemlerle adaylar belirlenebilse. Doğru adaylarla yerel iktidarı kazanmak için uygun ortam ve koşullar hazır.
Yeter ki, CHP yönetimi bu süreci doğru yönetsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Ongun Arşivi