Ekonomide hep pembe yalanlar!

Size çok acayip bir şey seyleyeylim de bayrama birazda gülerek girelim. Bu ülkede siaysi iktidar YOK.! Ana muhalefet YOK, iktidara talip olan devlet partisi görünğümlü bir tek AKP var. Onlar bu kötü gidişi durudrmaya kararlı. En son bakan Nebati; sanki kendisi maliye bakanı değilmiş, iktidarda değilmiş gibi çıkıp 'Mayıs'ta oyları verin fiyatlar düşsün' demeye getirdi. halbuki kendisi 1 yıldır fiyatlar ve enflasyonun düşeceğini söylüyordu.

Gerçekle yüzeleşlim o halde. Türkiye o enflasyon liginde sondan 9'ncu sırada. Türkiye'nin altında İran, Surinam, Sudan, Zimbamwe, Arjantin, Suriye, Venezuella ve son sırada Lübnan var. Kısacası Türkiye 200'e yakın ülke arasında enflasyonda sondan dokuzuncu sırada. Enflasyon rakamı ise yüzde 50,51. Yani TÜİK rakamlarına göre Türkiye enflasyon liginden sondan 9'ncu sırada. Gördünüz mü Düya da neredeyiz Dostlar ! Bugün itibarıyla Dünyada en yüksek enflasyon oranları böyle . İnsanda biraz olsun utanma olur… Yok soğan fiyatı, yok koyun eti, dana eti fiyatı, süt fiyatı, simit fiyatı!!!  abakın seçime az kadlı. Ülkenin sahibi sizsiniz. Şunu iyi bilin Attığınız oy kaderinizdir, coğrafya değil...

Nebati'den pembe yalanlar
Hazine bakanı Nebati; Ekonomik koşulların ger geçen gün zorlaşması ve vatandaşın bu yükün altında ezilmesine dikkat çekilip “yurt dışında fiyatlar düştü! Siz neden fiyatları düşürmüyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Türkiye çok ciddi potansiyele sahip. 6 Şubat'ta yüz yılın depremini yaşadık. Bu deprem dünyada herhangi bir ülkede olsa çok farklı olurdu. Bu ortamda Türkiye seçime gidiyor. Bu ülke potansiyel sahibi bir ülke. Önümüzdeki süreçte enflasyonun düşeceği beklentisinin oluşturulması gerekiyor. Kasım ayında yaşanan kırılmadan sonra insanlar bir düşünmeye başladı. Aralık ayında enflasyonun aşağı yönlü hareketi insanlar tarafından görüldü. Beklentiler olumluya döndü. Şu anda beklentiler yüzde 10'lara kadar düştü. Depreme rağmen biz herhangi bir kısıtlamaya gitmedik. (Enerji fiyatları) Muhalefetin söylemi doğru değil. Yurt dışında fiyatlar düştü de bizim sübvanse ettiğimiz kısmı karşılamıyor ki. Biz hala sübvanse ediyoruz. Çok rahat biz şekilde şunu söyleyebiliriz: Mayıs ayından itibaren bu fiyatlardaki gevşeme çok daha görünür bir hale dönüşecek.”

Hayat pahalılığıyla mücadele var
Özellikle son 3-4 yıldır hız kesmeyen bir hayat pahalılığıyla mücadele ediyor vatandaşlar… Maaşlar, zam gelse bile, enflasyon karşısında en fazla 2-3 ay dayandıktan sonra eriyor… Dar gelirli için keyifle karnını doyurmak bile hayal oldu. Temel haklardan olan barınma hakkı bile zarar görmüş durumda çünkü insanlar ev kirasını ödeyemediği için köyüne geri dönmek zorunda kalıyor… Barınamayan ve geçinemeyen öğrenciler okullarını dondurmak ya da tamamen bırakmak zorunda kalıyor. Memleketin Doğu’sundan Batı’sına, Kuzey’inden Güney’ine aynı sesleniş var: “Geçinemiyoruz.”Kısaca Dostlar !  “Zengine TOGG, fakire soğan önem. Soğana ulaşmak daha kolay, öbürüne ulaşmak çok daha zor. Alım gücüne göre değişiyor. Garibana soğan, zengine araba. Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler hesabı. Tepedekilerin hepsinin yapması gereken şey halkı doyurmak. Halkı doyuracaklar; ondan sonra TOGG da alırlar, fogg da alırlar, ne alırlarsa alırlar...

Vaatler hep boş teneke
Durum buyken, muhalefet soğan fiyatları üzerinden hayat pahalılığını eleştiriyor. Çünkü soğanın kilo fiyatı 30-35 TL’ye çıktı… Orta büyüklükte bir soğan bile 4.80 liraya denk geliyor. Tüm bunlar yaşanırken enflasyon ve buna bağlı hayat pahalılığını düşüremeyen iktidar, vatandaşın direkt olarak hayatına ve cebine dokunmayan vaatler sunuyor Bunlar neler mi bakalım o zaman  Bakın, ikidar neler dedi neler yaptı. Erdoğan "İtibardan tasarruf olmaz" dedi. Sonuç;Türkiye, dünyanın en fazla VIP uçağına sahip ülkesi oldu Ama soğan 30 lira! Aralarında Katar Emirliği’ne ait olan ve Erdoğan’a hediye edilen 400 milyon dolar değerindeki Boeing 747-8i tipi uçağın da bulunduğu uçakların her birinin yıllık bakım giderinin ise 800 bin doları geçtiği iddia ediliyor.
Bunlar sadece Cumhurbaşkanı’nın uçakları. Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na ait VIP uçaklar da eklendiğinde bu sayı 20 yi buluyor. Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan VIP uçak sayısı eklendiğinde Türkiye, dünyanın en fazla VIP uçağına sahip ülkesi. Bu kadar VIP uçak kabul edilemez. Ülke olarak senflasyonla mücadele verdiğimiz bir dönemde bu kadar VIP uçak dünyanın hiçbir yerinde yok. Dünyanın hiçbir yerinde böylesine bir şatafat yok. İhtiyaç dışı uçaklar satılarak, şu zor dönemde 83 milyonun ihtiyaçları için kullanılmalı. Bakanlar özel uçaklar yerine tarifeli uçakları tercih etmeli

Garibana taneyle soğan dönemi
Doğalgaz otomobil itibar! Karadeniz’de doğalgaz bulunması, yerli gemi uçak ve otomobil üretilmesi gibi konularda soakaktaki vatandaşlar haklı olarak "Tamam yerli üretim yapılsın, gurur duyarız ancak biz karnımızı zor doyuruyoruz. Bu araca sahip olamayacaksak neden sevinelim?. Soğanın kilosunun 30-35 lira olması daha önemli. Çünkü mutfağı etkiliyor. Araba zaten hayal. Otobüsle gidip geliyoruz ama soğanın fiyatı etkiliyor. Soğan ulaşılabilir olmalı.” diyoırlar“ TOGG'un fiyatı 1 milyon lira, soğan 30 lira… Biz daha soğanı alamıyoruz, TOGG’u ne yapacvağız ki? Hayat ateş pahası. Hastaneye gidecek vatandaş cebinde  60 lira para var… TOGG 1 milyon lira… Vatandaş  buna sahip olamayacaksa niye sevinsin ‘Yaptık biz…’ Neyi yaptık? Yaptık ama bize bir faydası var mı?” Yok!Önce insanların refah seviyesinin olması gerekir, TOGG değil. İnsanların refah seviyesini yükselteceksiniz 

TOGG yenmezki!
Türkiye’nin şartlarında tabi ki soğanın kilosunun 30-35 TL olması önemli. Soğan daha ulaşılabilir olmalı. Sonuçta her şey mutfak. Mutfak olmadıktan sonra TOGG almanın  yada uçak gemisi yapmanın kime ne faydsıa var ki. Bu ülkedede 65 milyon isnan yoksul. ! Daha kuru soğan alamayan, TOGG’u zaten hiç alamaz. Bu ülke insanını için soğanın 30-35 lira olması daha önemli. Çünkü TOGG yemiyoruz, köprüleri yemiyoruz. Ekonomik kriz insanları mahvetmiş vaziyette. TOGG 1 milyon civarında, 1 milyonu kim kazanmış ki…”TOGG’u yiyemiyoruz ama soğanı yiyebiliyoruz. Araba da olsun ama soğan fiyatları da erişilebilir olsun.”

Giyecek alamıyorlar 
2023 Türkiye'sinin gerçekleri bu sözlerde saklı: Ramazan Bayramı nedeniyle alışverişe çıkan fiyatlardan dert yandı. Vatandasşlar "Kızdan oğlandan ne kalırsa uydurmaya çalışıyorum üzerimize" diyerek durumu özetliyorlar.  Yurttaşların bir kısmı pazara bile çıkamıyor. Hayat pahalı zaten. yurttaşı perişan ettiler. Eskiden bayram alışverişi yapılıyordu. Şimdi  yalan oldu. İnsanlar bayramı evde geçirecekler. Ekonomik sebepler etkiliyor.Herkesi etkiliyor. Çevreme bakıyorum da herkes hayatında bir şeylerden fedakârlık ediyor. Gıda dışında her şeyden fedakârlık ediyoruz. Onun dışında felç.Alışverişe çıkanlar ie ancak  acil şeyler alabiliyorlar.  Geçen bayramlar biraz ucuzdu ama şu an çok fiyatlı. İnsanlar kızındsan oğlundan oğlandan ne kalırsa uydurmaya çalışırak yaşıyor.

Almanya bizi kıskanıyormuş!
Ekonomik kriz her geçen gün vatandaşın belini bükmeye devam ederken bir kötü haber de patatesten geldi. Patatesin tanesinin pazarda 10 TL'den satıldığı ortaya çıktı. Uzun zamandır vatandaş etin, sütün, peynirin, ve soğanın yanına yaklaşamazken, yurttaşlar  bu ürünlerdeki fiyat artışına odaklanmışken gözden kaçan patates de lüks sofraların yiyecekleri arasına girdi. Soğanı tane ile aldığını söyleyen yurttaşlara taneyle alınacak yeni bir ürün daha eklendi. Öyle görünüyor ki artık patates de kilo ile alınamayacak. Şu danda pazarda Afyon patatesi, bir patates 10 TL oldu. Kimse kilo ile almıyor zaten taneyle alıyor. "Pazarda bir patates 10 TL. Yaparsa AK Parti yapar." 

Bu fiyatlar ne böyle Nebati bey?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son enflasyon verilerine göre bile bir önceki aya göre yüzde 19,9 ve yılbaşından bu yana yüzde 60 zamlanan dana etine halk ulaşmazken, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin yaptığı koyun eti açıklaması tuz biber ekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP ve MHP milletvekillerine “safranlı pilav eşliğinde mantar soslu dana fileto”yla verdiği iftar yemeğinin ardından katıldığı canlı yayında konuşan Nebati “Koyun eti ucuz ama tercih edilmiyor, kokusundan dolayı. Bunu da değiştirmek lazım” demişti. Nebati'nin bu sözleri tepkilere neden olmuştu. BNebai bu konuda ısırcı olmaya devam ediyor. Hazine bakanı “Geçen televizyonda koyun eti yiyelim birileri koyun etinin kokusundan dolayı yenmeyeceğini söylüyor dedim. Koyun eti yağlıdır, güzeldir. Koyun eti güç verir. Koyun eti yağıyla sütüyle bu şehre de ülkeye de en güzel tadı verir.” açıklamsını yaptı.

Koyun eti ucuz değil!
Büyük şehirlerde koyun eti doğrudan koyun eti adıyla satılmıyor. Kasap ve marketlerde iki türlü et var biri dana eti diğeri ise kuzu eti. Israrla koyun eti öneren Nebati 2 Aralık 2021’de Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirildi. O tarihte dana etinin kilosu 92 lira kuzu etinin kilosu ise 113 liraydı. TZOB verilerine göre Mart 2023 sonu itibariyle dana etinin fiyatı 255, kuzu etinin fiyatı ise 266 lira… Nebati’nin görev yaptığı yaklaşık 16 aylık dönemde et fiyatlarının yaklaşık 2,5 kat arttığı görülüyor.

Paramız nasıl pul oldu?
Kalabalığın arasına karıştığında elini cebine atıyor ve 200 TL’lik banknotlardan oluşan bir deste para çıkarıyor Erdoğan... Sevgi gösterileri arasında uzanan ellere tutuşturuyor Deprem bölgesinde gördüğümüzde şaşırmıştık. Acı çok tazeyken harçlık dağıtıyordu. Ancak konumuz bu değil. Erdoğan’ın dağıttığı 200’lüklerin hikâyesini anlatacağım. Türk Lirası çok özel bir kâğıda basılıyor ve bu kâğıt Almanya’dan getiriliyor. Edindiğim bilgiye göre, Almanya’dan TIR’larla getirilen “para kâğıdı” transferinde son 6 ayda olağanüstü artış oldu.  Haftada 1 TIR olan sevkıyat haftada 3 TIR’a çıktı. Üstelik sevkıyatta sorun olmaması için hem matbaaya hem de taşıyıcı firmaya mayıs ayına kadar transferin çok yoğun olacağı bilgisi verildi.  Neden mayıs? Çünkü seçimler mayıs ayında ve AKP seçime kadar görülmemiş boyutta para basıyor.. Merkez Bankası para arzına bakarak bir döküm hazırladı. Banka kayıtları ile bana gelen “yoğun transfer” bilgisi örtüşüyordu.  Türkiye’ye kâğıt yetiştirmek için Alman matbaa işçileri ve sevkıyatçıların, neden fazla mesai yaptığı bir başka yönü ile belli oluyordu.

200'lük banknotla rekor kırıyor
2022 yılının mart ayında tedavülde yani kullanımda 536 milyon 988 bin 900 adet 200 TL’lik banknot vardı. Bu sayı geçen yılın Temmuz ayından itibaren büyük bir hızla artmaya başladı. Temmuzdan kasım ayına kadar her ay ortalama 40’ar milyon adet 200 TL piyasaya sürülmüş. Kasımdan aralık ayına kadar 50 milyon adet daha basılıp yine tedavüle sokulmuş. Bu yılın mart ayı itibarıyla memleketteki 200 TL’lik banknot sayısı 1 milyar 77 milyon 269 bin adete ulaşmış. 100 ve 50 TL’lik banknot sayısında ise son bir yılda neredeyse hiç artış yapılmamış.  Erdoğan’ın dağıttığı banknotlar Türkiye’nin en büyük parası olan 200 TL... Para basımındaki bu olağanüstü artış paranın değerini hızla düşürürken enflasyonun da neden patladığının göstergesi. Paradan sıfır atmakla övünen iktidarın Türkiye’nin en büyük banknotunu bozuk para ayarına düşürmesinin hikâyesi bu.  Edirne sınırından giren TIR’lar Ankara’da gümrüğe kâğıt taşıyor, her TIR ile paranın değeri düşüyor, halkın alım gücü zayıflıyor. 

KUTU2
Seçim neler getirecek?
Etik değer, kural, kanun, anayasa tanımıyorlar... Cumhur İttifakı’nın seçim sürecindeki pervasızlığı seçim gecesi ve sonrasında ne yapacaklarının da işaretidir.  Son örnek Trabzon’dan... AKP birinci sıra milletvekili adayı olan Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu seçim çalışması için gittiği memleketinde vali tarafından karşılandı. Karaismailoğlu valilikte, devletin makamında parti örgütünü ağırladı! Valilik de bu seçim programını resmi internet sitesinde yayımladı.  Milletvekili adayı olan Karaismailoğlu’nun yasalara göre bakanlıktan istifa etmesi gerekiyor. Tıpkı AKP’li diğer bakanlar gibi... Nureddin Nebati ve Bekir Bozdağ da bakanlık binalarında parti örgütlerini ağırlayıp seçim çalışması yapmışlardı. Trabzon birinci sıradan Millet İttifakı’nın milletvekili adayı avukat Sibel Suiçmez yaşanan skandala tepki gösterdi. Aday olmak için Türkiye Barolar Birliği başkan yardımcılığından istifa eden Suiçmez, “Bakan nasıl istifa etmez” diye soruyor.  Suiçmez, “Bir daha tekrar edilirse valilik makamında ben de seçim çalışması yapacağım!” diyor. Hatırlayın, Muğla Valiliği de Erdoğan’ın seçim şarkısını resmi sitesinde paylaşmıştı. Devletin valisi, Cumhuriyetin savcısı denilen günler mazide kaldı..Türkiye bu çürümüş liyakatsizliğin, hukuksuzluğun ortasında seçime gidiyor. Ben o gece YSK’den de “partileşen devletin” diğer unsurlarından da hukuki, adil, şeffaf bir yaklaşım beklemiyorum. Türkiye’nin demokrasi güçleri sandıkta öyle bir fark atmalı ki hiçbir kılıf o farkın üzerini örtemesin! Yapacaklarını bilelim ancak karamsar olmayalım. Sonucu belki geciktirebilir, sözde itirazlar ile süreci uzatabilirler ancak ıslak imzalı belgelere sahip çıkıldığında sonucu değiştiremezler, seçimi iptal edemezler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Barış Önal Arşivi