Nafakayı kaldırmak istiyorlar!

Nafakayı kaldırmak istiyorlar!
Flash Tv'de yayınlanan Gülgün Feyman İle Beni İkna Et programında, Feyman ve Mehmet Mert'in konuğu Türkiye Kadın Hareketi Başkanı Pınar Gül oldu. Medeni Kanun'un kabulünün 96'ıncı yılında olduğumuzu anımatan Gül, “O kanunla kadınlar olarak çok önemli haklar kazandık ama şimdi birçoğunu kaybetme ihtimalimiz var. En önemlisi de nafaka. İktidar maalesef şimdi nafaka hakkını kaldırmaya çalışıyor” dedi

Flash Tv'de ekranlara gelen Gülgün Feyman İle Beni İkna Et programında Feyman ve Gazeteci Mehmet Mert'in konuğu Türkiye Kadın Hareketi Başkanı Pınar Gül ve Ankara Barosu Gelincik Merkezi Avukatı Feyza Çerçioğlu oldu. Medeni Kanun'un 96'ıncı yıldönümü olduğu hatırlatılan programda kadın hakları ve kadınların yaşadığı mağduriyetler konuşuldu. Türkiye'de kadınların sahip olduğu hakları büyük bir mücadeleyle elde ettiğini anlatan Pınar Gül, “Bu anlamda Medeni Kanun bizim için gerçekten çok değerli. Kazanılmış çok sayıda hakkımızı bu kanuna borçluyuz. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere o dönem bu hakların kazanılması ve yaşatılması adına mücadele eden kadınlarımıza şükran borçluyuz” dedi. Kadınların üreten varlıklar olduğunu ve toplumda hak ettiği değeri görmediğini kaydeden Gül, “Karar mekanizmasında yer almak, aile içinde söz sahibi olmak, kadınların hakkıdır. Kadın bugün tüketimin bir parçası gibi algılanıyor oysa kadın üreten bir varlık. Bu açıdan bakıp değerlendirmek lazım” ifadelerini kullandı. 


İktidar kadın haklarını gözetmiyor

AK Parti iktidarının kadın haklarını gözetmediğini ve kadın hakları konusunda ideolojik bir tutum sergilediğini anlatan Gül, “İktidar maalesef kadınların haklarını gözetmiyor. İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede kaldırdılar. İstanbul Sözleşmesi'nin birçok maddesi bugün yürürlükte olsa bugün kadınların işine yarayacak maddelerdi. Çünkü uluslar arası sözleşmeler içerisinde kız çocuklarını da; kadına yönelik şiddetten korumaya yönelik ilk hükümler yer alıyordu. Ama maalesef kaldırıldı. Bu noktada kadın haklarına yönelik bakış açısının ideolojik ve siyasi olduğunu kavramamız gerekiyor” dedi.



Kadının boşanması zorlaştırılıyor

İktidarın boşanma davaları konusunda yeni bir düzenleme için hazırlık yaptığını da anlatan Gül, bu düzenlemenin kadınların boşanmasını zorlaştırdığını ve nafaka hakkını kaldırmayı hedeflediğini iddia etti. Gül, “Bugüne baktığımızda birçok sıkıntı var. Nafaka konusunda da iç karartıcı gelişmeler yaşanıyor. Ben tabii bunların henüz anayasal bir hazırlık içinde olduğunu söyleyemem. Fakat Sayın Bekir Bozdağ'ın konuşmalarından çıkardığımız anlamlarla bu tehlikeyi öngörüyoruz. Nafaka deyince magazin dünyasında konuşulduğu gibi çok büyük paralar sunulmuyor, 3 günlük evli kaldığınız kadına tonlarca ödeme yapılmıyor. Nafaka konusunun daha net anlaşılması lazım. Mesela bir de boşanmayı hızlandıralım diyorlar. O aslında söyle; kadın boşanmak isterse; buna engel oluyorlar. Erkek isterse boşanma sürecini hızlandırıyorlar. Ayrıca boşanma sürecindeki tebdir nafakasını da kaldırmak istiyorlar. Nafaka kadınların en önemli kazanımıdır. Ama şimdi maalesef bunu kaldırmak istediklerinin altını ısrarla çizmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.


Nafakadan vazgeçilmemeli

Nafakadan vazgeçilmesinin kadınlar için büyük bir felaket olacağını vurgulayan Gül, “Bizim gözlemlediğimiz şu ki nafaka konusunu kadının boşanma yönündeki talebini engellemek için deşiyorlar. Eğitimli kadınların iş hayatında olma olanağı yüksek ama çocuk olduktan sonra iş hayatından çekiliyor. Yeniden dönmek istediğinde de imkanları olmuyor. Boşanmaya kalktığında da hangi güce dayanacaksınız? Ya nafaka alacaksınız ki nafaka ücretleri de çok düşük. Ortalama 267 lira gibi bir rakamdan bahsediyorlar. Tedbir nafakası boşanıncaya kadar geçerli. Sonra o şekil değiştiriyor. Boşanılan eş kadın veya erkek hangisi zor durumdaysa ona bir yoksulluk nafakası bağlanıyor. Bu da genelde maddi imkanı yetersiz olduğu için kadınlar oluyor. Bir de sadece kentler yok. Kırsalı da düşünmek lazım. Kırsaldaki kadınlar güvencesiz çalışıyor, yoksulluk nafakasını kaldırdığınız da kadınların tutunacak bir dalı kalmayacak. Bir de çocuğa bağlanan bir iştirak nafakası var. Onu da kaldırmak istiyorlar. Ailenin çok önemli olduğunun altı sürekli çizilirken, baba boşanıyorsa çocuklara karşı sorumluluğundan da mı boşanıyor? O yüzden şuanki mevzuatı savunmak zorundayız. İnsanlar kendi gelir durumuna bakarak nafaka konusunu değerlendirmemeli” ifadelerini kullandı.



Bu işi iktidar çözmeli

Boşanma sürecinde kadınların baro ve derneklerden ücretsiz avukat hizmeti alabileceğini de anlatan Pınar Gül, buna rağmen bu süreçte kadınlara en büyük desteği devletin vermesi gerektiğinin altını çizdi. Gül, “Kadınların bu konudaki mağduriyetleri noktasında barolarımız var. Barolarımız ücretsiz avukatlık hizmeti veriyorlar. Bundan birçok kadınımızın haberi yok ama bunu hatırlatmak lazım. Ama bu dernek ile baro ile giderilebilecek bir mağduriyet değil. Bu iktidar eliyle çözülebilecek bir problem. Aile arabuluculuğu diye bir sistem getirmeye çalışıyorlar. Bu çok sıkıntılı bir sistem. Bu sistem ile aradaki mevzuatı özelleştirmek istiyorlar. Avukatların dışında başka meslek gruplarının da bu sürecin içine dahil olmasını istiyorlar. O yüzden bu belirsizlikler iktidar eliyle çözülebilir. Çünkü toplumsal bir yapıyı değiştirmeyi çelişiyorsunuz. Birey ehliyeti diyoruz ya; o  işte devlet eliyle oluşturulacak bir şeydir” diye konuştu.


Nafaka dedikleri 200 lira!

Yayına katılan bir diğer isim Ankara Barosu Gelincik Merkezi Avukatı Feyza Çerçioğlu da nafaka konusunda değerlendirmelerde bulundu. Medyada iş insanlarının veya ünlülerin boşanma davaları üzerinden ödenen yüzlerce bin liralık nafakalara aldırış edilmemesi gerektiğini anlatan Çerçioğlu, “Bunlar astronomik gelirlere sahip insanlar için geçerli rakamlar. Asgari ücretli birine hiçbir mahkeme yüzlerce bin lira öde zaten demiyor. Bahsi geçen rakamalar 200 lira veya 300 lira civarında. Buna rağmen şimdi kalkıp nafaka hakkına gözetmek gerçekten çok acı verici” dedi.


Büyük bir komedinin içindeyiz

“Maalesef büyük bir komedinin içindeyiz” diyen Avukat Çerçioğlu, “Nafaka konusu medyaya da yansıdı. Bu konuda çok önemli tartışmalar olduğu doğru. Medeni Kanun bizim haklar kapsamındaki en büyük kazanımımızdır. Ama yeni düzenlemede ne yazık ki kadının boşanma davasında elinde psikolojik bir güç olarak barındırdığı nafaka hakkını tırpanlamaya çalışıyorlar. Çalışma hayatında olmayan bir kadın için nafaka değerlidir. Öyle bir kadının yeniden bir hayat kurması çok zor. Nafaka bu noktada bir nebze onun yaralarına merhem oluyordu. Bir de nafaka miktarları gerçekten komik. Çocuk başına 200-300 lira nafaka veriliyor. Bu paralarla kimse fakirleşmediği gibi diğer tarafta zenginleşmiyor. Nafaka sadece kadın ve çocukları ayakta tutmaya yönelik bir şeydir. Şimdi gündeme bomba gibi bir tasarı düştü. Süreli nafaka vs deniyor. Süresiz nafaka var diyorlar ama öyle bir şey yok. Nafaka zaten sınırlı. Ama böyle değilmiş gibi bir hava estirilip duruyor” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.