HDP, Türkiye ve siyaset

Dün @MehmetMertTv isimli twitter adresimden bir anket yayınlayarak; 'yarın yazacağım köşe yazım öncesi bir anket yapalım, HDP’ye bakanlık verilmeli tartışmasına ne diyorsunuz?' diye soru sordum.

Soruma verilen mini anketten yüzde 55 hayır verilmemeli, yüzde 45 evet verilmeli cevapları çıktı.

Ankete gelen yorumlar da şu şekilde;

“1991 seçimlerinde HEP ile SHP arasında yapılan ittifak, ulusal birlik açısından çok doğru bir ittifak idi. Ancak, HEP kontenjanından seçilen milletvekillerinin, daha yemin töreninde başlayan ve sonra devam eden sabotajlarını unutmadık.”

“HDP'ye bakanlık verilirse 6 'lı masa diye birşey kalmaz. kurulmadan dağılırlar.”

“HDP çözüm sürecinde, "demokratik özerklik" adı altında masaya gerçekleşmesi imkansız federasyon adı altında bir araya gelmesi, özerk bir yapı ile kendi ordusunun olması gibi talepler ile geldiği sürece değil bakanlık bu ülkeden hiçbir hak talep edemez.”

“Garibim Kılıçdaroğlu Cumhuriyeti kurtarmak, 6 partiyi bir arada tutmak için didinip duruyor, 15 günde bir Gürsel Tekin televizyona çıkıp bir çuval inciri b.. edip gidiyor.”

“Kardeşim sen partinin sözcüsü müsün?”

“Gereksiz gereksiz ne konuşuyorsun?''

kemal kılıçdaroğlu gürsel tekin


Millet resmen saydırmış!

Bu yorumların çok daha fazlasını sosyal medya hesabımdan okuyabilirsiniz.

Benim mini anketimde bu yorumlar yapılırken çok daha geniş kitleye hitap eden ekşisözlük platformunda bu konuda ve Gürsel tekin ile ilgili hangi yorumlar yapılıyor diye bir göz atayım dedim.

Orada da şu yorumlar yapılmış:

''Bu açıklama AKP'ye en az 3 puan kazandırmış, dahası seçim zamanı kullanılabilecek mükemmel bir propaganda malzemesi verilmiştir.”

“Kılıçdaroğlu'da demiyor muydu Selo serbest kalsın istiyorsan, Kavala serbest kalsın istiyorsan bize vereceksin diye... Partinin politikasına gore devam ediyor adam. Suclayacak biri varsa partinin politikalarını yani partiyi suçlayın.”

“Patavatsız filan değil kendini sağlama almaya çalışıyor.”

“Adam içeriye mesaj veriyor bak seçim kapıda benimle uğraşmayın yoksa yakarım sizi diyor, başka bir şey değil.”

“Daha dün "bu memleketi başınıza yıkacağız" diyen bir genel başkana sahip bir partiye bakanlık vadeden cehape yöneticisi. Sonra "niye akp hâlâ şu kadar oy alıyor? Neden acaba?”

“Yıllarca siyasetin içindesin, ne konuşacağını hala öğrenememişsin, millet ittifaknın altına dinamit koyuyorsun. yazıklar olsun.”

“Yine yeni yeniden millet ittifakının emeklerini sokaklara saçan şahıs.”

“Anadoluyu köy köy, kasaba kasaba hatta sokak sokak gezip boşuna ter dökmeyin, bunları susturmadığın sürece yüzde 25'i de aşamıyorsun.”

“Bakanlık konuları 6'lı masanın görüşleri çerçevesinde ele alınır, de geç!”

“Ortada 6'lı masa varken böyle konuşulur mu!”

“CHP kimseyle ittifakta olmasa konuş istediğin kadar.”

“Ama her şeyden önce ittifak ortaklarına saygı diye bişey var!”

“Seçimi AKP'ye hediye etmiştir. Zaman geçtikçe bunun gibiler bu tarz açıklamalar yaparak AKP'nin ekmeğine yağ sürmeye devam edeceklerdir.”

“CHP'nin elini çok erken açık etmiştir. HDP'li bakan projesi millet ittifakından çok rahat 3 - 4 puan götürecektir. kararsız seçmeni ise cumhur ittifakına döndürecektir.”

“Boş beleş siyasetçi listesinin ilk 10'unda yer bulur kendisi. Ne kazandırdı bugüne kadar ne yaptı? Umarım daha genç nesilleri katıp, bunlar gibi gereksizleri kenara koymayı bilir.”

“Önce sığınmacılar açıklaması, simdi de HDP acıklaması. Bu adamların üzerine yapışmış CHP etiketi olmasa, en fazla kıraathanede pişpirik oynayacakken, bugün ne yazik ki CHP adına konuşma yapıyor...”

“Milletin gerçek anlamdaki tek alternatif iktidar umudu olan 6’lı masaya HDP bulaştırıp kafaları bulandırırsan bu ihanettir, cezası bellidir...''

Hepsinin kendi fikri

Bu yorumların geneline baktığınızda her bir yorum yapan kişinin kendi fikri olduğundan eminsiniz.

Kimselerin etkisi ve baskısı altında olmadan bu yorumlarda bulunduklarından şüpheniz yoktur.

Zaten gerçek isimle değil 'nick' ile de yazdıklarından çok daha fazla özgürlerdir.

Ki, ekşisözlük yazarlarının belki de yüzde 80-90 oranında muhalif seçmene, iktidar karşıtı seçmene, sola daha yakın, Millet İttifakı'na daha yakın olduklarını da çok rahat söyleyebiliriz.

Rahatsızlık yarattı

Evet aslında seçim sürecine girdiğimiz bu günlerde her şeyin konuşulması ve tartışılması gerekiyor.

Ancak “HDP'ye bakanlık verilmeli” tartışması Türkiye'nin ciddi bir sorunu olmasına rağmen Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in bir televizyon programında sorulan soru üzerine 'Elbette HDP'ye de bakanlık verilmeli. Seçime giren her partiye bakanlık verilmeli” cevabı ile ülke gündemine geldi.

Bu cevap üzerine Millet ittifakı'nın diğer güçlü partisi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; "HDP’nin olduğu masada biz olmayız. Bizim olduğumuz masada da HDP olmaz. Bu hassasiyetimiz devam edecek” ifadesinde bulundu.

İyi Parti Siyasi İşler Başkanı Koray Aydın; “Böyle bir sorumsuzluk olamaz yani. İş bilmemezlik… Bu kadar olmaz. Biz bir yandan üretiyoruz, onlar yıkıyor. Bu nasıl bir şeydir? Kabul edilir değil. Her yönüyle AK Parti’nin zayıflamış haline destek veriyor” şeklinde açıklama yaptı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise bu konunun kendisine sorulması üzerine “Gürsel bey belki ironi yapmıştır. Bilemiyorum. Ancak bu fikir kendisini bağlar. Biz altılı masada aldığımız kararı tüm ortaklar olarak kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.


Benim görüşüm nedir?

Şimdi gelelim bu satırların yazarının yorumlarına.

Bir; Halkların Demokratik Partisi (HDP) yasal siyasi bir parti midir?

Evet.

Bu siyasi parti son genel seçimlerde ülke seçmeninin yüzde 11'den fazlasını ve 6 milyona yakın seçmenin oyunu almış mıdır?

Evet.

Bu siyasi partiye de belediye başkanlığı, milletvekilliği, bakanlık, cumhurbaşkanlığı koltuğu verilebilir mi?

Evet.

Peki bu koltukları kazanma şartları nedir?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda bellidir.

Buna kimsenin itirazı var mıdır?

Bence olmamalı.

O halde sorun nedir?

Sorun şudur kardeşim; Ülke hassas bir seçime gidiyor. 2023 seçimleri gerçekten çok krtik bir seçim olacak. Bu seçimleri kazanan iktidar Türkiye'nin kaderini çizecektir. Bu ülke son 20 yıldır belli bir anlayışla, yani sağ ve muhafazakar diyebileceğimiz anlayışa sahip bir zihniyet tarafından yönetiliyor. Son 20 yılın sonunda ilk defa muhalefet iktidarı devirmeye yakın bir orana sahip oy seviyesine ulaştı.

İlk defa muhalefet artık seçimleri kazanmaktan emin.

İlk defa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçimi kazanma oranı yüzde 50'lerden aşağı düştü.

İlk defa Adalet ve Kalkınma Partisi oyları yüzde ellilerden yüzde otuzlara düştü.

İlk defa Millet İttifakı denilen koalisyon partilerin oylarının toplamı yüzde ellilere yaklaştı.

Şayet dışardaki partilerin oy oranlarını da sayarsak muhalif partilerin oy oranları toplamı yüzde altmışları buldu.
 

gürsel tekin


ORTADA FOL YOK YUMURTA YOK!

Bütün bu rakamlar ve gerçekler ortadayken bu saatten sonra ancak Millet İttifakı veya muhalefet kendi ayağına sıkarsa seçimleri tekrar kaybeder.

Aksi halde iktidar da çok iyi biliyor ki iş artık çok zor.

Evet, bugün HDP seçmenlerinin çoğunu Kürt oylar oluşturmakta.

Evet, dün Ak Parti'nin uzun yıllar iktidarda kalmasının en büyük destekçilerinden birisi de o Kürt oyları idi.

Evet, son yerel seçimlerde Kürt oylarının çoğu Ak Parti yerine CHP'nin adaylarına yöneldi ve bu sayede CHP birçok büyükşehir belediyelerini kazandı.

Ancak...

Bütün bunlara rağmen siz daha ortada fol yok yumurta yok.

Kazanılmış bir zafer yok.

Kazanılmış bir bakanlık yok.

Ortaya 'HDP'ye bakanlık verilmeli' gibi tartışmayı atarsanız bugün muhalefetin yüzde 50'yi geçen oyların içerisinde bulunan; milliyetçi, muhafazakar, ulusalcı oyların çoğunu kaybedersiniz.

Bu oyların da gideceği adres bellidir.

Çünkü bu ülke yoksulluktan daha çok terörden çekti.

Zor şartlar altında kurulan bu ülke çok tehditlere maruz kaldı.

Bu ülke insanı aç yaşar, yoksul yaşar, birçok emel ve arzularından yoksun yaşar ancak vatansız, bayraksız, onursuz, esaret altında yaşayamaz.

HDP TERÖRE MESAFE KOYMALI

Benim HDP'ye oy veren sevgili kardeşlerime de şunu söylemek istiyorum;

HDP şayet terör örgütü PKK ile arasına mesafe koymadığı sürece bu ülkede her zaman aynı sorunları yaşayacaktır.

Bugün HDP'ye oy veren 6 milyon yurttaşımızın çoğunun en az benim kadar milliyetçi, en az benim kadar bu güzel vatanı sevdiğinden hiçbir kuşkum yoktur.

Maalesef o 6 milyon içerisinde öyle ihanetçiler, öyle yöneticiler, öyle rantçılar, öyle kuklalar var ki, bugün dağda kardeşi kardeşe vurduran tam da o zatlardır.

Bugün HDP gibi halkçı bir partinin bu ülke insanının büyük çoğunluğu tarafından öcü gibi görülme sebebi de dışlanma sebebi de o zatlar, o zihniyetler, o kuklalardır.


ittifaklar


HANGİ SİYASİ PARTİ HANGİ İTTİFAKTA YER ALACAK?

Önümüzdeki genel seçimlerden sonra hangi siyasi parti hangi safta yer alacak?

İttifaklar milletvekilliklerini, bakanlıkları, cumhurbaşkanı yardımcılıklarını nasıl paylaşacaklar?

Bunların hesabı ve kitabı yapılacaktır.

Siyaset kazanmak üzerine kurulan bir sistemdir.

Millet İttifakı da bu hesaplamayı yaparak milletin önüne çıkacaktır.

Bu hesaplamada şayet HDP'ye bakanlık öngörülüyorsa o da kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Ancak bu açıklamalar 6'lı masanın yetkili bir organı, bir partinin yetkili sözcüsü tarafından yapılmayıp da bir milletvekili tarafından yapılıyorsa o açıklamada insan hali ile şüpheye düşüyor.

Sevgili Gürsel Tekin sıradan bir yurttaş değil ki görüşlerini ve fikirlerini kamuoyu ile paylaşsın.

Hadi madem bu söylediğime itiraz ediyor bu akşam çıksın CNNTürk'e de açıklamalar yapsın.

Çıkamaz, nedeni basit, çıkarsa parti suçu işler.

Tamam görüşleri başka ortamlarda söylemenin bir suçu yoktur fakat etik değerleri vardır.

Kendisine oy verenlere karşı, siyasi kurumu olan partisine karşı, partisinin de üye olduğu ittifaka karşı sorumlulukları vardır.

Hadi bu benim fikrim desin, bu akşam yine aynı ekranda TV100'de çıkıp “ben bu ittifakta HDP'yi de görmek istiyorum.” desin.

“HDP'de bu ittifakın bir üyesi olmalı.

HDP'ye de ittifak olarak milletvekilliği dağılımında yer evrelim” açıklamasını yapsın.

Bunları diyebilir mi Sayın Tekin?

Bence diyemez.

O halde Gürsel Tekin'in yapması gereken şey, çıkıp afedersiniz, yetkisiz konuştum, gereksiz konuştum demesidir.

Aksi halde bu tartışma büyürse bundan en büyük zararı Millet ittifakı görecektir.

Ve bunun kazananı Cumhur İttifakı olacaktır.

Nedeni basit.

Bu ülke insanının/seçmeninin çok çok büyük orana sahip bir kitlesi, doğru fikirleri değil, kendisine yakın fikirleri destekler, o yönde oy verir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi