Patlama mı deprem mi!

Türkiye pazar gününe deprem gündemiyle başladı. İstanbul Kağıthane'de önceki gece 3.15’de gerçekleşen 3.0’lık deprem birçok vatandaşı uykularından uyandırırken sosyal medyada en çok konuşulanlar arasına girdi. Sarsıntı nedeniyle olumsuz bir ihbar yapılmazken sosyal medya kullanıcıları depremle birlikte korkutucu bir ses duyduklarına dair çok sayıda paylaşım yaptı.

Kandilli Rasathanesi'nden yapılan açıklamada merkez üssü İstanbul olan bir depremin büyüklüğü 3.1 olarak bildirildi. AFAD'dan yapılan açıklamaya göre ise depremin büyüklüğü 3.0 olarak duyuruldu.

Patlama olabilir

Kağıthane'de meydana gelen 3.1 şiddetindeki depremle ilgili konuşan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Depremler yerden gelen çatırtılar oluşturur, patlama sesi çıkarmaz. Bu bir depremcik değil yapay bir patlama olabilir” dedi. Ercan, “Odak için verilen 12 kilometre derinlik yanlıştır. Depremcik 5 kilometreden çok sığdır, ayrıca patlama sesi de çıkartmaz. Haliç girintisi KAK'nın en kuzey koludur. Buradan geçen çok yaşlı kırık, asla yıkıcı ‘depremler’ oluşturmaz” ifadelerini kullandı.

Saati çok ilginç

Sarsıntının oluş saatinin 03.15 olmasını alışılmamış olarak nitelendiren Prof. Ercan, “İstanbul’da algılanan sarsıntıların yüzde 70'inin kaynağı, korkutucu patlama sesi ile sarsıntı çıkaran patlatmalar, yüzde 30’u yıkımcıl olmayan sarsıntı, ayrıca ses çıkartmayan depremciklerdir. Bu bir yapay patlama olabilir. İstanbul'da her yıl yeraltı ile yüzey yapı işleri, taş ocakları için; her yıl, en büyüğü 12 ton olan 25-35 arası patlatma, en çok 07-18 saatleri arasında yapılır. Bu yapay sarsımlar; büyüklükleri 2,3 ile 3,3 arası olan depremciklere eşdeğer sarsar, hem de korkutucu patlama sesi çıkarır. Depremölçerlerde, bir sarsıntının patlama mı, depremcik mi olduğu, algılanan sarsıntı dalgaların yüksek sıklığından kolayca ayırt edilir. Bu bir sarsıntı. Bir depremcik değil, ancak bir yapay patlama olabilir. Fakat kaçak değilse, jandarmanın bilgisi olması gerekir” açıklamasında bulundu.

Özel anlam yüklemeyin

Prof. Dr. Naci Görür ise Kağıthane verilerine geç ulaştığı için takipçilerinden özür diledi. “Biliyorsunuz, Marmara Denizi dışında İstanbul’da karada daha önce de depremler oldu” diyen Görür, “Özellikle Tuzla, Pendik, Kartal hattında 4,0’e varan depremler oldu. Bu depremler Kuzey Anadolu Fay Zonuna bağlı küçük küçük faylar üzerinde oluyor. Kağıthane depremi de öyle. Bu tür faylar haritalanmamış olsa bile KAF boyunca olabilir. KAF zonunu sadece Marmara içerisinde dar bir zon olarak düşünmeyin. Kağıthane depremine bu açıdan bakın ve özel anlam yüklemeyin” uyarısını yaptı. Ercan, “Bazılarımız deprem gibi bilimsel ve toplumu etkileyecek bir konuyu bile anlamsız ve yanlış yorumlamaktan çekinmiyor. Bunu gır gır olarak düşünüyorsanız da yapmayın. Bilmediğiniz konulara fikir ileri sürmeyin. Bu işin vebali ve sorumluluğu vardır. Yakışmıyor” eleştirisinde bulundu.