Neyimiz mi var?

Yataktan kalkınca uyku sarhoşluğuyla bir yerlere çarpmadan banyoya gitmek için o anahtara dokunmak gerekiyor.

Sokak lambalarının sensörleri faturalar sebebiyle erken saate ayarlanmış.

Işıl ışıl camiler bile enerji tasarrufu için ibadet alanını aydınlatacak kadar.

Karanlık sokaklardaki gri asfalt üstüne düşen çiğ nedeniyle simsiyah. Sürücülerin önüne çıkacak canlıları görmesine farlar yeterli değil.

Sis farlarını aklınızdan çıkartın. Fahri müfettişler anında cezayı yapıştırıyor. Amaan sende demeyin, başıma geldi.

İnat, kibir, ego uğruna yaşadıklarımıza soda fayda etmiyor. Vuslatımız yaz mevsiminin erken gelmesi.

Zengin ülke olmamıza rağmen bu sıkıntıları neden çekiyoruz?

Neden, niçin, nasıllar düşünmekten üretemez olduk.

Mesela;

Üç çay fabrikası olan firma üç milyar dolar kar ederken, Varlık fonuna ait kırk altı fabrikası bulunan Çaykur nasıl zarar ediyor?

Çamlıca Cami yapımı için dönemin İBB kasasından 290 milyon dolar ödenmiş. Maliyet atmış milyon dolar olduğu tespit edilmiş. Doğru ise aradaki 230 bin dolar nerede?

Cumhuriyet Gazetesinin haberine göre, Kiler Holding, borcuna karşılık bir kısmını 100 milyon dolara Halkbank’a sattığı AVM’nin tamamını 48 milyon dolara nasıl geri aldı?

Enflasyon bizim büyüttüğüm kadar değilse, TUİK verileri doğru ise her şeyi biz abartıyorsak, milletvekili maaşı 73 bin, emekli milletvekili maaşı 51 bin TL'ye neden yükseldi?

Geçmişte, sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde 10 katrilyonluk yolsuzluk yapıldığı açıklandı. Türkiye'de 25 yılda kaç katrilyonluk yolsuzluk yapılmıştır?

Kamu malları, fabrikalar, araziler satıldı. Gelirleri nerede? Sadece yol köprüye harcanmış olamaz.

Bitmedi.

Hangarda onlarca özel uçak neden tutulur?

Hadi diyelim itibar.

Diyanet İşleri Başkanı neden zırhlı araca biner? Tapınak şövalyelerimi saldırır diye korkuluyor?

Ya, açıklanan trolcülere dağıtılan paranın kaynağı?

Veya FETÖ’nün el konulan mal varlıklarının geliri nerede?

Ya da vakıflara verilenler. Kimler faydalanabiliyor?

Hadi bunlara cevap verilmiyor.

Pekiii, her işletmenin, ailenin, kurumun, çiftçinin büyük gideri enerji değil mi?

Tartışmasız, evet.

O halde çözümü çok basit olan neden zorlaştırıyor? Neden birkaç kişi zengin olacak diye çiftçiyi dahi küstürüyor?

Ne mi diyorum?

Allah’ın Güneşi bedava.

Enerjisinden yararlanalım diyorum.

Paneller rahatlıkla alınamıyormuş.

Belediyeler desteklensin, çiftçi elektriği ücretsiz kullansın diyorum. Eksin, biçsin sebzeyi meyveyi millet ucuza tüketsin diyorum.

Gülmek de parasız iken neden gülemiyoruz?

Bizler düşüncemizi neden korkusuzca söylemiyoruz?

Düşüncesini sosyal medyada duyuran vatandaş sabah saatinde evinden alınarak ceza evine götürülme endişesiyle, milletvekilinin, “başıma bir iş gelirse” kaygısı aynı değil midir?

Neden korku iklimi yaşıyoruz?

Neden, "Anıtkabir 2023'te yakılacak" diye yazan, zinkaflı konuşan, ayetimizle dalga geçen cezalandırılmıyor?

Mal varlığına el konulan, terörist ilan edilen, onlarca şehide sebep olan FETÖ için “Gülen gelecek…” diyene nasıl devlette makam veriliyor?

Kendi maaşlarına zam yapılacağı zaman koşarak meclise giden milletvekilleri, yurttaşın faydasına olacakları neden, niçin reddediyor? Aklı buna nasıl izin veriyor?

Vekillik meslek dalı olmadığına göre, neden görevleri sona erince emekli olarak maaş bağlanıyor?

Maksat millete hizmet değil mi? Millete hizmet Hakk’a hizmet ise hangi kitapta bunun karşılığı maddiyatla ödenir yazıyor?

Vekillerin emeklilik hakkı kaldırılsın. Yarısı aday adayı dahi olmaz.

Dedik ya akıl bedava, her şeyi vatandaşın üstünden vergi adı altında cebinden almakla olmazzz...

Tek lüksümüz sigara “içmeyin” deniliyor da en kolay da ona zam yapıyorlar. Tüketimi az olsa demek ki yandı gülüm keten helva.

Aklımda ki en deli soru ise, bu kadar olumsuzluklara rağmen istifa eden yok. Acaba yurttaş olarak biz mi istifa etsek?

Neyim mi var?

İncinmiş yürek,

Nankörleşen insanlar,

Kırılan kanat,

Çalınan güven,

Hiç olan hayaller,