Yerel olarak Kokoomus olarak bilinen sağcı muhafazakar Ulusal Koalisyon Partisi yüzde 20,8 oy ve 48 sandalye kazanarak birinci parti oldu. Göçmen karşıtı ve Avrupa'ya şüpheyle bakan Fin partisi yüzde 20,1 oy ve 46 sandalye ile ikinci, Başbakan Sanna Marin'in lideri olduğu Sosyal Demokratlar ise yüzde 19,9 oy oranı 43 sandalye ile üçüncü parti oldular. Sosyal demokratlar oy oranını ve sandalyelerini artırdı, ancak bu, koalisyon ortaklarının uğradığı önemli kayıpları telafi etmeye yetmedi.
* * * *
Küçük partilerden İsveç Halk Partisi yüzde 4,3 oy aldı ve 10 sandalyesini korudu (Aland Adaları temsilcisi dahil). Hristiyan Demokratlar oyların yüzde 4,2'sini alarak beş sandalyesini korudu. 2019'un sonlarında parti olarak tescil edilen Hareket Şimdi, oyların yüzde 2,4'ünü aldı ve tek milletvekilini korudu. 
* * * *
Seçimin en çok kaybedenleri başbakan  Sanna Marin'in beş partili kırmızı-yeşil koalisyon hükümetinin bir parçası olan üç parti, yani Merkez Partisi, Yeşiller ve Sol İttifak oldu. Yeşiller yedi ve Sol İttifak beş sandalye kaybetti.  2003'ten 2011'e ve 2015'ten 2019'a kadar hükümetleri yöneten Merkez Parti için ezici bir darbe oldu. Kırsal bölgelerde en büyük partiydi. Onlarca yıldır Fin siyasetinin bir güç merkeziydi. Merkez Partisi bu seçimde sekiz milletvekilini kaybetti. Fin siyasetini iyi tanıyanlar  bu üç partinin koalisyonda olmalarının onlara oy kaybettirdiğini söylüyorlar.  Marin’in hükümetin yıldızı olmasının koalisyon ortaklarını gölgede bıraktığı işaret ediliyor.
* * * *
37 yaşındaki Başbakan Sanna Marin,  2019'un sonunda iktidara geldiğinde dünyanın en genç hükümet başkanı olarak, Covid-19 salgınını ve NATO'ya katılım sürecini iyi yönetmesi ve komşu Rusya'ya karşı duruşuyla takdir toplamıştı.  Finlandiya'da olduğu gibi ülke dışında da popüler olan Sanna Marin, kendisini bir " rock yıldızı başbakanı " olarak kabul ettirmişti. 21. yüzyılın en ünlü Finlandiyalı siyasetçisiydi… Peki başbakan Sanna Marin hükümeti niye kaybetti…
* * * *
Başbakan Marin’in iktidarı kaybetmesinin en önemli iki nedenin şöyle olduğu söyleniyor… Kamu harcamalarını artırıp devlet borcunu artırması ve çalışma dünyası için çok fazla bürokrasi getirmesi… Bir diğer neden ise Avrupa’yı kasıp kavuran popülist dalga…  Fin siyasi yaşamında 20 yılı aşkın bir süredir yerleşik aşırı sağ, bu popülist dalga ile 2011'deki yüzde 19.05'lik rekorunu kırdı.  Sağa önemli bir kayma olduğu ve özellikle sağcı popülistlerin başarısının arttığı görülüyor.  Göçmen karşıtı Finliler Partisi lideri Riikka Purra, 2019’da aldığı oyun altı katı  42 bin 589 ile en çok oyu aldı. Başbakan Sanna Marin’in ise 2019'da aldığından yaklaşık 15 bin daha fazla oy alarak 35 bin 623 oyla ikinci olması bunun en açık göstergesi…
* * * *
Zaten seçim tartışmaları büyük ölçüde devlet borcu ve sosyal ve sağlık hizmetlerinin geleceğine odaklanmıştı. Bu açıdan, kampanya neredeyse 1980'lere geri dönüş gibiydi - Avrupa Birliği'nden neredeyse hiç bahsedilmedi ve iklim değişikliği de dahil olmak üzere sosyo-kültürel konular kesinlikle arka planda kaldı.
* * * *
Finlandiya’da şimdi hükümeti Ulusal Koalisyon Partisi lideri 53 yaşındaki eski Maliye bakanlardan Petteri Orpo'nun kurması bekleniyor.  Orpo, 2007’den beri milletvekili… Bir hükümetin oluşumu geleneksel olarak birkaç hafta hatta aylar alır. Ancak Finlandiya’da her seçimden sonra gazetelerde atılan geleneksel manşet ‘Finlandiya yeni hükümeti seçiyor, hiçbir şey değişmeyecek’ olur. Çünkü ülkedeki büyük partilerin hepsi merkezci, pragmatik ve sol ile sağ arasındaki farkı tespit etmek zor. Bekleyip göreceğiz…