Şimdi barış zamanı

Bir virüs dünyayı dize getirdi.

Hepimizin mücadele ettiği, insana ve emeğe düşman kapitalist sistemi bir virüs yerle bir etti.

Her ne kadar bu virüsün de kapitalist sistemin bir oyunu olduğu iddiaları olsa da, bir kez daha anlaşıldı ki “kahrolsun “demekle kapitalizm yok olmuyor.

Kapitalist sistemi kendi uzlaşmaz çelişkileri zora sokuyor.

Endüstri devriminden dijital devrime, oradan da yapay zekayı kullanarak yeni bir küresel sisteme geçmeyi amaçlayan karanlık güçler, en son bilimsel teknolojik sistemin ürettiği virüslerle mücadele etmek zorunda kaldı.

Ya da yeni bir kar ve sömürü alanı açmak uğruna yenidünya düzenine uygun nüfus planlaması ve ekonomik düzenlemeler yapıyor.

Her iki durumda da görülen o ki; artık yenidünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Aşırı iyimser bir yaklaşımla, kapitalist sistemin sonuna geldik, buradan sosyalizme geçilecek gibi bir varsayım elbette doğru olmaz.

Ancak insanı önceleyen sosyal politikaların kapitalist sistemin devamı için bile ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldık.

Eğitim sisteminden, sağlık sistemine, üretim politikalarına kadar hayatın her alanında tüm ilişkiler yeniden gözden geçirilecek.

Ve hatta demokrasi, insan hakları ve özgürlük kavramlarıyla birlikte toplumsal yaşama yön veren hukuk sistemi bile değişmek zorunda kalacak.

Kuşkusuz küresel sermaye her zaman olduğu gibi bu yeni düzene uygun yeni sömürü araçları ve politikalarını devreye sokacaktır.

Peki! Bu durumdan insanlık nasıl yarar sağlayacak?

Bu virüsle başlayan kriz ortamı gösterdi ki, dünyaya egemen olmaya çalışan çok küçük bir azınlığın dışındaki tüm insanların kurtuluşu dayanışma ve örgütlenmeden geçiyor.

Adı ne olursa olsun, bu virüs; işte bize bunu öğretti.

Yitirdiğimiz ve bundan sonra da yitireceğimiz on binlerce insana mal olan bu bedel elbette çok ağır oldu.

Ama tarihe baktığımızda dünyayı etkileyen büyük değişimler, devrimler ve de darbeler sırasında milyonlarca insan yok oldu.

Eğer, dünyadaki demokrasi güçleri, barış yanlıları geçmişten ders almayı başarabilirlerse belki de dünyanın en az kayıpla sonuçlanan savaşı olacaktır, Corona virüsüyle yaptığımız savaş.

Bir yanda ilaç endüstrisinin devlerinin kıyasıya savaşı sürerken, kapitalist sistemin onarılmaz çelişkileri ve tükenmişliği, dünyayı hızla yeni bir düzene doğru sürüklüyor.

Önemli olan bu yenidünya düzeninde ipler kimin elinde olacak?

Ne aşırı ve abartılı bir iyimserlik, ne de anlamsız ama tehlikeli bir karamsarlık.

Şimdi barış zamanı!

Yenidünya düzeninde Türkiye de bu gelişmelerden fazlasıyla etkilenecek ve payına düşeni alacak.

Ne yapay zeka, ne 5G endüstri devrimi, ne de küresel sermaye güçleri, hiçbiri insan aklından, daha da önemlisi vicdanından daha güçlü değildir.

Kimi zaman kabuk bağlasa, nasır tutsa da insan vicdanı hep iyilikten yanadır.

Önemli olan bireysel iyiliğin yerine toplumsal faydayı koyabilmekte.

Bencillik ve kişisel hırs bazen gözlerimizi kör etse, yüreğimizi taşlaştırsa, vicdanımızı sustursa da böylesi zamanlarda dayanışma ve örgütlülüğün yarattığı sevgi ve barış ortamı hepimizin gözlerini açıyor, yüreğimizi yumuşatıyor, vicdanımıza iyilik tohumları serpiyor.

Şimdi eski alışkanlıklarımızdan kurtulma, yapay düşmanlıkları bir kenara koyma, barış içinde bir arada yaşama kültürünü yeşertme zamanıdır.

Daha dün türkülerini özgürce söyleyebilmek uğruna ölüm orucunda yitirdiğimiz Helin için, yazdıkları, söyledikleri, düşündükleri için cezaevlerinde olan gazeteci, yazar, siyasetçiler için, yitirdiğimiz tüm demokrasi yanlıları için,

Bir yeni dönemin başlamasına neden olan bu virüsle mücadelede, canları pahasına, her türlü riski alarak savaşırken yitirdiğimiz sağlık çalışanları için,

Analar, kadınlar, çocuklar için,

Geleceğimiz, umutlarımız, hayallerimiz için,

Her türlü siyasi tartışma ve polemikleri, aramıza sokulan nifak tohumlarını, düşmanlıkları unutup, daha özgür, daha mutlu, daha insanca bir yaşam ve huzur içinde, birlikte yaşayabileceğimiz bir Türkiye ve dünya için,

Şimdi barış zamanıdır, barışmak zamanıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Ongun Arşivi