Umut...

İnsan ruhunun en kıymetli yapıtaşlarından biridir umut. Bulunması zor, bulunup da elde tutulması, korunması daha da zor. Ona nadide bir mücevher gibi davranmak, tabiri caizse pamuklara sarıp sarmalamak lazım. Hele de böyle gerilimli zamanlarda iyice bir öne çıkar kıymeti…
Çünkü inadına dört bir yanı umut avcıları sarmıştır…Zerresini gördüklerinde, bir yerden filizlendiğini hissettiklerinde öldürmek için hemen harekete geçerler…
Tuhaf bir insan hasleti olsa gerek bu halet-i ruhiye; onlar nedendir bilinmez umudu hiç sevmezler. Bayılırlar distopyalara, karanlık kıyamet senaryolarına bayılırlar. İsterler ki enerjiniz tükensin, yerlerde sürünün, yaşayan ölüye dönün.Bir gram beklenti kalmasın yüreğinizde güneşli aydınlık günlere dair…
Çökün isterler, hiçbir planınız olmasın bu karanlığın geçeceğine, bu çilenin biteceğine dair vesair..İşte böyle zamanlarda inadına dik duracaksınız.İçinizde hiç öyle gelmese de, ki mümkündür gayet doğal olarak, etrafa pozitif elektrik saçacak, güzel umut dolu hikayeler anlatacaksınız…
Yarının, yarınların mutlaka bir şekilde güzel, çok güzel olacağına dair kalbe dokunan cümleler bulup, kuracaksınız Aklınıza bir şey gelmediğinde, bu yazının başlığındaki John Lennon’un sözünü alıp kullanın.
Eski koca yürekli adamların güzel sözlerinden ilham almaktan, sırası geldiğinde tekrarlamaktan kaçınmayın. Sonuçta insanız; elbette kimi zaman düşeriz / düşeceğiz ümitsizlik denizine…Ve fakat işte tam da bu hal için söylemiş Nazım usta vakti zamanında zindandakilere…
‘Dünyadan, memleketinden, insandan umudun kesik değil diye
İpe çekilmeyip de atılırsan içeriye,
Yatarsan on yıl, on beş yıl daha da yatacağından başka,
Sallansaydım ipin ucunda bir bayrak gibi keşke demeyeceksin…
Yaşamakta ayak direyeceksin.
Belki bahtiyarlık değildir artık,
Boynunun borcudur fakat düşmana inat
Bir gün daha fazla yaşamak…’
Umutsuzluk en büyük düşman; onu çalmaya kalkanlara iyi bak…
Bak ki senden alacak bir şeyleri olmadığı görsünler…
Bak ki bir daha yanına, ancak bin bir desturla gelebilsinler…
Anlaştık mı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Barış Önal Arşivi