Acı gerçekle yüzleşmek!

Türkiye seçimle birlikte yeni döneme "Merhaba" derken acı gerçeklerle de yüzleşmeye devam ediyoruz. Seçimin ardından gözbebeklerimiz evlatlarımız, yetişmiş genç iş gücü ülkemizi hızla terk etmeye başladı. Alman Konrad Adenauer Vakfı’nın yaptığı araştırma gençlerin yüzde 63’ünün “başka ülkede yaşamak” istediğini ortaya koydu. Araştırmaya göre gençlerin sadece yüzde 17,3’ü mutlu. Gençlerin gelecekteki en önemli hedefi iyi bir hayat yaşamak. (yüzde 46,7). Gençlerin yüzde 63'ü, imkân olsa başka ülkede yaşamak istiyor. İlk sırada tercih edilen ülke Almanya, ikinci sırada ise ABD'dir. Ülkeler grubu ise Avrupa, İskandinav ülkeleri ile Kanada. Bir başka ülkede yaşama isteğinin en önemli nedeni (yüzde 47,8), yaşam koşullarını yükseltme isteğidir. İkinci önemli neden (yüzde 20,7) o ülkelerde daha çok özgürlük olduğu düşüncesidir.

Özgürlükleri kısıtlanıyor

Gençlerin siyasal özgürlük alanlarının daraltıldığına dikkat çekmek isterim. Dostlar! Gençlerin güçsüz kalmasının nedenlerinden ilki nitelikli bir eğitim alamamalarından kaynaklanıyor. İkincisi gençler ne liselerde ne de üniversitelerde ifade özgürlüğünü kullanabiliyorlar. Gençlerin işsizliği umutsuzluk yaratacak düzeyde. Ekonomik bağımsızlığın olmaması özgürlüğün yok oluşu anlamına gelir. İşe giren gençler ise düşük ücret kötü çalışma koşulları ve güvencesizlik tehdidi altında çalışıyorlar. Türkiye gençlerine çok az şey vaat ediyor, bu nedenle de yüzde 63’ü başka ülkelere gitmek istiyorlar. Bu çok ciddi bir sorun

Ülkelerinde rahat değiller

Gençler daha ziyade iş alanlarının daraldığını ve aldıkları eğitimin karşılığını burada alamayacaklarını düşünüyorlar. Eğitime yatırım yaparak yurtdışında geçirmeyi ve orada fırsat bulursa kalmayı düşünüyorlar. Onu da nereden anlıyoruz? Daha çok çalışma izni veren programları tercih etmeye yöneliyorlar. Eskiden daha ziyade ne kadar çabuk Türkiye’ye dönerim, dolarla maaş alırım diyorlardı. Şimdi ne kadar çok yurtdışında kalabilirim bazlı eğitim programları yapmaya çalışıyorlar. Burada iş imkânı ve pozisyonlara verilen ücretler artmadığı sürece imkânı olan gençler yurtdışına gidecek.

Doktorsuz kalacağız

Seçimin ardından hızlanan tersine göçte ise Avrupa’ya giden Türk doktorlar yüzyılın rekorunu kırdı. Almanya’ya giden Türk doktorların sayısı hızla yükselmeye devam etti. İlk üç ayda 700 doktor Avrupa’ya gitti. Almanya’ya gidenlerin sayısı 10 bini aştı. Türk doktorlar, 21 ay çalışırsa Almanya’da daimi yerleşim hakkı alacak.Yurt dışına gitmek için Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) “İyi Hal Belgesi” alan doktorların sayısı seçim atmosferinde endişe verici boyuta ulaştı. TTB, son 15 günde 144 hekimin ‘gitmek” için başvuru yaptığını, bunun ortalamanın çok üstünde olduğunu açıkladı.TTB'nin paylaştığı son iki ayın 15'er günlük yarılarında alınan İyi Hal Belgesi rakamlarına göre 1 Nisan 15 Mayıs tarihleri arasında haftalık başvuru sayıları sırasıyla 90-91-94 iken, 14 Mayıs seçimlerinden bir gün sonrasındaki 15 günlük sürede ise bu rakam 144'e çıktı. Böylece yılın ilk 5 ayında belge için başvuran doktor sayısı 1025'e yükseldi.

Türk doktorlar Avrupa'da

Başta Almanya olmak üzere, Avrupa ülkelerine giden Türk doktorlar, yüzyılın rekorunu kırdı. Bu yılın ilk üç ayında 700 doktor, Türk Tabipler Birliği'nden “İyi Hal Belgesi“ aldı. Geçmiş yılların ilk üç ayı baz alındığında belge alan doktor sayısında en yüksek oran 2022'de olmuştu. Geçtiğimiz yıl 567 doktor belge almıştı. 2021'de 253, 2020'de 221 ve 2019'da ise 275 doktor bu belge için başvurmuştu. 2019 yılı öncesinde ise Avrupa'ya giden doktor sayısı bu rakamların çok altındaydı.
Avrupa'ya gitmek için dil öğrenen, Almanca sınavına giren ve uygunluk belgesi alan Türk doktorlar için, Alman İş Ajansı özel bir yönetmelik hazırladı. Türk doktorların geçeceği aşamaların anlatıldığı broşürde, doktorlara vize için Avrupa Birliği Mavi Kart Kanunu'nun 19. maddesinin 3. fıkrası gösterildi. Buna göre, yılda en az 41.808 euro kazanacağına ilişkin bir iş anlaşması sunulan Türk doktorlara, çalışma ve oturma izni sağlayan Mavi Kart verilecek.

Sürekli oturma hakkı

Bu durumdakiler için İş Ajansı'nın onayı gerekecek. Tıp fakültesini Almanya'da bitirmiş olan yabancı ya da Türkler için bu şart aranmayacak. Bir Türk doktor, iş bulursa 53.600 euro brüt maaş alacak. AB'nin yurt dışı birimleri veya Almanya'nın yurt dışı temsilciliğinden alacağı vize ile gelebilecek. Bunun için İş Ajansı'nın onayı ya da bilgisi aranmayacak. Özellikle uzman doktorların bu maddeden yararlanması bekleniyor. Almanya'da aralıksız 21 ay çalışan Türk doktorlar, bu ülkede yerleşme hakkı kazanacak. Aynı kural, diğer AB üyesi ülkelere gidenler için de geçerli olacak.

Yüzümüze çarpıyor

Konrad-Adenauer-Stiftung Derneği'nin, 16 ilden 18-25 yaş aralığındaki 2 bin 140 gençle görüşerek yaptığı “Türkiye Gençlik Araştırması”nın sonuçları yayınlandı.
Araştırmaya katılanların çoğunluğunun öğretim seviyesinin yüzde 63,3 ile lise ve dengi okul mezunu olduğu belirtilerek, “Araştırmamızda, katılımcılara en son bitirilen okul, alınmış olan diploma, sorulduğu için, örneğin halen üniversite öğrencisi olanlar da, lise ve dengi okul mezunu olarak kodlandırılmıştır. Bu nedenle lise ve dengi okul mezunu görünenlerin sayısı en yüksek olarak ortaya çıkmıştır” denildi. Katılımcıların yüzde 27,4'ü iş sahibi iken, yüzde 58,4'ünün işçi olarak çalıştıklarını belirttikleri aktarıldı. Ayrıca çalışmayanların yüzde 88,5'inin öğrenci olduğu; çalışanların yüzde 13,5'inin devlet memuru ve yüzde 12,1'inin avukat, doktor gibi “nitelikli” meslek sahibi olduklarını belirttiği yer aldı.

Ekonomik sıkntı

Raporda, katılımcılardan öğrenci olanların yüzde 23,7'sinin kaliteli bir eğitim aldıklarını belirttiği, yüzde 60,4'ünün ise eğitimlerinden orta derece memnun olduğunu belirttiği kaydedildi.
Öğrenci olan gençlerin yüzde 61,3'ü eğitimlerini sürdürürken ekonomik açıdan zorluk çekiyor. Eğitim masraflarını karşılamadaki zorluk, görece daha düşük. Yüzde 50,4. Eğitimle ilgili ulaşım konusunda yaşanan zorluk seviyesi daha da düşmekte. Yüzde 42,2. İletişim (internet-telefon) giderlerini karşılamaktaki zorluk oranı yüzde 51,4'tür. Beslenme giderlerini karşılamaktaki zorluk düzeyi yüzde 55,4'tür. Barınma giderlerini karşılamaktaki zorluk düzeyi, öğrencilerin tüm zaruri ihtiyaçları içinde zorlandıkları en düşük kalemdir, yüzde 37,6

Gençler mutsuz

Araştırmaya katılanların “sadece yüzde 17,3'ü mutludur” denilirken, “orta derecede” mutlu olanların oranının yüzde 52,5 olduğu ve katılımcıların yüzde 30,1'inin kendini mutsuz olarak değerlendirdiği kaydedildi. Katılımcıların gelecek hedefleri ve yaşamak istedikleri ülke tercihlerine yönelik tespitler ise şöyle aktarıldı:
“Gençlerin gelecekteki en önemli hedefi iyi bir hayat yaşamaktır (yüzde 46,7). Gençlerin yüzde 63'ü, imkân olsa başka ülkede yaşamak istemektedir. İlk sırada tercih edilen ülke Almanya, ikinci sırada ise ABD'dir. Ülkeler grubu ise Avrupa, İskandinav ülkeleri ile Kanada'dır. Bir başka ülkede yaşama isteğinin en önemli nedeni (yüzde 47,8), yaşam koşullarını yükseltme isteğidir. İkinci önemli neden (yüzde 20,7) o ülkelerde daha çok özgürlük olduğu düşüncesidir.”

EKONOMİ BERBAT DİYENLER YÜZDE 84.6

Gençlerin Türkiye'deki ekonomik duruma ilişkin görüşleri seçim sonuölarıyla taban tabana zıt oldu. Sonuçlara göre Türkiye ekonomik olarak az gelişmiş-gelişmekte olan bir ülkedir diyenlerin oranı yüzde 73'tür. Türkiye'nin şu anki ekonomi politikaları başarısızdır diyenlerin oranı yüzde 80,6'dır. Türkiye'deki ekonomik durum kötüdür diyenlerin oranı yüzde 86,2'dir. Türkiye'deki gelir dağılım eşit değildir ve dengesizdir diyenlerin oranı yüzde 88,7'dir. Türkiye'de çok fazla işsizlik vardır diyenlerin oranı yüzde 84,6'dır. Tüketimim konusunda kendimi sınırlandırdım, tüketimimi azalttım, yüzde 84,4

Adalette güven kalmadı

Hükümetin uygulamalarına ilişkin, katılımcıların yüzde 70,4'ünün hükümetin yönetim biçimini doğru bulmadığını ve yüzde 81,2'sinin hükümetin adalet uygulamalarını doğru bulmadığını söylediği aktarıldı. Hükümetin ekonomi uygulamasını doğru bulmadığını belirten katılımcı sayısı yüzde 83,8 iken, hükümetin eğitim uygulamasını doğru bulmadıklarını söyleyen katılımcı sayısı yüzde 75,7 olarak raporda yer aldı. Katılımcıların yüzde 66,9'u hükümetin özelleştirme politikalarını doğru bulmadığı belirtilirken, yüzde 86,3'ünün göçmen politikalarını doğru bulmadığı aktarıldı. Öne çıkan diğer tercihler ise şöyle sıralandı:
*Hükümetin yabancılara emlak, gayrimenkul satışını doğru bulmuyorum, yüzde 81,1.
*Türkiye’nin bugünkü yönetiminden memnun değilim, Türkiye çok kötü yönetiliyor, yüzde 69,6.
*Türkiye'nin geleceğini çok iyi görmüyorum ama geleceğinden umutluyum, yüzde 39,4. Türkiye'nin geleceğini çok iyi görmüyorum geleceğinden umutsuzum, yüzde 27,2.
*Türkiye'de sorunlar yaşanmaktadır, yüzde 98,4. En çok yaşanan sorunlar sırasıyla, mevcut ekonomik koşullar, hukuk ve adalet, işsizlik, adam kayırma-yolsuzluk ve rüşvet.
*Devlette işe alımlarda ehliyet ve liyakate uygun davranılmadığını düşünüyorum, yüzde 71,3.
*Gençler, gündemi takip etmektedir, yüzde 85,5.
*Gençler, gündemi en çok sosyal medyadan takip etmektedirler, yüzde 52.
*Gençler, politikacı olarak en çok Mansur Yavaş'ı beğenip takdir etmektedir, yüzde 42.
*Seçimlerde Mansur Yavaş'ı cumhurbaşkanı adayı olarak istemektedirler, yüzde 53,5.
*Gençler Türkiye için, parlamenter sisteminin daha uygun olduğunu düşünmektedirler, yüzde 74,3
*Yakın gelecekte Türkiye'yi bekleyen sorunlar vardır, yüzde 98,3. İlk sırada gelen sorun ekonomik sorunlardır, yüzde 89,2.
*Türkiye'de en çok olması beklenen sorunlar, birlikte sırasıyla; ekonomik sorunlar (yüzde 32,2), sığınmacı sorunları (yüzde 27,3) ve terör sorunlarıdır (yüzde 15,8).”
Sığınmacılar ile ilgili bölümde; katılımcıların yüzde 91,8'inin hükümetin mevcut sığınmacı politika ve uygulamalarını yanlış buldukları ve değiştirilmesi gerektiğini belirttiğine yer verildi.

Adalet ve insan hakları olumsuz

Araştırmaya katılan gençlerin, öğrenci olmakla birlikte genellikle herhangi bir işte çalışmadığını görüyoruz. Aldıkları eğitimden, orta derecede memnunlar ve eğitim sürecinde ekonomik zorluklar yaşamaktalar. Yaşamlarından pek mutlu değiller, çoğunlukla orta düzeyde memnuniyet ile hayatlarını sürdürüyorlar. Ülkenin ekonomisine ilişkin ve hükümetin uygulamalarına ilişkin yüksek oranlarda, olumsuz düşüncelere sahipler.

Adalet, insan hakları, işe yerleşme konularında oldukça yüksek oranda olumsuz bakış açısına sahipler. İmkân olduğunda, yurtdışına gitmek istemektedirler. Bu durum, ülkedeki ekonomi politik uygulamalara yönelik olumsuz bakış açıları ile birlikte düşünüldüğünde, yaşadıkları hayattan mutlu olmadıklarını ve gelecekten de çok fazla umutlu olmadıklarını göstermektedir.

Siyasal olarak taraf değiller

Politik olarak, aslında bir siyasal angajman içinde olmadıkları görülüyor. Belli politik görüşlere karşı mesafeli ama gündemi takip eden, seçimlerde oy verecek bir gençlik olduğundan söz edebiliriz. Bu da aslında, geleneksel politikacı ve politikalara karşı bir güvensizlik ve ilgisizlik duygusunun dışavurumu olarak değerlendirilebilir.
Var olan politik partiler içinde CHP ve politikacılar arasında Mansur Yavaş'ı ön plana çıkartıyorlar. Diğer parti ve politikacılar, bunlardan açık ara geride görünüyorlar. Mansur Yavaş'ı destekleyenler arasında, kadın erkek oranında kadınlar çok daha yüksek ve eğitim ortalamasında ise yine eğitimli kişilerin çok daha yüksek oranda oldukları görülmüştür.
Sığınmacılara karşılar
Sığınmacılar konusunda aslında, bu araştırmanın bir alarm verdiğini söylemek mümkün görünüyor. Gençlerin, sığınmacılara ve onlara yönelik hükümet politika ve uygulamalarına oldukça karşı bir yaklaşıma sahip oldukları tespit edilmiştir. Gençlere kadar inen bu tepkisel yaklaşıma bakıldığında, sığınmacılara yönelik hali hazırdaki politika ve uygulamaların ülke için sürdürülebilir bir süreç olmadığına işaret ettiğini söylemek olanaklıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi