Truva atı Refah!

Bayramın ikinci gününde siyase konuşmak olur mu bilmiyorum ama konuşmakta fayda var. BirGün Gazetesi'nde çıkan bir yazı bunu bütün gerçekliğiyle ortaya koyuyor. Gelin o yazıyı hep birlikte okuyalım istiyorum;

AKP’ye bir darbe de eski ortak YRP’den geldi. Anadolu’da iktidarın hegemonyasını sarsan YRP önümüzdeki dönem AKP açısından da tehdit unsuru. Siyaset Bilimci Tosun, YRP’nin yakaladığı çıkışın önemli olduğunu vurgularken “Ülkedeki gericilik karşısında muhalefete büyük görev düşüyor” dedi.
Yerel seçimin tamamlanmasının ardından AKP tarihindeki en kötü sonuçlarla karşı karşıya kaldı. İlk defa ikinci parti konumuna düşen iktidarın, gelecek dönem için de eli oldukça zayıfladı.
Ülkedeki ekonomik kriz, emeklilerin durumu gibi sorunlara çözüm üretemeyen, muhalefetin güçlü adayları arasında da oldukça yetersiz bir kampanya süreci yürüten AKP’yi en çok etkileyen unsurlardan biri ise şüphesiz Yeniden Refah Partisi (YRP) oldu. Özellikle muhafazakâr ve milliyetçi seçmene hitap ederek AKP’den kopan ama muhalefete de bir türlü ikna olmayan seçmeni etkisi altına almayı başaran YRP, önümüzdeki dönem siyaseti açısından da kilit bir yere doğru gidiyor. Rejim her ne kadar AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın etrafında şekillenip devam etse bile Erdoğan artık eskisi gibi güçlü değil. Daha şimdiden parti içerisinde başlayan çatışmaların yanı sıra YRP rejim açısından tehdit olmaya devam ediyor.

Anadolu alarmı

Erdoğan uzunca bir süredir güç kaybeden ancak yine de bu zamana kadar onca seçimden galip çıkan bir lider. Büyükşehirleri kaptırdığı 2019’da da genel seçimlerde de yaptığı kritik hamlelerle Anadolu’nun kendinden kopmasını önleyebilmişti. Mayıs seçimleri sonrasında kırsalın AKP’den kopmadığı tartışmaları da gündemde oldukça yer tutmuştu. Ancak 31 Mart günü itibariyle Anadolu’nun birçok ili ve ilçesi de el değiştirdi. Adıyaman, Afyonkarahisar hatta Karadeniz’in merkez ilçeleri gibi AKP kaleleri sayılan bölgeler CHP’ye kaptırıldı. AKP, Urfa, Yozgat, Konya, Maraş, Antep gibi bölgelerde de YRP’nin gazabına uğradı.

Yeni bir rakip çıktı

YRP’nin bir diğer önemi ise Cumhur İttifakı içerisinden AKP’ye gelecek dönem açısından da yeni bir rakip olması. Ülkenin yarısının rejime rıza göstermediği neredeyse son 6 seçimdir ortada. Ancak bu itirazın muhalefet arasında bütünleşememesi de Erdoğan için bu zamana kadar kullanışlı bir malzeme haline getirilmişti. Özellikle Millet İttifakı’nı karşısında bulan Erdoğan beka söylemleri ile yürüttüğü politikalarla seçmeni kendinden kopmamaya ikna edebilmişti. Ancak YRP’nin tam da Cumhur İttifakının içerisinden çıkıp, iktidara karşı durması gelecek dönemde Erdoğan için başka bir sorun teşkil ediyor.

Yankı fanusları kırıldı

Siyaset Bilimci Gülgün Erdoğan Tosun, YRP’nin seçim sonuçlarını ve gelecek döneme etkisini değerlendirdi. Tosun, “Erdoğan’ın son yıllarda iyice yükselttiği kutuplaştırıcı siyaset, iki kutuplu bir ülke yaratmıştı. Aslında rejim ve rejim karşıtları olarak dağılan bu kutuplarda öyle ya da böyle kurulan ittifak düzlemleri bir türlü bu ana kadar kırılamadı. Bunun bir sonucu da seçmen kitleleri arasında oluşan yankı fanusları oldu. Böylelikle her iki seçmen yapısı da karşı tarafın dediklerini duymaz, etkilenmez, gözünü kulağını kapatır hale gelmişti. Erdoğan’da bu siyasetin ürününü sonuna kadar kullandı. Bunu ise ancak Cumhur İttifakı içerisindeki ortaklardan birinin isyanı bozabilirdi. Yerel seçimlerden de görüldüğü üzere Yeniden Refah Partisi AKP’ye karşı bunu yaptı” diye konuştu.

Darbeyi içerden yediler

Siyaset Bilimci Gülgün Erdoğan Tosun ise yaptığı dğerlendirmede şunları eöyledi :
“YRP’nin demokrasi ve hukuk söylemleri, ekonomi eleştirileri, İsrail meselesindeki tepkileri, hepsini topladığınızda AKP’den kopmak isteyen seçmen için bir adres haline geldi” diyen Tosun şu ifadelere yer verdi: “AKP iktidarı da en büyük darbeyi böylelikle kendi içerisinden yemiş oldu. İkinci önemli etki AKP ve Yeniden Refah seçmeni arasındaki farklılaşma. Yeniden Refah muhafazakârlık konusunda AKP dilinden, demokratikleşme konusunda muhalefetin dilinden, milliyetçilik konusunda da ortada söylemler geliştirerek rejimden rahatsız olan iktidar seçmeninde yarılmalara yol açtı. Bu söylemler ise özellikle Anadolu’nun birçok yerinde yankı bularak AKP’yi geriletme konusunda rol oynadı”

Görev büyük

Tosun, YRP’nin iktidara vurduğu darbenin önemli olduğunu ancak ülkede yayılmaya çalışan gerici politikalara karşı ise muhalefetin büyük görevleri olduğunu belirtti. Konuşmasını şöyle sürdürdü: “AKP-YRP arasındaki bu kızışma, muhalefet açısından da çok önemli. Neticede hem milliyetçi hem muhafazakâr seçmenlere seslenen Yeniden Refah Partisi’nin iktidara eleştirilerinin yanında pratikte İstanbul Sözleşmesine düşman tavrı, aile kurumu açıklamaları, toplumsal cinsiyeti hiçe saymaya devam ediyor. Bir tarafta gericiliği palazlandıran rejim diğer yanda daha çok büyüme tehlikesinde olan Yeniden Refah’a karşı muhalefetin önümüzdeki süreçte de toplumu daha çok ikna etmesi gerekecek. Özellikle eğitim sistemine olan saldırılar düşünüldüğünde cumhuriyetin kazanımlarından taraf olan, çağdaş, laiklik talebini dillendiren ve mücadele eden milyonlar varken seçimlerden başarıyla çıkan CHP’ye büyük bir görev düşüyor.
YRP’nin en başarılı olduğu şehirler
Urfa: 347.600 oy (Yüzde 36,3)
Yozgat: 17.141 oy (Yüzde 38,8)
Maraş: 195.259 oy (Yüzde 33,4)
Düzce: 30.524 oy (Yüzde 29,7)
Konya: 277.885 oy (Yüzde 23,4)
Karabük: 13.919 oy (Yüzde 22,8)
Bingöl: 9.823 oy (Yüzde 21,2)
Elazığ: 36.364 oy (Yüzde 21)
Kayseri: 151.270 oy (Yüzde 19,7)
Rize: 9.684 oy (Yüzde 17,7)
Antep: 159.102 oy (Yüzde 17,23)

Özel seçimi değerlendirdi

CHP lideri Özgür Özel, AKP'nin büyük hüsrana uğradığı yerel seçimlerle ilgili yaptığı açıklamada tarihten örnekler vererek Erdoğan'ın neden kaybettiğine ilişkin "Tayyip Erdoğan bu seçimde devletle milleti yarışa soktu" değerlendirmesinde bulundu. Özel, CHP'li belediyeleri denetleyeceklerini ve hatası olanın affedilmeyeceğini söyledi, ayrıca önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında da konuştu.
Türkiye 31 Mart günü yeni yöneticilerini seçmek için sandık başına gitti. Tarihi bir seçime imza atan CHP, 47 yıl sonra seçimi birinci parti olarak bitirdi. Hezimete uğrayan AKP ise çok sayıda seçmen kaybetti, ikinci parti konumuna düştü. Yerel seçimde ülke genelinde oylarını artırarak çok sayıda belediyeyi AKP'den alıp tarihi başarı elde eden CHP'nin Genel Başkanı Özgür Özel, seçime ilişkin değerlendirmelerde bulunarak AKP'nin ve Erdoğan'ın neden kaybettiğini yorumladı.
Konuyla ilgili konuşan Özgür Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın neden kaybettiğine ilişkin yaptığı değerlendirmede tarihten örnekler vererek şöyle anlattı: "Türkiye siyasi tarihi boyunca devletle millet yarıştığında hep millet kazanır. 1983’te Kenan Evren devletle milleti yarışa soktu. Devletin istediği aday değil, milletin istediği Turgut Özal kazandı. Tayyip Erdoğan da bu seçimde devletle, milleti yarışa soktu. Bir tarafta TRT, bir tarafta devletin bütün kurumları, devletin görülen görülmeyen tüm aygıtları vardı. Biz ise milletimizle beraberdik, beraber olmaya da devam edeceğiz. Yurttaşlarımızı, merkezi iktidara karşı yerelden denge kurmaya çağırdık ve seçim sonuçları bu çağrımızın karşılık bulduğunu gösterdi."
Her sonucu sandık sandık analiz ettiklerini anlatan Özel, “Değişim sandıklara yansıdı. Şimdi ülke nüfusunun yüzde 62’sini, ekonominin yüzde 80’ini CHP’li belediyeler yönetecek. Rehavet yok, zafer sarhoşluğu yok” dedi.Özel, bayramın ardından kazandıkları yerlerden başlamak üzere Türkiye’yi yeniden dolaşacaklarını söyledi.
Özel'in konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
"Yerel seçimlere hazırlanırken, en çok önem verdiğimiz kavram, ölçme ve değerlendirme oldu. Doğru isimleri aday gösterebilmek için 350 bin tekil anket yaptık. Aday adaylarımızı, potansiyel adaylarımızı, diğer siyasi partilerin adaylarıyla ölçtük, değerlendirdik. O günlerde tartışmaların, eleştirilerin olması gayet normal ancak bugünden bakıldığında iyi bir aday belirleme süreci yaşadığımız anlaşılıyor. Ölçme ve değerlendirmeler sırasında daha önce kazanmamız mümkün olmayan birçok kent merkezinde adaylarımızın başa baş yarıştığını ve hatta önde olduğunu çok net gördük.

"Yerelden denge kurmaya çalıştık"
Türkiye siyasi tarihi boyunca devletle millet yarıştığında hep millet kazanır. 1983’te Kenan Evren devletle milleti yarışa soktu. Devletin istediği aday değil, milletin istediği Turgut Özal kazandı. Tayyip Erdoğan da bu seçimde devletle, milleti yarışa soktu. Bir tarafta TRT, bir tarafta devletin bütün kurumları, devletin görülen görülmeyen tüm aygıtları vardı. Biz ise milletimizle beraberdik, beraber olmaya da devam edeceğiz. Yurttaşlarımızı, merkezi iktidara karşı yerelden denge kurmaya çağırdık ve seçim sonuçları bu çağrımızın karşılık bulduğunu gösterdi.
Belediyelerimizin beğenilen projelerini bütün belediyelerimize önereceğiz, hazır projeleri teslim edeceğiz. Proje havuzlarını birbirlerinin kullanımına açacağız. Belediyelerimizi de denetleyeceğiz. Biz devlet denetimi kadar sıkı ama vicdanlı bir denetim yapacağız. Hatası olanı da affetmeyiz. Vatandaş verdiği oydan pişman olursa ben mahcup olurum, bir daha oy isteyemem."
Cumhurbaşkanlığı hedefi

Özgür Özel, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimindeki hedefiyle ilgili de şunları söyledi:
"Belediyeleri kazandık ve hata yapmayacağız. Sosyal belediyeciliği, CHP’nin nasıl yönettiğini göstereceğiz. Hatası olanı affetmeyiz. Kibirlenmeyeceğiz. Ben de kendi hırs ve ihtiraslarım için partinin ve ülkenin geleceğine yönelik hiçbir kararda zorlayıcı, baskılayan ve kendine dönük, kararlarını dayatan olmayacağım. Anketlerle yapacağız, üyemize sorarak yapacağız, halka sorarak yapacağız.

Seçimi takım oyunu ile kazandık
Aday belirlerken de seçim tarihini belirlerken de kimle ittifak yapacağız, kimle yapmayacağız, bilimden sapmayacağız, ihtirasa kapılmayacağız. Artık kazanmayı öğrendik. İnşallah bir dahaki sefer de Cumhurbaşkanlığını kazanmış bir parti olacağız. Yerel seçimde sandığa giden seçmenin yüzde 80’inin muhalif partilere, yüzde 56’sının da CHP’ye oy verdiğini kaydeden Özgür Özel, “Seçimi takım oyunu ile kazandık” dedi. Özel’in değerlendirmesi şöyle: Rehavet yok, zafer sarhoşluğu yok. Yerel seçimler sonrası hızlı şekilde çalışmaya başlayacağız. Seçimden 1’inci parti olarak çıkmamızın ilk haftası değil, bir sonraki seçim hazırlığının ilk haftası olarak görüyoruz. Bu seçimleri takım oyunu ile kazandık. İlerleyen süreçte Genel Merkez ile belediye başkanları arasında sorun varmış gibi göstermeye çalışacaklar. Ancak biz takım oyunu oynamaya, birlikte kazanmaya, birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Partimizin Cumhuriyet’in ilk yüzyılında gerçekleştirdiği başarıları, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeniden başarmaya hazırız."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi