Kanal mı İstanbul mu

Yerel seçimlere 15 gün kala genel ve özel bir değerlendirme yapmak istedim. Bunu siz değerli okurlarımla paylaşacağım. Öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi "Kanal mı, İstanbul mu seçimidir!". İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul'la ilgili mesaj vererek, "Yine yangından mal kaçırır gibi 6 milyar liralık ihaleler yaptılar. Bu seçim Kanal mı, İstanbul mu seçimidir! Biz İstanbul'a o ihanet projesini, Kanal İstanbul projesini yaptırmayacağız" diye konuştu.

Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul'da olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de hem kanal İstanbul, hem de Atatürkçülük üzerine vurgu yaptı. Özel, korku ortamı yaratmak istediklerini belirtip Erdoğan'a "Hazine’nin içi boşsa hesabı emekliler değil sen vereceksin" diye seslendi. Özel, "1000 odalı saraya para varken emekliye yok” diye seslendi.

Emaneti geri alın!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Çatalca halk buluşmasında konuştu. Emekli ikramiyelerinden iktidara yüklenen Özel, Hazine’deki parayı hatırlattı. Özel "Bir oy Erhan Güzel’e, bir oy güzel insan Ekrem İmamoğlu’na. Söz mü? Seçime sayılı gün kaldı. Lütfen Erhan kadar çok çalışın, Ekrem Başkan kadar çok çalışın. Emaneti bu Atatürk düşmanlarından geri alın. Çatalca’yı tarikat yuvası yapanlardan Çatalca’yı kurtarın” şeklinde konuştu

Korku ortamı yaratıyorlar

Sevgili Dostlar! Siyaset böyle olmamalıydı. Maalesef her meseleye beka sorunu diyerek, bir korku siyaseti yaratmaya çalışanlar şunu iyi bilsinler: Nedir beka sorunu? ‘Dünyanın bütün ülkelerinin gözü Türkiye’de. Bunda korkacak bir şey yok. Bundan 100-110 yıl önce de Dünya’nın gözü Türkiye’nin üzerindeydi. Birilerinin çok sevdiği, peşinden gittikleri, öve öve bitiremedikleri, matbaayı 200 yıl geç getirdiği için, donanmayı Haliç’te 33 sene mahkum ettikleri için birileri ilimde fende ilerledi ve emperyalist diyetlerle Anadolu’yu işgale kalkıştı. O gün birilerinin çok sevdikleri işgal donanmasına kırmızı halı seriyordu. Sizin benim hemşehrimiz var ya o da Kartal istimbotunun üzerine çıkmış, yanındaki yaverine ‘Korkma çocuk geldikleri gibi gidecek’ diyordu. O beka sorunu ortaya çıkınca, birileri Yıldız Sarayı’nın arka iskelesinden İngiliz zırhlısına kaçarken, bizimki Bandırma Vapuru’na binip Samsun’a gitti, memleketi kurtardı. Yine bir beka sorunu olursa, yine Türkiye üzerinde Dünya’nın güçlü ülkeleri bir hesaba girerse, hiç kimse merak etmesin bu memleketi Recep Tayyip Erdoğan çağırınca havaalanına giden, yan yana dizilen, perdelik kumaştan kot üstüne kefen giyip de ölmeye geldik diyenler değil, dedeleri koyun koyuna kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel; Çatalca'da büyük ilgi gördü meydanı dolduran binlerce Çatalcalıya ise şu sözlerle destek istedi; “Şimdi Erhan Başkan, gençliği, dinamizmi ile Ekrem Başkanın en önemli yol arkadaşı olacak. Bakın Çatalca’da 80 bin nüfus var. İstanbul Büyükşehir’de 16 milyon. Ama Çatalca İstanbul’un metrekare olarak en büyük ilçesi. Hizmetin götürülmesi için İstanbul Büyükşehir ile arasının çok iyi olan, sürekli Ekrem Başkan ile hatırını koyacak, gönlünü koyacak, aldığı sözü hatırlatacak, burada Çatalca’ya sahip çıkacak dinamik birisine ihtiyaç var. Ona baktığımızda ben ona, Erhan’a baktığımda Çatalca’nın yüzünü güldürecek belediye başkanını görüyorum. Erhan Başkana aslında herkesin oy vermesi lazım. Ama bir tarafta bir takiyeci var. ‘Efendim eskiden ben de CHP’liydim.’ Eskiden CHP’liydin de sonra bizi bıraktın, gittin bak bize neler ediyorlar? Efendim ben Atatürkçüyüm, sen Atatürkçüsün de Atatürk’e 2 ayyaş diyen adamın ne işi var şimdi senin yanında? Vallahi Çatalca’ya baktım bütün İstanbul Tayyip Beyin resimleri ile dolu, Çatalca’da pek rastlamadım.”

Belediyecilikte rakip yok

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu arada büyük çekişmenin yaşandığı İstanbul'da AKP'nin İstanbul adayı Murat Kurum'a tepki gösterdi. İBB Başkanı İmamoğlu, "Belediyecilikte rakip olacak birini bulamadıkları için şimdi bu seçimi yerel seçim alanından çıkarmaya çalışıyorlar. Her seçimden önce yaptıkları gibi, hemen milli duygular... Hemen inançları istismar ediyorlar. Geçen gün, dersine çalışmayan rakibimin bir konuşmasını dinledim. Diyor ki 'Seçimde öyle bir zafer kazanacağız ki şehit aileleri bayram edecek.' Bak bak bak... Sanki biz düşman ordusuyuz, savaş ilan etti" ifadelerini kullandı.

Tepetaklak gidiyor

İmamoğlu, şöyle devam etti: "Allah akıl versin sana! Hatırlayın, İstanbul'u alınca Filistin, Gazze diyordu. Şimdi de şehitlerimizi ve gazilerimizi sürecin içerisine dahil etmeye kalkıyor. Dersine çalışmayan ithal aday, tepetaklak gidiyorsun. 31 Mart'ı çıkartabilir misin emin değilim. Tavsiyede bulunayım, seçim kazanmak zafer kazanmak değildir. Zafer birilerine karşı kurulan üstünlüktür. Birilerini teslim almak, onlara hakim olmaktır. Belli ki İstanbulluları teslim almak gibi görüyorsun. Ama demokrat bir insan bu ifadeleri kullanmaz. Ama demokratlığı bilmiyor. Kendini daha fazla küçük düşürme."

ki.jpeg

Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız

Kanal İstanbul mesajı veren İmamoğlu, "Milletin gündeminde olmayan benim gündemimde yok. Hayatımda gördüğüm en yuvarlak cümle. Destekliyorum da demiyor, asla yapılmamalı da demiyor. Destekliyorum dese millet ağzının payını verecek, yapacağım dese onu buraya gönderen ağzının payını verecek. Kendini bu hale düşüren İstanbul'u ne hale düşürür" ifadelerini kullandı.
"Bu seçim Kanal mı, İstanbul mu seçimidir!" diyen İmamoğlu, şunları söyledi: "Gizli gizli de değil, yine yangından mal kaçırır gibi 6 milyar liralık ihaleler yaptılar. Bir de ithal diyor ki 'Beni şantiyelerde göreceksiniz.' Doğru, senin niyetin Beton Kanal'ın şantiyelerinde şantiye şefi olmak. Ama biz, seni oraya şantiye şefi de yapmayacağız. Biz İstanbul'a o ihanet projesini, Kanal İstanbul projesini yaptırmayacağız."

Artırmak maharet mi?

"Sosyal yardımları en yukarıya taşımak bir maharet midir, bir ülkede? Aslında maharet değildir" diyen İmamoğlu, "Yoksulluğun bir maharet olduğunu kabul etmeyecek kadar vatandaşını düşünen bir yöneticiyim. Toplumun yoksullukla mücadele etmesi büyük bir ayıptır, hicap duyulacak bir durumdur. Ama Türkiye'nin özellikle son 7-8 yılda, ne yazık ki kaderi olmuştur. Kötü ekonomi yönetimi, ekonomi kurallarını altüst eden bir anlayış" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben ekonomistim" sözüne gönderme yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
"Yani enflasyon-faiz ilişkisiyle ilgili yeni bir metin yazan, kendisini ‘ekonomist’ diye tarifleyerek, ülke yönetiminde ekonominin nasıl yönetileceğini kendisinin belirlediği duygusunu ortaya koyan bir anlayışın, Cumhurbaşkanı’nın bu duygusunun bizi getirdiği sonuçtur, yoksulluk. Ve gerçekten dünyada üç haneli enflasyon bizden başka hiçbir ülkede yok. İki haneli enflasyonun sayısı bile o kadar az ki şu anda dünyada. Biz büyük bir sefillikle bunu başarmış durumdayız.”

Bizim sorumluluğumuz

Enflasyon ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, şunları kaydetti: "Enflasyon, bir yandan toplumu sömürürken, bir yandan bizim var olan kaynaklarımızı emerek kurutan, çürüten birtakım uygulamaların hepimiz mağduruyuz, kurbanıyız. Bizi yoksulluğa sürükleyen şey budur. ‘Biz bugün sosyal yardımların bütçedeki oranını 5 katına, 6 katına çıkarttık, yaşasın, ne güzel iş başardık’ diyebilir miyim ben? Diyemiyorum ama şunu diyorum: Evet, biz, yoksul zamanında vatandaşımızın güçlü bir şekilde yanında olma gayretinde başarılı bir belediyeydik. Tüm sosyal yardım uygulamalarımızın her birisi ihtiyaçtan doğan şeyler. Yani biz, lütufta bulunmuyoruz. Her yerde vatandaşımıza diyoruz ki, ‘Biz lütufta bulunmuyoruz. Sizin eksiğinizi görüyoruz. Kapatmakla ilgili ince düşünüyoruz. Narin düşünüyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Bu yaptıklarımızla bize oy verin diye size yapmıyoruz. Bu bizim sorumluluğumuz. Sosyal devlet olma kavramında bizim sorumluluğumuz. Biz, sorumluluğumuzun hakkını veriyoruz."

SON SÖZ: İstanbul genelinde CHP'li İmamoğlu'nun enaz 4-8 puan fark atacağı ön görülüyor. Üçüncü bölge ilçelerinden çoğunda CHP önde giderken, bazı ilçelerde durum başabaş vaziyettte. Şu kadarını söyleyelim geçen seçimde elinden giden yerleri CHP yeniden alacak. Vaziyet odur. Bunlara çok büyük sürprizler Arnavutköy, Güngören hatta Esenler de eklenebilir. İmamoğlu ise dış ilçelerde neredeyse 18-20 puan önde içerde de 3-8 puandan aşağı fark attığı yer görünmüyor. Ancak en büyük anket 31 Mart'ta! Herkese iyi hafta sonları dilerim.

ko.jpeg

ATATÜRK'ÜN KEMİKLERİNİ SIZLATIYOR!

Çatalca'da konuşan Özgür Özel, “Siz görmeyeceksiniz ki gözden kaçıracak. Çünkü Çatalca’nın nasıl Atatürkçü, milliyetçi olduğunu biliyor. Tayyip Bey'den utanıyor. Bak sen. Peki rozet niye takmıyorsun, ampul. Neden? O da çünkü ne diyor, bana her şey seni hatırlatıyor ya. Size ampul Tayyip Beyi hatırlatıyor. Tayyip Beyin en sevdiği hocası fesli deli Kadir vardı. Ziyaretine giderdi. Ne diyordu? Atatürk heykelleri bir gün gelecek yerlerde köpek leşi gibi sürüklenecek diyordu. Şimdi, ey ben Atatürkçüyüm diye Çatalca’yı kandıran belediye başkanı kimler, kimlerle beraber. Senin yanında durduğun Tayyip Erdoğan’ın hocası Atatürk’ün heykellerini sürükleyeyim diyen, keşke savaşı Yunan kazansaydı diyen adam. Çatalca bu iki yüzlülüğe oy vermeyecektir. Çatalca bu iki yüzlülüğe, bu riyakarlığa, bu takiyeciliğe geçit verecek mi? Sakın ha sakın. Bakın geçen sefer bizim hatamızdan. Cem Başkanı hastalığından dolayı aday yapmayıp üzmeyelim, toparlar diye düşündük. Ağırlaştı, hastalandı. Çok küçük bir farkla seçimi kaybettik. Geldi ama geldiği günden beri Çatalca’da görünüşte Atatürkçü. Diline bakarsan Atatürkçü. Eline bakarsan her attığı imza Çatalca’nın bir arsasını, bir mekanını, bir binasını bir tarikata, bir vakfa veren, bütün malınızı, mülkünüzü Araplara veren, Katarlılara veren, TÜRGEV, TÜGVA’ya veren ve burayı cemaatlerin beşiği haline getirmeye çalışan birisi. Bu hani o filmde kırmızı başlıklı kız filminde kurt şekil değiştiriyor ya. Bu da öyle diyor. Ben Atatürkçüyüm deyip Atatürkçülerden oy alıyor, Atatürk’ün kemiklerini sızlatıyor. Çatalca’da bunu herkese anlatın. Atatürk’ün koltuğunda oturan Selanikli son Genel Başkan. Bütün Çatalca’ya, göçmenlere, Atatürkçülere, milliyetçilere Atatürk’ü çok seven Roman kardeşlerime, Karadenizli hemşerilerime hepsine söylüyorum ki sakın ha sakın bu takiyeciye bir daha yüz vermeyin” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi