Türk Dünyasında ve Türkiye'de Cumhuriyet’in aydınlanmasında öncü kadınlar

Türk dünyasında kadınlar, özellikle Kırım Tatar kadınları tarihten bugüne kadar büyük sıkıntılar yaşamışlar, büyük acılar çekmişlerdir. Her şeye rağmen ayakta kalabilmeyi başarmışlardır.

Şefika Gaspıralı dünyada kadınlar adına birçok ilki başarmıştır. Şefika Hanım zor şartlarda kadın haklarının nasıl temin edildiğini ve yine zor şartlarda aydın insan yetiştirmenin nasıl olduğunu göstermiş birisidir. Şefika Gaspıralı Kırım Tatar Milli Kurultayında görev alan 5 kadından biri olduğunu hatırlatmak isterim. Başarılarının altıda yatan temel sebep hiç bir zaman halktan kopuk olmamasıdır. Vatan ve millet sevgisi olan, irfan sahibi Şefika Hanım gibi kadınların sayısı arttıkça toplumun da düzeleceğini düşünüyorum.
Türk dünyasında kadının önemi büyüktür, özellikle milli mücadele dönemlerinde erkeklerin başlattığı hareketler, kadınların omuzlarında ivme kazanmıştır. Tıpkı Şefika Hanım gibi Azerbaycan’da da kadın inisiyatifi güçlüdür. Balkan faciasının olduğu dönemlerde Anadolu Türklüğü zor günler yaşarken Azerbaycan Kafkasya coğrafyasında da Sovyetler eliyle sivil halk sürgün, soykırım gibi acı olaylar yaşıyordu ve bunlar toplumun hafızasında halen tazeyken tam bu dönemde, aralarında Azerbaycan’dan da gelen ve Anadolu’da cephelere gönüllü olarak hemşirelik yapmaya giden kadınlar vardı. Bu kadınların, zor zamanlarda ortaya koyduğu kararlılık sayesinde, Hilal-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) bünyesinde bir Osmanlı kadınları heyeti oluşturularak Kırım, Kazan ve Orta Asya’dan kadınlar bu oluşuma katılmıştır.

Doğu ve Batı medeniyetlerinin mükemmel birer sentezini oluşturan bu kadınlar, eğitimli, sosyal hayat içerisinde aktif ve erkekle eşit haklara sahip olmak hususlarında Batı kadını ile birleşirken; vatan sevgisi, ahlak, erdem ve duygusallık noktasında Doğu kadınının devamı gibiydiler.

Anadolu kadınlarının da Milli Mücadele devrindeki kahramanlıkları anlatmakla bitmez, Kırım’da ve Azerbaycan’da Cumhuriyet kurma çalışmalarının devam ettiği süreçte, Türkiye’de de milli mücadele başlamış ve kadınlar, Milli Kongre Cemiyetinde görev almışlardır. Milli Mücadele döneminde, Anadolu’da onlarca kadın cemiyeti vardır ve bunların arasındaki Asri Kadınlar Cemiyeti İzmir’in işgaline ilk karşı çıkan cemiyetlerden biridir.
Asri Kadınlar Cemiyeti, işgal döneminde yapılan kadın mitinglerini düzenlemiştir ve Halide Edip o meşhur Sultanahmet konuşmasını bu mitingde yapmıştır.

Halide Edip Türk kadın hareketinin sembol isimlerindendir ve onun mücadeleci ruhu, Halide Edip, “Biz kadınlar hak cihadında (bağımsızlık, milli mücadele) en önde olmaya yeminliyiz” demiştir. Kadınların Türk bağımsızlığının kazanılmasında ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasındaki önemi çok büyüktür.

İhsan Raif hanımın şiiri Serkis Efendi tarafından bestelenen Türk Sanat Müziğinin nadide eseri “Kimseye Etmem Şikayet” tir. Bu şiir çaresiz bir genç kadının yakarışıdır, başına gelenlere sessiz isyanıdır, içten haykırışıdır.

Ayrıca, işgal döneminde yetişen Afife Jale ile Bedia Muvahhid gibi sanatçılar modern cumhuriyetin yetiştirdiği ender sanatçılardır.

Afife Jale ve Bedia Muvahhit, birbirine yakın zamanlarda ilk kez Darülbedayi'de sahneye çıkmış iki kadın sanatçı. Afife Jale, sahneye çıkmaya cüret eden ilk Müslüman Türk kadını olarak en sert tepkilerle cezalandırılmış; Bedia Muvahhit ise Mustafa Kemal Paşa'nın da desteğiyle övgülerle karşılanmıştır. Afife dinsel tutuculuğun hedefi ve kurbanı olmuş trajik bir kahramandır. Yakın zamana kadar ismi bile resmi tarihten silinmiş, gözden uzak tutulmuş bir öncü kadın sanatçıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tülin Sezer Arşivi