Sanatta yapay zeka ve yaratıcılık ilişkisi

Akıllı makineler yani yapay zeka insanlar gibi resim çizip sanat yapabilir mi?
Her geçen gün yapay zeka hakkında yeni gelişmelere şahit oluyoruz. Teknolojinin ilerlemesi, insanların kafasında bir takım soruların oluşmasına neden oluyor.
Gelecegin hatta günümüzün en büyük icadı olan yapay zeka insan gibi bir çok şeyi üretebilme kabiliyetine sahip. En çok merak edilende konulardan biriside yapay zeka sanatçılar gibi sanat eseri üretebilir mi?
Antik çağdan beri insanoğlunda yaratıcılık içgüdüsel bir olgudur. Resim yapmak insan aklının, yeteneğinin, yaratıcı gücünün sonucudur. Bir ressam fırçasını eline alıp tuvalin karşısına geçtiğinde, duygu ve düşüncelerini tuvale aktarırken resmin bitimine kadar büyük bir haz ve heyecanla görselleştirir. Resim yapmak, görmek, hissetmek, dokunmak ve sonsuzluğa giden yola girmek, demektir.

Yapay zeka ise ancak algoritmaları, ünlü sanatçıların stillerini taklit eden sanat eserleri üretebilir. Yani
insandan yararlanarak yapar. Çoğu kişi bunun insan yaratıcılığını olumsuz etkileyeceği kanısında ama durum böyle değildir.
Tüm ünlü ressamların eserleri yapay zekaya yüklendiğinde alınacak sonuç tahmin edersiniz ki
taklitten ibaret olacaktır. Sonuç başarılı olacaktır ama yaratıcılık sözkonusu olmayacaktır. Çünkü yaratıcılığın olmasi için yaşanmışlık gereklidir, deneyim gereklidir, yapay zeka ise kendisine yüklenen veriler ışığında sonuç verecektir.

Örneğin; el ve ayaklarımızdaki sayısız ayrıntı, kas ve iskelet sistemimiz yapay zekaya oldukça karmaşık geliyor. Üstelik hepimizin el, ayağı birbirinden farklı olduğu için yapay zeka algılamakta güçlük çekiyor. El ve ayak çizmek için işin içine biraz da yaratıcılık katmak gerekiyor. Yani iş el ve ayak çizmeye geldiğinde yalnızca yapay zeka değil; biz ressamlar bile zorlanabiliyoruz. Ancak biz bu açığı aldığımız eğitimlerle tamamlayabiliyorken; yapay zekanın bunu yapabilmesi için gereken "estetik algısı" henüz yok, sadece verilen bilgileri harmanlıyor. Bir bakıma biz ressamlar da öyleyiz, doğadan ve gördüklerimizden esinleniyoruz. Daha önce gördüğümüz şeyleri işliyoruz.
Ben duyguların da öğrenilebileceğine inanıyorum ama acıyı işlemek konusunda hala emin değilim, işin içinde o duygu olmadıkça ne kadar tat verir bilemiyorum.
Yapay Zekanın Ürettiği Sanata gerçekten sanat diyebilmek mümkün değildir.
Teknoloji ilerlese de bazı şeyler değişmez, değişmemeli…
İnsan eli ile üretilmeyen, emek harcanmayan eser taklit olmaktan ileri gidemez.
Nasıl ki fotoğraf ve fotoğrafçılık resimden çok farklı ve kendine özgü bir alan olarak yoluna devam ediyorsa yapay zeka resimleri de kendine özgü farklı bir alan olarak yolculuğuna devam edecektir. Gelişen fotoğraf teknolojisi ile resmin artık tamamen ortadan kalkacağı düşünülmüştü ama görüyoruz ki sanatın yolu bambaşka...

Olumlu anlamda yapay zeka; ufkunu genişletmek isteyen bir sanatçı için sadece bir araç olabilir diye düşünüyorum ve böyle düşünen çok fazla sanatçının olduğunun farkındayım. Yapay zeka sanat yapabilir, ancak bu konuda insan yaratıcılığı ve duygusal derinlikle rekabet etmek yerine, insanlarla işbirliği ve ilham kaynağı olarak kullanılması daha yaygın bir yaklaşımdır.

Bu durum sanatın aslında ne kadar değerli olduğunu ve insan zekâsının yenilikçi yönünü ne denli ortaya çıkardığını gösteriyor.

Yapay zekanın en azından şimdilik insana özgü nitelikleri ifade etme konusunda kat etmesi gereken uzun bir yolun olduğu aşikardır. Şöyle bir gerçek vardır; insanı sanat ve yaratıcılıktan hiç bir şeyin vazgeçiremeyeceğidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Tülin Sezer Arşivi