24 Kasım 2022'de Öğretmenler Günü!

Klasik tanımlama; hala rezilce, hala ayni laflar, baş öğretmenimiz için ayni davranışlar, bizler ve diğerleri için ayni laflar, şöylesiniz ve böylesiniz öğretmenler.Ülkenin en geniş camiası  doğduk, büyüdük, yaşlandık ayni laflar ile oyalanıyorlar. Bu hafta sınava girdiniz. Oysa siz hayatınız boyu sınavlar yaptınız. Mükafat olarak sözde üç kuruş için sınav edildiniz. Sözde baş öğretmen yapılacakmışsınız. Eserlerinin üzerinde imzanız, eseriniz yokmuş gibi muamele görmeniz. Tek meslek ve ne yapıyorsun diye soruya muhatap olmayan meslek grubunun en güzel evlatları… Son 20 yıldır ekonomi çamurunda boğulan arkadaşlarımız.
 

Siz bu sınavlara inançlarınız test edilmek için alındınız. Çünkü o manevi değer maddeleştirilerek size yediriliyor. Sizin gibi dünyanın en değerli mesleğini icra edenler hiç olmaması gereken kulvar da ölçüye tabi tutuluyorsunuz. Sizler cumhuriyette her mesleği öğrendiniz uyguladınız. Şimdi de ihtiyaçtan her işi yapıyorsunuz. Taşımalı eğitime geçmeden evvel köylerimizin can damarıydınız. Sizin görevleriniz imamlara verildi. Bu çok özel bir siyasi yatırımdı. Ancak bu donanımsız ve tek yönlü meslek grubu asıl mesleklerine de zarar verdi. Yirmi dört saat verilen hizmet ile günde 2-3 saat verilen hizmet elma ile armut karıştırmak gibi eşitlenmeye çalışıldı. Eğitimli kesim enayi yerine konuldu. İşte bu sınav da bunlardan biri. Manevi değer ile, maddi ve manevi değer eşitlenmeye ayni kantar da ölçülmek isteniyor. Tabii ki çoğunuz sınava girseniz de oyuna gelmeyeceksiniz. Bilim odaklı mesleğinizi süsleyerek insanlık için kullanmaya devam edeceksiniz. Anne babanın başa çıkamadığı evlatlarımızla önce ki gibi, bundan sonrada; en iyi, başarılı, hayırlı, doğru ve geleceğe hazırlamakta devam edeceksiniz.
 

Asıl düzeltilmesi gereken meslektaşlar arasında ki adaletsizlikleri düzeltmektir. Bunlar, ekonomik, sosyal, psikososyal vb tüm değerlerin eşitlenmesidir. Şu anda mesleği dışında en çok farklı işlerde çalışan meslek grubu sizlersiniz. Bu mutlaka adil düzeye getirilmelidir. Ancak bu hedef için sizlerin de kendi meslek odalarınız; bilimsel temelli çalışmalı, seminerler, kongreler yapmalısınız. Bu kadar kalabalık bir kitlesiniz. Polisten sonra ki en kalabalık kitle olduğunuzu bu hafta bir haber kanalında öğrendim. Çok şaşırdım. Polis devleti olmuşuk. Oysa öğretmenler gerekli muameleyi gördüğünde sağlık sektörü de dahil tüm mesleklere katkı sağlayan altın meslek grubu olarak tarihte ki yerlerini almışlardır. Maalesef seçtiğimiz ve desteklediğimiz düzen sizlerin görevlerini ilgisiz mesleklere vermeye çalışıyor. Burada mesleğiniz ve bilginiz gereği tercihi sizler yapacaksınız. Dininize mesleğinize kadar karışıyorlar.
 

Türkiye Cumhuriyeti meclisi üzerinden konuşuyorum. Ehliyetsiz kişilerin  çok fazla olduğu bir yerde sizin gibi tümü  diplomalı-ehliyetli grubu idare etmesi, ihtiyaçlarınıza uygun yasa çıkarıp düzenleme yapmasına inanıyor musunuz? Okulları kapatıp bir yaşam merkezini=köyü imama terk ederler miydi! Sizleri yok etmek için dine teslim ettiler. Aldıkları paralar ile kendinizi  mukayese eder misiniz! Ne kadarınızın evi var. Ne kadarınız kira da. Mukayese edin lütfen. Sizi sınav yaptılar. Siz de onları sınav etmeye zorlayın. Beş yılda da olsa siz onları sınav yapın. Herkes her şeyi iyi anlamalı. Bunu sizler öğreteceksiniz. Dinimizi arap ça dinleyip anlamadığımız gibi. Neden Türkçe değil! Türk değil miyiz. Ne kadar basit değil mi? Anlamayalım diye! Birilerine değişik nedenler ile  bağımlı olalım diye. Bütün ülkeyi bölmek için laiklikten başlamadılar mı bölmeye. Bazı bilimsel konulardan uzaklaştırmak için olduğunuzu anladığınızı zannediyorum. İçiniz de hala laikliğe inanmayan on binlerce öğretmen yok mu? Değerli can dostları meslektaşlar suçu biraz da kendimiz de arayalım. Sağlıklı-mutlu olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nail Yılmaz Arşivi