Hala kadın!

Sevgili kadınlarımız: Siz bunları değişik medya kanallarında bari seyretmiyor musunuz. Bu kadar acıya katlanıyorsunuz. Bu davranışlarınızı kısıtlayanlara tavır koymuyorsunuz. Hiçbir erkeğe muhtaç değilsiniz. Kadın tanrının yarattığı ikizi kadar ve fenotipik olarak daha fazlasını taşıyan bir varlıksınız. İsterseniz erkeksiz bile doğurabilirsiniz! Etrafınızda gördüğünüz, birlikte yaşadığınız, onları kullandığınız hayatınızı kolaylaştıran her şeyi yaratan bilim ve teknoloji diyor ki ve bizde biyolojik bilimler akademisyenleri okuyor ve değerlendirdiğimiz de erkekten fazlanız var eksiğiniz yok. Lütfen bilime inanalım. O size haksız yere kötü tanıtılan Atamız-Kurucumuz bu haklarınızı görmüş ve çoğu Batı ülkesinden önce haklarınızı yasalarla güvence altına almıştır. Ama siz ne yapıyorsunuz. Tüm haklarınız elinizden alınıyor. Yetmedi bir de öldürülüyorsunuz. Yapmayın! Bu muamelelere artık tavır koyun, baş kaldırın, oy vermeyin mesela…
Bakarmısınız! Kazanılmış haklarınızı nasıl elinizden alalım diye seçim koalisyonları yapılıyor. Bir değerli kadın hakları hocamız takke düştü kel göründü diyor. Hayır Hocam! Beyin görünüyor. Maalesef biyolojik olarak ayni beyin fizyolojik olarak hilekar çalışıyor. Şimdi de gençlere göz diktiler. Burada sıkıntı ile karşılaştılar. Kadınlarımızı da gençlerimiz kurtaracak. Ben buna inanıyorum. Çok güzel, akıllı, öngörülü kızlarımız var. Erkek gençler, ikizinizi kaybediyorsunuz. Onlar sizsiz yapar. Ancak siz onlarsız yapamazsınız. Biyoloji bİlim’inin içine girin göreceksiniz.
Dini, vicdani, manevi haklarınız elinizden alındığı yetmiyormuş gibi, modern dünyanın modern hukuk kurallarını bile hiçe sayarak hukuksuzluk yapılıyor. Dur demezseniz onlarda her gün  azar azar elinizden alınacaktır. Benim gibi düşünmeyen yargılanmalıdır diktatörlüğünü yaşatıyorlar. Mübarek ramazan ayı her akşam değişik bahaneler ile iftar yemeklerinde koro halinde yirmiden fazla kanaldan yalan propoganda yapılıyor. İnsanlar bırakın rahat bir iftar edelim diyorlar. Ben dinimi istediğim gibi yaşamak istiyorum diyenlere olmaz benim istediğim gibi olacak diyorlar. Benim istediğim gibi yaşayacaksın. Benim istediğim tarikat, cemaat vs içinde olacaksın. Olmazsa gereğinde yargılanabilirsin diyorlar.
Akıllara zarar felaket yaşadık. Milyonlarca insanımız mağdur oldu. Elli bin insanımız öldü. Yukarıda tanımladığımız Bilim insanlarımız yüz yıllardır uyarıyorlar. Çok değil 23 yıl önce İzmit-Adapazarı depremiyle yapılması gerekenler bu insanlar tarafından gün geçmiyor ki dillendirilmesin. Şimdi bu insanların ölümünden en çok kim sorumlu. Bu politikacılar değil diyen kaç kişi var. Hatta çok iyi hatırlıyorum o zamanın medyasında bu bölge insanlarının dini üzerinden bile tanrı tarafından cezalandırıldılar denildi. Şimdikiler hangi nedenle cezalandırıldılar. Başka bir tanrı mı cezalandırdı. Bende naçizane bu iktidar için hep şunu söyledim. Söylemeye devam edeceğim.”Dinimizi de bitirdiler” Ne için gücü-iktidarı ellerinde tutmak için. Bunlar için din iktidar=para anlamı ortaya çıkmıyor mu? İnsanın içinden! Neredesin Muhammet, Ömer demek geliyor.
Akıla davet edersek; dış politikada, ekonomide, bilimde, hukukta vb yaşadıklarımız evlere şenlik. İmdat ki imdat… Yazının başı neydi! Nereye geldik. Düzenin değişmesi gerekli sevgili okuyucular. Patron sizsiniz!
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nail Yılmaz Arşivi