Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Açık dilekçe

Geçen gün değerli kadim bir dostumun gönderdiği mesajı sizlerle paylaşıyorum;
 "TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAKANLAR KURULUNA” ve “BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE”:
Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığının son açıklanan 19.yüzyılın ortasına kadar inen soy kütüğüne göre devlete vergisini veren, askere giden ailenin bir ferdi olarak mevcut anayasadan gelen Anayasanın 5. Maddesine göre, Devletin temel amacı “ kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak… siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.”
Anayasanın 10. Maddesine göre Kanun Önünde Eşitlik “ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun  önünde eşittir… Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür… Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz… Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
Anayasanın 72. Maddesine göre Vatan Hizmeti “Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.”
Anayasanın 73. Maddesine göre Vergi görevi “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.  Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.”
Anayasanın 74. Maddesine göre Dilekçe hakkı “Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. ..Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.” haklarıma binaen isteklerimi aşağıya sıralamaktayım:
“Altmış yaşını artık geride bıraktım otuz yılı aşkın kamuda çalışmış emekli olmama rağmen, bilgilerimi ve tecrübelerimi yine kamu kuruluşlarında on yılı aşkındır gönüllü olarak ders vermekteyim ama birkaç yıldır sembolik olarak ücret almaktayım. Almış olduğumuz maaşlarımız ancak eğitim, gıda, giyim ve kiraya harcanmakta. Kamu kurumlarında çalıştım ama lojmanda oturmadım, makam aracını şahsi işlerimde kullanmadım, yetkilerimi kamu çıkarlarını gözeterek kullandım şahsi çıkar ve menfaatlerim için kullanmadım. Birlikte çalıştığım kişilere ve öğrencilerime kullanmış oldukları malzemeleri hor kullanmamaları ve kendilerinden sonraki çalışanlarında kullanacağını bilerek kamu çıkarlarını gözetmelerini özellikle belirtim.
Çalışma yaşamına hem çalışıp hem de okuyarak ağır bir külfetle başladım. Toplumsal sorumluluklarımı ve tarihsel görevlerimi bedelleri ağır da olsa eksiksiz yerine getirmeye çalıştım. Bu sürede önce akrabalarımın atadan kalan mirası sonra dost bildiklerimin borçlarına sadık kalmamasıyla sahip olduklarım elimden kaçırıldı. Tüm bunlara rağmen doğru bildiklerimi yapmaya devam ettim.
Devletin bir kamu kurumunun ev yaptığı ve vatandaşlara sattığı bir gerçek bunu denedim ama peşin para ve yüksek faiz nedeniyle birçok girişimim sonuçsuz kaldı. Altmış yıllık yaşamımda birçok hükümet çalışanlara ve emeklilere sosyal proje adı altında kamu kuruluşunun yaptığı binalardan daire sahip ettiğini belirtti fakat bunun da koşulları bana uymuyordu yani önemli miktarda peşin istemişlerdi. Oysa aldığımız maaş anca ay içine yetiyordu.
Daha öncelerde kamuoyuna yansımıştı ama son günlerde hem krize giren bir şirketi kurtarmak, hem de imkânı olmadığı halde bir kamu bankasının bir şirkete yüksek oranda Türk parası olarak değil ABD parası olarak bir çırpıda kredi verilmesi umutlarımı yeşertti. Birçok tanıdığımın kredi almak için bankaların kılı kırk yararken taleplerin reddedildiğini duymuştum. Bir basın kuruluşunun devlete olan borçlarını ödeyememesi nedeniyle imkânı olmadığı bilinen bir şirketin iki yıl ödemesiz on yıl vadeyle yedi yüz milyon ABD doları bir kamu bankasından kredi verildiği bilgisi kamuoyuna duyuruldu. Bu nedenle ev sahibi olmak istiyorum istediğim kredi Türk parası değerinden, ödemelerimi devletimin maaşıma yapacağı altı aylık zamların makul bir düzeye çıkarılarak yani açlık sınırından yoksulluk sınırına çıkarılmasıyla ödemelerimi zamanında yapacağıma devletimin kefil olmasını istiyorum. Bir yurttaş olarak talebimin uygun bulunacağını inanıyor ve gereğinin yapılmasını bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi