Babamın müthiş Atatürk şiiri her defasında gözlerimi yaşartıyor…

Babamın müthiş Atatürk şiiri

her defasında gözlerimi yaşartıyor…


 

Sene 1998.

Yine bir memleket seyahatindeyim.

Elimde eski bir kamera.

Videolar çekiyorum.

Evde sırayla herkesle evet hayır yarışması oynuyorum babam da bizleri izliyor.

Sanıyor kendisine sıra gelmeyecek.

Uzattım babama mikrofonu.

Baba hadi senle 'evet hayır oynayalım' dedim.

Önce hadi git der gibi oldu.

Sonra ben evet hayır oynayamam ama sana bir şiir okuyayım dedi.

Ve hepimizi şok etti.

Aslında kendisini dine adamış gibi görünen babamın ağzından muhteşem bir Mustafa Kemal Atatürk şiiri döküldü.

Müthiş olan şiirin sözleri.

Güzelliği.

Anlamı yanı sıra.

Babamın bir çırpıda ezbere olmasaydı şiiri.

*

Oysa aynı baba ısrarla beni imam hatipte okutmak isterdi.

Aynı baba defalarca beni normal liseden aldı çiftçilikte bana yardım etmelisin dedi.

Aynı baba okul futbol takımında oynadığım için bana futbolu yasaklamıştı.

Ama aynı baba 1955 yılında İstanbul gibi büyük bir şehre adım atarak sekiz tane evlat yetiştirmeyi de başarmıştı.

*

Onları büyütmüştü.

Okutmuştu.

Beslemişti.

Namerde muhtaç etmemişti.

Yıllarca gurbet ellerde, zor şartlarda, çimento kağıdı üzerinde uyuyarak, dişinden tırnağından artırarak sekiz çocuğuna, eşine, iki gözleri ama babasına, annesine bakmayı başarmıştı.

*

Gelelim o muhteşem şiire.

Beni her dinlediğimde ağlatan, hüzünlendiren Mustafa Kemal Atatürk şiirine.

Doğrusu o gün babama bu şiir sana ait mi diye sormadım.

Sonraları araştırdım internette ve literatürde böyle bir şiire denk gelmedim.

Muhtemelen babam kendi yazım ezberlemiştir.

Ya da babamın şiir yazmak gibi merakı olmadan birisinden duyum ezberlemiştir.

Ama kesin olan bir şey var ki şiirin sözleri çok güzel.

Buyurun o halde bu şiiri hep beraber okuyalım.

 

 

*

Senin için yüksekliğin hududu yoktur Kemal Atatürk.

 

Dünyada çok millet var.

Türlü türlü devlet var.

Fakat onlardan biri.

Eski çağlardan beri.

 

Pek çoğuna göç olmuş.

Hepsi ondan üremiş.

Onun öz adı Türk’tür.

Türk’üz Allah’a şükür.

 

Dini Türk, dileği Türk.

Kim varsa büyük küçük.

Hepsi oğul ıstandır.

Ne mutlu vatandır.

 

Başta 2013 yılında rahmetli olan, şu anda Kumburgaz mezarlığında yatan babam Asker Mert olmak üzere, baba gibi babaların BABALAR GÜNÜ kutlu olsun.

*

Her zaman söylediğim bir şeyi daha söylemek istiyorum.

Bir an önce evlilik ehliyeti verilmeli.

Eş olma ehliyeti dağıtılmalı.

Çocuk sahibi olma ehliyeti çıkartılmalı.

Hatta birey olma ehliyeti çıkartılmalı.

Zira birey olma ehliyetine sahip olmayanlar bu dünyada her şeyden tam olarak yararlanmamalı.

Örneğin siyaset yapmak gibi.

Örneğin bir görev almak gibi.

Örneğin devlet memuru olmak gibi.

Örneğin bir mesleği sürdürmek gibi.

Örneğin seçimlerde oy kullanmak gibi.

 

Birey olmayı başaramayan bir kişi, baba olmayı da başaramadığı için bugün baba kavramına uymayan çocuk sahibi olanlardan bu dünya çok şey çekmekte.

Çocuklar çok şey çekmekte.

İnsanlık çok şey çekmekte…

mehmet mert

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi