Nihayet beklenen buluşma gerçekleşti. 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçiminde yarışacak iki aday Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım, İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde gerçekleşen canlı yayında bir araya geldi.
Buluşmada benim bir sorum da soruldu, birazdan o sorudan bahsedeceğim.
Hani buluşma öncesi beklentileri yüksek olanlar eminim hayal kırıklığına uğramışlarsa da bu buluşma ülkemiz demokrasi tarihi adına olumlu bir gelişme olarak hafızalarda kalacaktır.
Buluşma öncesi adayların birbirine hediyeler vermesi.
Sunucuya hediyeler verilmesi.
Program sonrası kucaklaşmalar.
Ailecek fotoğraf çekilmeler falan.
Güzeldi.
Gerçi sadece bizim halk değil, insanlık doğal olmayı ve doğal kalmayı sever.
Hani bu buluşma öncesi her iki adayın da siyasi parti temsilcileri milletvekilleri bir takım protokollere imza attılar ya.
Peki...
Ya şu hediyeler işini de onlar kurguladıysalar.
Ya şu toplu fotoğraf çekilme işini.
Soruları.
Sorulara verilecek 3 dakikalık cevap  dilimini.
Yani buluşma güzel oldu da keşke daha doğal ortamda ve platformda olsaydı çok daha güzel olurdu...

Buluşmada benim sorum da soruldu...
Buluşma öncesi gerek köşe yazımda yazdığım gerek ise telefonla bağlandığım canlı yayında NumberOneRadyo'dan Kadir Çetin'in 'Moderatör olsan bu yayında ne sorardın?' sorusunu cevaplarken yorumladığım bir sorum yayında soruldu.
Bir önceki köşe yazımda da radyoda da şu soruyu soracağımı açıklamıştım: - Her ikinizde adaylık döneminde mal varlıklarınızı açıklamamakla birlikte, belediye başkanı seçilmeniz taktirde, başkanlığınız süresince ticaret yapmama, mal varlıklarını her zaman denetime açma sözü vermediniz. Bu akşam bu yönede bir söz verebilir misiniz...?
İsmail Küçükkaya soruyu eksik de olsa sordu ama sanırım verilen cevaptan kimse tatmin olmamıştır. Adaylar biz zaten aday olduğumuzda gerekli kurumlara beyanda bulunuyoruz diyerek soruyu geçiştirdiler.
Zira Muharrem İnce son cumhurbaşkanlığı adaylığında noter kanalı ile mal beyanında bulunmuş ve kamuoyu ile paylaşmıştı.
Format can sıkıcıydı
Dediğimiz gibi sonuçta dünyanın sonu gelmedi.
İki siyasetçi bir araya gelerek soruları cevapladı ve birbirleri ile konuşma fırsatları buldular.
Yine söyleyelim format kurgulu olduğu     için can sıkıcıydı.
Tartışmalarda alışıla gelen birbirine sataşma, cevap verme, itiraz etme, ortaya iddia atma gibi durumların olmaması heyecanı azalttı.
Ekran başına kilitlenenler tıpkı golsüz ve zevksiz geçen derbi maçı benzeri buluşmadan fazla heyecan almadılar.

İmamoğlu gerilecek beklentisi hakimdi
Şunu da açık ve net söyleyelim ki şayet seçim öncesi yapılan anketlerde Binali Yıldırım önde görünseydi bu buluşma gerçekleşmeyecekti.
Tıpkı daha önce defalarca Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyasilerin 'gel canlı yayında tartışalım' tekliflerine hayır yanıtı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi Binali Yıldırım da İmamoğlu'nun teklifine olumsuz cevap verecekti.
Anketlerde rakibinin gerisinde kalan Yıldırım olur da İmamoğlu canlı yayında bir gaf yapar mı, celallenir mi beklentisi ile bu yayında buluşmayı kabul etti.
Ekrem İmamoğlu program boyunca, gerek tavırları ile, gerek sorulara verdiği cevapları ile ve gerek ise soğukkanlı tutumu ile bu yönde beklentisi olanları yanılttı.
Sonuçta ortada giden buluşmadan yine İmamoğlu karlı çıktı dersek yeridir.
Zira programda İmamoğlu daha akıcı, daha net, daha gür sesle soruları cevaplarken, Yılrırım ise daha pasif, daha sessiz, daha tedirgin bir üslup ile yorumlarda bulunuyordu.

Abartmayalım sadece bir 
belediye başkanı seçeceğiz...
Son söz olarak şöyle tamamlayalım.
Bu buluşma her şeye rağmen Türkiye adına olumlu bir adımdır.
Demokrasimiz adına iyi gelişmedir.
İstanbul adına olumlu gelişmedir.
Umarız seçim sonrası da kazanan ve kaybeden aday bir araya gelerek İstanbul'u tartışır.
Abartacak durum yok, hayat devam ediyor ve bir il belediye başkanı seçiyoruz.
Dünya malı dünyada kalır, kimse ölümsüz değildir diyelim ki bu seçimi biraz fazla abartanlar az da olsa nefes alırlar belki.
Hadi bakalım Türkiye için, İstanbul için, halkımız için en hayırlısı ne ise 23 Haziran akşamı da o olsun...