Necati Özkan ilk defa seçim kampanyalarına Necdet Calp’in Genel Başkanı olduğu Halkçı Partisi’nde başladı. 
Ardından SHP ve CHP’yle devam eden danışmanlığa 2009 yerel seçimlerinde CHP İstanbul adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu ile sürdürdü.
17 Kasım 2014’te, İtalya’nın başkenti Roma’da yapılan genel kurulda, Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği’nin başkanlığına seçildi.
Son olarak ise 2019 yerel seçimlerinde aday olup kazanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kampanya danışmanlığını yaptı. Daha evvel;
2014 - Seçim Kazandıran Kampanyalar
2009 - Obama’nın Liderlik Sırları
2005 - Seçim Zamanı 2005
2004 - Seçim Zamanı 2004 isimlerinde dört kitap yazan Necati Özkan son kitabı "Kahramanın Yolculuğu" ile ülke gündemine oturdu.
*
Aslında kitap çıktıktan sonra CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun kitabı eleştirmesi gündeme oturdu dersek daha doğru söylemiş oluruz.
Canan Kaftancıoğlu, Necati Özkan’ın kitapta kendisini “kahramanlaştırdığını” iddia ederek şunları yazdı:
“Kahramanın hikayesini yazıyorum diyerek kahramandan daha çok kendilerini kahramanlaştırmaya çalışan profesyoneller bilsinler ki; yalan, yanlış ve eksik verilerle, Genel Merkez iradesinin, CHP örgütlerinin ve İstanbul ittifakının emeğine hiç kimse saygısızlık edemeyecektir!”
*
Sanki birileri köşeye geçmiş CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun bu açıklamasını bekliyormuşcasına bir anda kitap ve danışman üzerinden İmamoğlu'na yüklenmeye, CHP'de yeni bir kavgayı alevlendirmek için kıvılcım yakmaya, yaklaşan ilçe, il ve kurultay seçimleri için gürültü kopartmaya başladılar.
Evet, Kaftancıoğlu kavgayı fitillemiştir.
Evet, Necati Özkan'ın (kitabını tam henüz okumadık, okuyup öyle yorumlamak gerek) kitabının başlığını beğenirsiniz beğenmezsiniz, sonuçta yazdıkları kendisini bağlar.
Evet, adam başarılı bir danışman, önce Kılıçdaroğlu'nun adaylığında 2009'da CHP'nin oylarının ciddi oranda artmasına faydalı olmuştur.
Ardından İmamoğlu'nun önce Beylikdüzü'nde (2014) ve sonra 2019'da İstanbul'da hem de iki defa kazanmasında ciddi rol almıştır.
Ancak bütün bu tartışmalar ve polemiklerin önce Cumhuriyet Halk Partisi'ne sonra ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ciddi zarar verdiğini söylemeliyiz.
*
Peki durum böyleyken ve bu tartışmaların olma ihtimali ortadayken Necati Özkan gibi başarılı bir danışman bu kitabı neden yazmış ve basmış olabilir veya en azından şu kritik süreçte neden bir an önce kitabı piyasaya sürmüş olabilir dersiniz.
Hemen söyleyelim.
Kim bilir belki de bu kitap da piarın bir parçası.
Bu tartışmalar ile kurultay öncesi CHP'de yeni yönetim yapılanmalarının adımları atılıyor.
Bu tür polemikler ile kimin ne olduğu ortaya çıkıyor.
Bu tartışmalar ile (birilerine göre kavgalar ile) saflar belirleniyor.
Ben bu kitabın ve kitapta yazanların da Necati Özkan'ın ciddi anlamda süzgeçinden geçtiğini, bir planın parçası olacağını düşünüyorum açıkçası.
*
Aslında söylemek istediğim şu. 
Cumhuriyet Halk Partisi'ni bilenler bilir bilmeyenler ise yanılır.
Canan Kaftancıoğlu da ne yazdığının ve ne söylediğinin farkındadır.
Necati Özkan da ne yazdığının farkındadır.
Atılan her adım milim milim hesaplanmıştır.
Yanılanlar kimler mi olacaktır?
Kuru gürültüye pabuç bırakanlar, kavga ve tartışmalardan kendilerine pay çıkartmayı düşünenler.
Kaftancıoğlu'nu, İmamoğlu'nu, il örgütünü, genel merkezi kavganın içerisine çekerek CHP'ye zarar verenler olacaktır.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un Twitter hesabından Kaftancıoğlu tweetini paylaşmasından kaynaklı olarak, genel merkezin Canan Kaftancıoğlu'nu desteklediğini düşünüp, Ekrem İmamoğlu ile genel merkez arasında sorun varmış gibi gösterenler olacaktır.
*
Tabiki sorun şu ki; CHP tartışmaları sever.
CHP eleştirleri sever.
CHP açıksözlülüğü sever.
CHP diğer siyasi partilere benzemez.
CHP yöneticisi yeri gelir genel başkanının talimatlarına aykırı hareket eder.
CHP yöneticisi kapalı kapılar ardında konuşulan özel bilgileri yeri gelir alanen paylaşmaktan gocunmaz.
Yapacak şey yok.
CHP böyle bir parti.
Ve bu parti hataları ile sevapları ile buralara böyle geldi.
Başarılarını da böyle sağladı, başarısızlıklarını da.
*
Olması gerekenlere diyeceğimiz olmayacağına, yani olan olmuştur diye düşündüğümüze göre.
Olacak olanı söyleyeyim.
Evet, kurultay öncesi ciddi tartışmalar olacak.
Evet, İstanbul gibi bir çok ilde, ilçede başkanlar değişebilecek.
Evet, İmamoğlu tabii ki kendisine yakın yöneticileri ile çalışmayı düşünecek.
Evet, Kılıçdaroğlu koltuğunu sağlama almayı düşünecek.
Ama bütün bunlar zaten siyasetin içerisinde olması gerekenler.
Kurultaya giden parti tabi ki bir takım adımlar atacak, değişiklikler düşleyecek, strateji geliştirecek.
Sonuç olarak daha seçimlerin üzerinden bir kaç ay geçti.
CHP kim ne derse desin 2019'da başarılı bir yerel seçim atlattı.
Bu tür kavgaları ve tartışmaları da soğukkanlılıkla atlatarak kurultayını tamamlayıp ilerideki seçimlere daha organize bir şekilde hazırlanmaya çalışacaktır...