Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Doğa Amerika'yı cezalandırıyor

Doğayla, çevreyle ilgili konuları yakından takip ediyorum, konuyla ilgili hocalarımın konuşmalarını takip ediyorum. Doğa insanlara devamlı ikazlar yapıyor ama insanlar hiç anlamıyor. Ne kadar zengin, gelişmiş ülke olursa olsun bu ihtarlara hedef oluyor. Susuzluk, iklim değişikliği, seller, fırtınalar, kasırgalar gibi;
 

2005’teki son kasırga Rita raporunu hatırlayalım.
• 6.000.000 kişi evini terk etti.
• 20.000 ev yıkılma tehlikesi altında kaldı.
• WalMart marketler zinciri, 104 mağazasını kapattı.
• 8.000 asker, Teksas’a sevk adildi.
 

Sonraları da Sandy Kasırgası vurdu Amerika’yı can ve mal kayıpları oldu. Mali kayıplar, 50-60 milyon doları, can kayıpları 50-60 kişiyi bulacak gibiydi. Son 7-8 kasırganın toplam maliyeti 150 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Dünyanın en gelişmiş teknolojilerine sahip Amerika’nın bu çaresizliğini bütün dünya ve bizzat Amerikalılar, ikiz kulelerin çöküşünü izlediği gibi izledi. Birleşmiş Milletler Acil Yardım Koordinatörü Jan Egeland, Amerika’yı vuran kasırgaların, dünyaya, KÜRESEL ISINMANIN tehlikelerini gösteren “uyandırma alarmı” olduğunu söylemişti. Aynı zat Hint ve Büyük Okyanus ile Karayipler’de olan kasırgaları da Küresel Isınmaya bağlamıştı. Evet, araştıranlar, okuyanlar, iklimlerin değiştiğini biliyorlar. 1960 ve 1970’lerden bu yana iklimlere bağlı doğa felaketleri 3 kat artmış. NASA uydular aracıyla yaptığı buzul ölçümlerinde, KÜRESEL ISINMANIN alarm verdiğini bildiriyor. Önlem alınmazsa buzulların her yıl % 8’i eriyecek diye rapor yayınlıyor.

Amerika’lı bilim adamları ise Kuzey Kutbunda sıcaklığın son 50 yılda 3 derece arttığını, Kuzey Kutbundaki buzulların bu şartlarda 60 yıl içinde tamamen eriyeceğini, buzulun yüzölçümünün 1978’den 2000’e kadar %20 eksildiğini 21 Eylül 2005’te de 5.32 milyon kilometre kareye gerilediğini bildiriyorlar. Bunlara rağmen dünyanın jandarması Amerika, “hava kirliliğini sınırlayan KYOTO PROTOKOLÜ’NE hala direniyor. Başlarına gelecek daha çok şey var. Şimdi Küresel ısınma ve İnsan marifetlerinin sebep olduğu Aral Gölü Belgeseli misali KONYA’nın Akşehir İlçesinde Nasrettin Hocanın hikayesinde yoğurt mayaladığı Akşehir Gölü gibi bir çok gölümüz de elden gitti gidiyor.

Göl önceleri Sultan Dağlarından doğan çaylarla beslenirmiş, 15 yıl öncesine kadar gölün toplam alanı 350 kilometrekarenin üzerindeymiş Su kaynakları kurumuş, bazılarının üzerine sulama amaçlı göletler yapılmış. Şu anda kaynaklardan, çaylardan bir damla su gelmiyormuş Akşehir’e. Göl hızla kuruyormuş. Temmuzda 70 Km. olan gölün alanı, bu gün 30 Km. ye düşmüş. Önceden 15 metre kadar olan su derinliği, bu gün sadece 1 metreymiş. Artık yürüyerek karşıya geçilebiliyormuş. Gölden günde 40 ton balık çıkarken şimdi bir tane bile yokmuş. Birçok gölümüz bu halde.
 

Ey doğayı seven insanlar
Suyu, enerjiyi daha dikkatli kullanmamız gerekiyor. Ambalaj atıklarını, şişeyi, okunmuş gazeteleri evlerimizde ayrı ayrı poşetleyip koyalım konteynırlara. Henüz belediyeler ayrı ayrı toplamasalar da atıkların gittiği ayrışım istasyonlarında onlar ayrılıp parçalanıp yeniden kullanıma sokuluyor. Bu enerji tasarrufu sağlıyor. Birçok ağacın kesilmesi önleniyor, bu da karbondioksit emilimini azaltıyor. Artık bilinçli olmamız zamanı deldi. Okullarımızda bu yılda öğrencilerimize bunları anlatmaya çalışıyorduk önümüz kesildi. Okullara giremiyoruz. Biz büyükler de bu konularda bilgilenelim. ÇOK GEÇ OLMADAN. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi