28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri sonuçlandı. Cumhurbaşkanlığı'na yeniden Recep Tayyip Erdoğan seçildi. Öncelikle tebrik ediyorum. Peki bundan sonra ekonominin durumu ne olur?

Ekonomi politikasında temel değişikliğe gidilir mi? Sanmıyorum. Hükümet, bildiğini okuyacak. Yüksek büyüme için elinden geleni yapacak. Varlık Fonu şirketlerini yabancıya satmaktan, dış borçlanmaya ve içeride de parasal genişleme ile seçim harcamalarını finanse etmeye çalışacak.

Acil yapılması gerekenler? Finansman darboğazının acilen aşılması gerekiyor. Enflasyon ile kur makasının kapatılması için çözüm şart. İhracatçının döviz kıtlığında yardıma ihtiyacı var. Politika faizi saplantısından çıkıp “geç likidite penceresi” benzeri piyasa normallerine yaklaşan faiz olmalı. Bu arada cari işlemler açığına yönelik acil eylem planı gerekecek.

Değişen bir şey yok

Sandıklar açıldı ve siyasi sonuçları artık biliyoruz. Ben, ekonomide açılan sandık sonuçlarını hatırlatmak istedim. Neticede heterodoksta birinci sezon finalini bu rakamlar şekillendiriyor:
Cari işlemler: 4.484 milyon dolar açık.
Bir yılda ödenecek dış borç: 203,3 milyar dolar
Enflasyon TÜFE: yüzde 43,68
Enflasyon ÜFE: yüzde 52,11
Borsa endeksi: 4.580
Dolar/TL: 20,2954 TL
Euro/TL: 21,7817 TL
Politika faizi: yüzde 8,5
Piyasa faizi: yüzde 40
Borsada yabancı payı: yüzde 27,85
Ekonomi, bu tablo ile seçimden çıktı ve makroekonomik veriler, bir sonraki dönemin gidişatında belirleyici olacak. Görünen o ki, seçim ekonomisinin yeni sezonunda enflasyon 3 haneye taşınacak, memura, işçiye, çiftçiye, asgari ücretliye, emekliye yine para yağdırılacak. Bütçe açığı milli gelirin yüzde 10’una yaklaşacak. Netice; ekonomi, obezite büyümeyi deneyecek.