İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dün Malatya’da meydanda toplanan halka seslendi.

Battalgazi’de Malatyalılarla bir araya gelen İmamoğlu, ''İstanbul’u bir kişinin dudakları arasından çıkacak cümle yerine, 16 milyon insanın iradesi yönetiyor artık. Siyasi beklentileri olmadı diye, bir şehrin önceliklerini es geçen bir akıl, bizimle mücadele ediyor. Çok belediyemizle mücadele ediyor. Ama bir karakterimizin farkında değiller: Asla vazgeçmeyen karakterimiz'' ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın davetiyle gerçekleşen ziyaret sonrası siyasi kulisler hareketlenirken bir taraftan da 'İmamoğlu meydanlara indi' yorumları yapılmaya başladı.

*

Peki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gerçekten meydanlara mı indi yoksa masum bir ziyaret mi yaptı?

Cevap verelim; her ikisi de gerçekleşti!

Bu ne demek?

Ortada önce yerel seçim atmosferinde İstanbul'da 2019 seçim günü öncesinde gerçekleşen Malatyalılar buluşmasında 'Seçimden sonra Malatya'yı ziyarete geleceğim' sözü vardı İmamoğlu o sözünü yerine getirdi.

Sonra; CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın seçimlerde taahhüt ettiği; 'eğer Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri seçerseniz, belediyelerimizi büyük belediyelere kardeş yapacağız ve kazanan belediye başkanlarımızı Malatya’ya davet edip getireceğiz' sözü gerçekleştirdi.

Üstüne bir de Cumhuriyet Halk Partisi'nin 18-19-20 Haziran 2021'de Gaziantep'te düzenlenecek olan 'Belediye Başkanları Çalıştayı'na katılacağı denk gelince Antep öncesi Malatya'ya uğramış oldu.

*

Tabi İmamoğlu artık önemli bir aktör olduğu için bu tür programlara arada bir şahit olacağız.

Öte yandan ilk genel seçimde Cumhurbaşkanı adayları arasında adı geçen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sadece Malataya'dan değil hemen hemen her ilden davet almakta ve yeri geldikce de bu davetlere iştirak edecektir.

Peki CHP'nin diğer cumhurbaşkanı aday adaylarından Mansur Yavaş vb gibi siyasiler benzer ziyaretler yapacaklar mıdır?

Zannetmiyorum.

Çünkü bu kişiye özel bir tavır ve tutum.

Mansur Yavaş medyayı daha az kullanmaktan, meydanlara daha az çıkmaktan, kulislerde daha az konuşulmaktan yana hareket ederken.

Ekrem İmamoğlu her yerde hedefini açıklamaktan, asla vazgeçmemekten, enerjimiz var demekten, kulsilerde konuşulmaktan çekinmeyen biri.

miz.”

Medyada Veyis Ateş skandalı...

Hakkında kara para aklamakla suçlanıp ülkeyi terk eden SBK Holding'in sahibi Sezgin Baran Korkmaz'dan 10 milyon euro istediği iddia edilen Veyis Ateş nihayet HABERTÜRK'ten istifa etti.

Düşünebiliyor msusunuz?

Türkiye'nin en çok izlenen haber kanallarının birinde ana haber sunucusu olacaksınız.

Her akşam insanlara doğru haber vermek gidi sorumluluğunuz olacak.

Güçlünün değil haklının yanında olmak gibi bir göreviniz olacak.

Asıl görevinizi bırakıp belli komisyon karşılığında hakkında arama kararı olan ve ciddi iddialarla suçlanan bir şüpheli ile devlet arasında aracılık yaparak fahiş paralar talep edeceksiniz.

*

Doğrusu bu ülkede her an her şey yaşamaya alıştık.

Her an her bir kimse ile ilgili duyduklarımızdan dolayı kulaklarımıza inanamadık.

Medya, devlet, mafya üçgeninde dönen dolaplara şaşırmaktan başka Bir şey yapamadık.

İddialar ortada dolaşsa bu suçlamalarla ilgilenen bir tane savcı göremedik.

Yarın daha neler duyacağız nelere şahit olacağız onu da bilmiyoruz.

Sezgin Baran Korkmaz ile görüştüm...

SBK Holding'in sahibi Sezgin Baran Korkmaz ile görüşen gazetecilerden birisiyim.

Sevilay Yılman, İsmail Saymaz, Fatih Altaylı, Uğur Dündar'ı da defalarca aramış Korkmaz.

Ben de arada bir gerek yazışıyorum, gerek konuşuyorum.

Ancak bana henüz kimsenin bilmediği bir şey söylemedi.

Kaset dinletmedi.

Sır vermedi.

Off the record bazı şeyler anlattı ama çok önemli şeyler değil.

Önemli olsa da gazetecilik etik kurallarından birisi olduğu için off the record prensibine uymak zorundayım.

Mesela dün akşam konuştuğumuzda Binali Yıldırım'ın Paramount Otel'de kalıp kalmadığını sordum.

Kalmadı dedi.

Sizden her ay maaş alan 12 gazeteci kimler dedim?

Yok öyle Bir şey dedi.

Bazı sorularım daha vardı yakında belgelerimle cevap vereceğim dedi.

''Kesinlikle suçsuzum. ABD ile bir sorunum yok. Avrupa'nın göbeğinde (Lüksenburg, Avusturya, İsviçre) elimi kolumu sallayarak geziyorum. Sorunum olsa bana nefes aldırırlar mı?

Türkiye'de bir sorunum yok. Yakında döneceğim' dedi.

*

Bekleyip göreceğiz.

Sezgin Baran Korkmaz In sonu ne olacak?

Sedat Peker olayı nasıl noktalanacak?

Hergün bir çok skandala sahne olan medyamızda kulaklarımız daha neler duyacak?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gibi devletimizin önemli adamlarının daha hangi hatırı sayılır gazetecileri varmış, ortaya çıkacak?

Halkın yanında olan, doğruları savunan, belgeli, ispatlı, dedikodu olmayan, gerçek medya ile ne zaman tanışacağız.

Bekleyeceğiz.

Görecek miyiz?

Emin değilim...!