Canım ülke…

Ülkemiz son zamanlarda belki de daha önce hiç olmadığı kadar hocalar ya da imamlar tarafından yapılan çeşitli söylemlerle boğuşuyor. Toplumun bazı kesimlerinin “yürekten” inandığı bu kişiler toplumsal yapıyı değiştirme, insanın insana bakışına yön verme, insanın dine bakışını, insanın hayata bakışını sığlaştırma yönünde birilerini etkiliyor.

Bunun son örneği geçen hafta Konya’da bir imamın yaptığı söylemle kendini gösterdi. Hatay’da deprem zamanı cenazeleri yıkarken tüm cenazelerin koktuğunu ama Suriyeli bir “kardeşinin” cenazesinin mis gibi koktuğun belirtti bu imam. Zaten hala içimizde kanayan bir yara gibi duran deprem felaketiyle ilgili yapılan bu yorum kabul edilemez bir saygısızlıktı. Her ne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı konuyla ilgili inceleme başlatmış olsa bile bu tür bir söylem toplumu ayrıştırmaya, zaten hâlihazırda sığınmacılara karşı olan tepkinin daha da çoğalmasına sebep oldu.

Bir diğer örnekse iki üç gündür çeşitli “hocaların” İsrail-Filistin savaşıyla ilgili bulunduğu söylemler. Askerimizin Filistin’e gitmesi yönünde yapılan yorumlar… Ortadoğu’da süregelen hareketlilik ve savaş ortamına Türkiye’nin de çekilmek isteniyor olması. Lüks otomobillerinde, huzurlu evlerinde bunları konuşan hocalar orduyu savaşa gönderip bulundukları yerden onlara dua edeceklerinin söylüyorlar. Ayrışmayı körüklemek, toplumun tansiyonunu yükseltmek istedikleri ortada.

Daha çok kısa zaman önce ülkenin en büyük zaferlerini bize yaşatan Filenin Sultanları hakkında bazılarının söyledikleri de cabasıydı. Batı kıyafetleriyle oynamak, insanların gözünün önünde bu kıyafetleri giyiyor olmak suç, günah, haram… Ayrıca takım oyuncularının cinsel tercihleri de bu gibi kişilerin ağzına pelesenk olmuş durumdaydı. Tabi ki bu söylemler toplumun bir kesiminin takıma ve oyunculara karşı öfke ve nefret duygularıyla dolmasına sebep oldu.

Sanmayın ki yalnızca kadınlar hedef alınıyor bu konuşmalarda. Daha bir ay önce sakal bırakmayan erkekler, şort giyen erkekler de hedef alınarak çeşitli nefret söylemleri döküldü bu ağızlardan.

Gazete ve televizyonların dışında sosyal medya hesaplarınızda küçük bir tur atarsanız bunun gibi onlarca, belki yüzlerce, binlerce söylemle karşılaşırsınız. Gel gelelim bu ve benzeri söylemlerin artması bir yana, artık gittikçe korkutucu bir hal almış durumda. Her olaya, her cinse, her kesime evriliyor sözler. Hepimiz bir şekilde hedef alınıyoruz. Bunun önü alınmadıkça daha da çoğalacak. Toplum daha da keskin hatlarla ayrılacak. İnsanın insana bakışı değişiyor, insanın dine bakışı değişiyor, insanın hayata bakışı değişiyor. İnsan en çok insanı vuruyor sözleriyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orçun Ermiş Arşivi