Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Alman Şansölye'ye uyarı

Şöyle başlayalım. Ortadoğu’daki gelişmeler diğer tüm olayları doğal olarak gölgede bıraktı. Dünya Ortadoğu‘ya kilitlendi. Ancak dünyanın diğer taraflarındaki olaylar da durmuyor, devam ediyor. Örneğin Almanya’da haftasonunda iki eyalette seçim yapıldı. Herkes bilmeyebilir. Açıklayalım. Almanya 16 eyaletten müteşekkil bir idari yapıya sahip. Berlin’de merkezi bir hükümet. Eyaletlerde de bölgesel hükümetler var. Berlin’de bir ulusal meclise ilaveten eyalet temsilcilerinden oluşan bir nevi kongre gibi eyaletler meclisi var. Sistem biraz karmaşık gibi.

* * * *

Pazar günü Hessen ve Bavyera Eyaletleri‘nde seçim vardı. İki eyalette 14 milyon seçmen var. Tüm seçmenlerin beşte biri. Almanya’daki toplam seçmenin beşte birinin bu iki eyalette yaşadığı göz önüne alınırsa, bu seçim sonuçları Şansölye Olaf Scholz'un iki yıldır iktidarda bulunan koalisyon hükümeti için bir anlamda güven oylamasına dönüştü. Adeta yarı yıl karnesi gibi oldu. İki eyalet muhafazakar partilerin “kalesi” olarak biliniyor. Hessen eyaletinde son 24 yıldır yerel seçimleri ana muhalefetteki Hristiyan Demokratler, Bavyera’da ise 1957 yılından bu yana kardeş partisi Hristiyan Sosyal Partisi kazanıyor.

* * * *

Yine muhafazakarlar birinci parti olarak çıktılar seçimden. Ama iki eyaletteki seçim sonucu Alman toplumunun sağa doğru kaydığını gösterdi. Gerçi aylardır anketlerin bunu işaret ediyordu. Şimdi bu öngörüler gerçekleşti. Almanya bir bütün olarak aşırı sağa doğru ilerliyor. Endişe verici bir gelişme. Çünkü iki eyalette de aşırı sağcı populist parti son derece yüksek oranlarda oy aldı. Hatta Sosyal Demokrat Parti’yi de solladı. İkinci ve üçüncü parti konumuna yükseldi.

* * * *

Şimdi bu duruma nasıl gelindiğine kafa yoruluyor. Haziran‘da Avrupa seçimlerine ek olarak gelecek yıl Almanya'nın doğudaki üç eyaletinde seçim yapılacak. Aşırı sağ orada da anketlerde olduğu kadar güçlü bir performans sergilerse ne olacak ? Bundan sonra ne olabilir? Bu işin sonu nereye varacak ? Böyle sorulara cevap aranıyor harıl harıl. Ortak görüş sığınmacı akınında kontrolün kaybedilmesi tartışmanın ana eksenini oluşturuyor. Berlin’deki hükümetin sığınmacı akınına karşı isteksizce mücadele ettiği izlenimini veriyor. Örneğin belediye başkanları ve kaymakamların aylardır uyarılarda bulunmasına rağmen Yeşiller sanki insanlık adına herkesi kucaklamak istiyormuş gibi konuşuyorlar.

* * * *

Ayrıca yaygın bir belirsizlik duygusu ile Berlin‘deki koalisyon hükümetine yönelik memnuniyetsizlik var. Belirsizlik aynı zamanda federal hükümetin ya kontrolü kaybettiği ya da vatandaşlarının sorunlarıyla ilgilenmediği hissinden de kaynaklanıyor. Ne yazık ki Berlin’deki hükümet uzun süredir bu izlenimi veriyor çünkü koalisyonu oluşturan sosyal demokratların, Yeşiller‘in ve Liberaller‘in kendi aralarında sürekli çekişmesi, hükümetin kendisinin bile kontrol altında olmadığını gösteriyor.

* * * *

Bence bu durum sanki 2016'daki ABD'yi anımsatıyor. O dönemde Donald Trump akın akın gelen göçmenleri Amerika'dan uzak tutmak için duvar örüleceğini duyurmuş ve Hillary Clinton'a karşı başkanlık seçimini kazanmıştı. Trump kazandı çünkü birçok insanı göçmen akınından yalnızca onun koruyabileceğine ikna olmuştu. 2016'da Trump ABD'de kazandı çünkü birçok insanın düşündüğünü söyledi; Hillary Clinton da partisinin uzun süredir destekçilerine göre entelektüel, elitist görünüyordu. Günümüz Almanya’sına uygulandığında bu özellikle Alman Şansölye Olaf Scholz’a bir uyarıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi