İtibardan tasarruf olmaz değil mi?

Hazine Bakan Mehmet Şimşek; kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli kullanılmasına dair “tasarruf tedbirleri” konusunda, 30 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınladı. İyi de yaptı. Peki, buna uyan herhangi bir kamu oldu mu dersiniz? Ne gezer. Harcamalarına doludizgin devam eden kamudan herhangi bir geri bildirim gelmediği gibi, daha fazla harcama talep edildi. Müeyyidesi var mıydı? Yoktu tabii ki… Bir bakıma; “arkadaşlar, artık göze batıyoruz, biraz yavaşlayın” önerisiydi.

Genelge insafa çağırıyordu
İçeriğine bakıyoruz; yurt içi ve dışı harcamalar ile taşınır ve taşınmazların kullanılması talimatlandırılmıştı. Kamu hizmetleri bütçe sınırları içinde kalacak, ayrılan kaynağın dışına taşılmayacak, “azami tasarruf anlayışı” içinde devletin her kuruşu insafl ı ve israfsız harcanacaktı. Ayrıca bütçeye ilave yük getirecek faaliyet genişlemesine, iş artışına gidilmeyecek, yandaşa candaşa harcama taahhüt edilmeyecekti. İhale şartname sözleşmelerine ilgisiz ilaveler yapılmayacak, düşük maliyet için ortak alımlara gidilecek ve devlet malını kendi malıymış gibi kollayıp gözeteceklerdi.

Genelgeyi takan yok ki!
Bundan önceki genelgeler işe yaramış mıydı? Kayıp Yıllar 90’larda Rahmetli Bülent Ecevit’in yayınladığı genelgeyi yakından izlemiş ve sonuçlarını yazmıştım. “Devlet malı deniz yemeyen domuz” anlayışının hâkim olduğu koalisyon yıllarında bu genelge ile bütçe harcamaları daha da artmıştı. Ayrıca genelge ile kamu zarara uğramış, kurunun yanında yaş da yanmış ve “azıcık kaynak ile üretime geçecek projeler” iflas etmiş, çöpe gitmişti.

Denetlemek mümkün değil mi?
Değil… Zira hiçbir kamu kurumu, kendi harcama debisini düşürmez. “Ben değil, filanca kamu taşıt almasın, ben değil öteki kamu kurumu lüks binasını terk etsin kendi binasına dönsün.” Kaldı ki bu genelgenin bütçeye ilave yük getireceğini düşünüyorum. Neden mi? Daha şimdiden genelgeyi delerek taşınmaz edinimi, kiralanması, ilave resmi taşıt, daha yüksek haberleşme faturası, personel talebi, basın yayın giderleri, kırtasiye, demirbaş alımları talepleri yağmaya başladı bile. İtibardan tasarruf olmaz ama kamu itibar kaybedebilir Basit, anlaşılır ve test edilebilir örnekler vereceğim: 1-Örtülü ödeneğin aylık harcaması 1 milyar lirayı aştı. Sarayın aylık faturası 3 milyar lira civarında. 2-Sadece bir ilçe belediyesinin genelge sonrası araç alımları 9 milyon lira.

Rakamlar gerçeği anlatıyor
Bu kadarcık mı? Devam… 3-Sadece 1 aylık taşıt kiralama; 225 milyon Tl, 4-hizmet binası kiralama; 127 milyon TL, 5-hava taşıtı kiralama; 925 milyon TL, 6-personel servisi 340 milyon TL. 206 üniversite rektörlerinin yarıdan fazlasının altındaki en pahalı makam araçları için ödenenleri saymıyorum bile. Bitsin artık… Daha devamı var; belediyelerin kiraladığı araç sayısını duyunca dudağınız uçuklar. Envanterini ben değil, bunlara kaynak aktaran bakanlık çıkarsın ve bütçe açığının neden trilyonları aştığını siz de görün, bilin, tepki verin, uyarın, talep edin. Açıkçası bu işler kuru genelgeyle olmuyor.

Sektör kredi bulamıyor
Seçim sonrasında ticari kredide büyüme hızının düşmesi reel sektörü zora soktu. Bu durum kurulan ve kapanan şirket istatistiklerine de yansıdı. Kapanan şirketlerin sayısı artarken yeni kurulan şirket sayıları ise azaldı. TOBB verilerine göre, geçen yılın temmuz ayına göre kapanan şirket sayısında yüzde 30,3, kooperatif sayısında yüzde 17,1, gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 86,5’lik artış gerçekleşti. Buna karşın kurulan şirket sayısı sadece yüzde 11,7 artarken kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı ise yüzde 19,7 azaldı.
2023’ün ilk 7 ayında ise 2022’nin aynı dönemine göre kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 16,4 oranında azalırken kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 23,8 oranında arttı. Ocak-Temmuz döneminde toplamda 11 bin 559 şirket, 449 kooperatif faaliyetlerine son verdi. Anonim şirketlerde en fazla kapanmanın yaşandığı alan 144’le inşaat şirketleri oldu. 93 bilgisayar programlama, 86 elektrik enerjisi üretimi, 49 yemek hizmeti, 43 perakende ticaret alanlarında faaliyet gösteren şirket kapandı.

Krediye ulaşmak zorlaştı
Seçim öncesinde düşük faizle dağıtılan ticari kredilerde, seçim sonrası faiz yükseldi. Kredi büyümesi, durma noktasına geldi. Krediye bağımlı küçük işletmelerde işler tersine dönmeye başladı. Ortalama ticari kredi faizleri de geçen hafta yüzde 30,72 ile Kasım 2018 sonrasındaki yaklaşık 5 yılın zirvesini gördü. İş dünyası yüksek faizle de olsa kredi bulamamaktan yakınıyor.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda bu duruma değinirken “Reel sektör firmalarımız son dönemde finansmana erişimde büyük zorluklar yaşıyor. Özellikle KOBİ kredilerinin reel olarak artmaması, zincirleme etkiyle ülkenin ve sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye Bankalar Birliği’nin Genel Kurulu’nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de “Özel bankaların sadece tüketici kredilerine odaklandığı dönem artık geride kalmalı” diye konuştu.

Yabancı ortaklıklar
Kurulan 975 yabancı ortak sermayeli şirketin 54’ü İran, 36’sı Rusya ortaklı oldu. Kurulan yabancı ortak sermayeli şirketlerin toplam sermayelerinin yüzde 67,1’ini yabancı sermayeli ortak payı oluşturdu.

Ticarette durgunluk var
BDDK verilerine göre geçen hafta ticari ve diğer krediler kalemi sınırlı artış kaydederken, ticari işyeri ve taşıt kredileri düşmeye devam etti. İhtiyaç kredilerinde ise artış eğilimi sürdü. Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarının tamamındaki haftalık artış 28 milyar TL’yi buldu. Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 11 Ağustos itibarıyla 1 trilyon 421 milyar 734 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da 871 milyar 990 milyon lira. Son bir yıldaki artış ise yüzde 84’ün üzerine çıktı. Geçen yılın aynı döneminde toplamı 1 trilyon 241 milyar lira düzeyindeydi.Ticari ve diğer krediler 8 trilyon 77 milyon liraya yükseldi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Barış Önal Arşivi