Muammer Aydoğmuş

Muammer Aydoğmuş

Kuşbakışı

Geçen ay yaşadığımız "büyük felaket", günlük kaygılarımızın, şikayetlerimizin aslında;

 "lüksümüzden ne kadar ödün verebiliriz" şımarıklığı mıydı.!!!

  Ertesi sabaha sadece iç çamaşırlarımızla, tarifsiz kayıplarımızla, sokakda kalakalmak...

  Bir gece vakti, birkaç dakikada, coluk çoçuk, yaşlı binlerce insanın telafisiz maddi manevi kayıbı....
  
  Resmi rakamlara göre 50 bin, gayri resmi rakamlar ise bunun daha fazla olduğu yönünde... Umarız değildir. 

  Birkaç dakikada binlerce ölüme razıyız, sayının artmasından endişeleniyoruz;

  yaşadığımız günlere bakın...

  Yönetiçilerimiz... mukedderat dedi, fıtrat dedi, Allah'ın hikmeti dedi... takdir sizin...

  Ölümleri sayıya indirgemek çok acı, ancak sayıya dönük ulusal ve uluslarası kuruluşlar farklı rakamları konuşuyor.

  1999  Marmara depreminde hayatını kaybedenlerin resmi rakamı 17,400, 

  tespiti yapılan, yani kayıtlarda depremden dolayı yaşamını

  kaybeden insanlar olarak geçen;

  Gayri resmi rakam ise 18,700, fakat bu konularda araştırma yapan ulusal ve uluslarası kuruluşlar bu sayının;

  ceset torbaları, yıkılan binalar, ortalama içinde yaşayan kişi sayıları, yerleşkeler, hastane raporları, 
  
  kayıplar gibi bir çok 

  nedene dayanarak 55 bin 65 bin arası olduğu görüşünde...

  Son depremde ise yine aynı bağımsız kuruluşlar resmi rakamların 5 ile çarpılmasının gerektiğini belirtiyorlar;

  50 bin çarpı 5, 250 bin yapıyor... korkunç.... bir gece de birkaç dakika da...umarız değidir , umarız yanılıyorlardır;

  50 bine razı olmak... ne kötü, ne kadar acı...

  Bu konudaki diğer bir veri de banka kredi kartları ve telekom şirketlerinden geliyor;

  Bankalardan gelen bilğilere göre, bölgede depremden sonra yaklaşık 180 bin kişi;

   uzun süreden beri kredi kartı kullanımı yapmamış;

  Telekom oporatör şirketlerinden sızan bilğilere göre ise yine yaklaşık 300 bin kişi;

   yıkımdan sonra cep telefonu kullanımı yapmamış,

  Bunlar resmi açıklamalar degil, çeşitli şekilde basına, kamuoyuna yansımış bilğiler...

  Yıkımın akabinde  yaşananlara kabaca baktığımızda, kaos, karmaca, plansızlık, 

  maalesef hala yardımlaşma konusunda siyasi rant peşinde koşanlar...

  Devamla,bölgede yeniden yapılaşmada konunun uzmanları acele edilmemesi gerektiğini, 

  henüz artcı sarsıntıların devam ettiğini, 

  bölgede  mümkün olduğunca yapılaşmadan kacınılması gerektiğini, zeminin uygun olmadığını,

  fay hatlarının üzerinde kentleşmenin olduğunu,belirtmelerine rağmen,  

  aceleci bir yaklaşımla yapılaşmaya gittiğini görüyoruz.

Sosyal  medyada irili ufaklı hesaplarin anketlerine rastlıyorum. %80 oranında depremlere hazırlık konusunda olumlu görüş yok.
 
 Böyle zamanlarda çadır satan Kızılay'a, AFAD'a,  

  yardımların dağılmasındaki plansız, amatör, partizanca yönelimlere de, 

  (eger hayatta kalabilirsek :), temel kaygımız ulusca ölmemek oldu :)
  
  bir sonraki yazıda devam edelim.

  Unutmadan bütün bu yaşadıklarızın siyasi sonucu da;

  " Hakkınızı helal edin" den öteye bir sonucu olmadı,

 Son günlerin popüler söylemiyle " not düşelim...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muammer Aydoğmuş Arşivi