Cumhuriyetimizin 99 yılını kutladık...

Cumhuriyet bizlere özgür vatandaşlık hakkı vermiştir seçme seçilme hakkı vermiştir, fazilet demektir fazilet cennetin sekiz kapısından biridir ilki huy, güzel ahlak, gençlik, ihtiyarlık terbiye, susma, fazilet son kapı sohbet. Sekizin yatay yazılması sonsuzluğu ifade ettiği için...

Cumhur halk demektir ilk talep Amasya Camii imamı Abdurrahman Kamil Efendi ikincisi Hacı Bektaş Cemalettin Efendi ikiside sorarlar paşam kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyeti kuracak mısın evet cevabını alınca ant olsun şart olsun paşam sizinleyiz derler ve birikimlerini Mustafa Kemal e verirler zor günler için biriktirmiştik bizden sana daha çok lazım olacak.

Cumhuriyet öncesi inancımızın ilk emri oku olmasına rağmen okuma yazma erkeklerde yüzde 8 kadınlarda binde 5 Cumhuriyetle okur yazar olunca alay edilmekten kurtulduk evimizde su akar oldu elektrik yanar oldu.

Saraylardan birinin adı Çırağan sarayı çıralarla aydınlatıldığı için.

Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettiğinde Ayasofya ilk Cuma namazı (kilise kutsal bilgelik) imamlığı kim yapacak şart ikindinin sünnetini kim terk etmediyse o yapsın.

Ak Şemsettin asıl adı Mehmet bin Hamza benim terk ettiğim var Fatih ikindinin sünnetini terk etmediği için ilk cumanın imamlığını yapar.

İkindinin sünneti demek ki terk edilebiliyor terk edilmeyen cennetin sekizinci kapısından biri sohbet.

30 Ekim Beylikdüzü düşler dünyası etkinliği bende davetliler arasındayım, kural davete katılanlar girişteki kayda adlarını şair, yazar, aşık veya edebiyatçı ne ile meşgul ise yazıyorlar.

Oturumu yönetenler ayın konuğundan sonra bu sıraya göre sunumlarını yapmak için davet ediyorlar.

Sunucu Şengül yıldırım, Cevdet Ergün ve başkan İsmail Aydoğmuş bana sıra gelince Şengül hanımdan önce sıra Celal Bilgende deyince Şengül hanım buyurun dedi.

Bende yıldırım buluta rehberlik etmez ağla emri verirmiş. Günlerden bir gün yıldırım çakar bulutlar çarpışır hava kararır şiddetli bir yağmur seller tepe takla Hasan ağanın tarlasında ekili kavun karpuz ne varsa önüne katar.

Bunu gören Hasan ağa şimşek çaktıkça karanlıkta göremiyorsun kaldı mı diye ışık yapıyorsun der.

Oturumun sunucusu Şengül Yıldırım olunca bende söze böylece başlamış Cumhuriyetin kazanımlarından söz ettim. Yaşlı bir adamı sevinirken görürler baba niye seviniyorsun?

Görmüyor musunuz Cumhuriyet kuruldu ben sevinmeyenimde kim sevinsin baba bu Cumhuriyet dediğin nedir biliyor musun Mustafa Kemal yaptıysa iyidir der.

Etkinlikte sunumun bitince Cevdet Ergün yaklaşık 80 şairin yazdığı Halk Şairleri Antolojisi 800 sayfadan oluşan kitabını Mümin Dere kendi yazdığı bir öğretmenin yaşam öyküsü 520 sahife kitabını ve Selahattin Yalçıner hoşça kal Elazığ 165 sahife kitaplarını imzalayarak bana taktim ettiler.

Bir köye bir imam tayin edilir imam bekârdır köylüler Ramazanda imamı sıra ile iftara alırlar.

Bir aile eşi ile birlikte imamı misafir alırlar sofra kurulur, yemek yenilir sofra duaları edilir, teravihe gidilir evin adamı gelince eşi kendisine bu sofranın üzerinde para vardı sen mi aldın hayır bende almadım o zaman paraları imam aldı imamı hırsız yaparlar

Bir yıl sonra yine Ramazan gelir karı koca konuşurlar bu hırsız imamı bu sene misafir alacak mıyız ne oldu oldu biz onu affettik davet edelim, davet olur imam gelir sofraya otururlar.

İmam efendi aramız biraz soğuk farkında mısınız imam evet ama nedenini bilmiyorum. İmam efendi geçen sene sen bize misafir olduğunda bu sofranın üzerinde para vardı onları sen aldın değil ‘mi deyince imam ağlamaya başlar.

İmam efendi ağlama biz seni affettik imam ben ona ağlamıyorum ben o paraları cam açıktı rüzgâr uçurdu bende paraları toplayıp duvarda asılı olan Kuranıkerim içine koydum sizin ben hırsız yaptığınıza ağlamıyorum bir yıldır kuran öksüz kalmış ben ona ağlıyorum.

Bende bu kitapları bana veren arkadaşlara teşekkür ettim ve söz veriyorum bu kitapları okuyacağım ve asla öksüz bırakmayacağım.

Kitapları öksüz bırakmayanların sayılarını artmasını diler, insan yaşamının barutu kitapmış barutsuz kalmamanız dileğiyle.