Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Nüfus artışının iklim değişimleri üzerindeki etkileri

Sevgili Doğa Severler, bu haftaki köşe yazım için arşivimi karıştırırken devamlı takip ettiğim Prof. Dr. İbrahim Ortaş’ın yazısını buldum. Hocam da arşivini karıştırmış bu konuyu bulmuş. Görüşlerini eklemiş. Önemli bir konu, dolayısıyla sizlerle paylaşmak istedim. Aynen naklediyorum. Şöyle diyor kendisi. Dünyamızda bu güne Kadar Ne Kadar İnsan Yaşadı, Gelecekte Dünya Nüfusu Ne Olacaktır? Yakın geçmişte bir makale için araştırma yaparken dünyada bugüne kadar 90-100 milyar arasında insanın yaşadığı bilgisi ile karşılaştım. Milattan önce en eski 700.000 yılı en yakın 50.000 yıl önce insanın hayata başladığı ve çoğaldığı öngörüsü ile doğurganlık oranları da dikkate alınarak yapılan hesaplamaya dayanıyordu.

Geçmişte 1900’lü yılara kadar belirli bir denge içinde geliştiği tahmin edilen dünya nüfusu 1900’lü yıllardan sonra insan sağlığı konusundaki ilaç ve teknolojilerin yaygınlaşması, artan sağlık önlemleri ve tarım teknolojisindeki gelişmeler sonrası artan üretim ve katma değeri yükseltilmiş besinlerin kullanılması ile nüfus artış hızlanmış ve günümüzde 2012 yılı itibarı ile dünya nüfusu 7 milyarın üzerine geçmiş görülüyor. Dünya Nüfusu 7 Milyar Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus fonu verilerine göre, 31 Ekim 2011 tarihinde dünya nüfusu 7 milyar kişiye ulaştı. Türkiye 18. sıradaki en kalabalık nüfusla adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre Türkiye Nüfusu 75 milyona ulaştı. Dünyanın 2050’lerde 10 milyara yaklaşacağı beklenmektedir.

Gelişmekte olan ülkelerde halen nüfusun çoğunluğu kırsalda yaşamaktadır. Büyük kentlere olan göç oranının azaldığı ancak nüfusun üçte birinden fazlasının yaklaşık 27 milyonun 5 büyük kentte yaşadığı görülüyor. Alt yapı yetersizliği ve dengesiz gelişen büyük kentlerde yaşanan sosyal sorunlardan çok çevre üzerindeki olumsuz etkiler tarım ve iklim bilimcileri için dikkatle izlenmesi gerekiyor. Gelişmişlerde ise kentlerde yoğunlaşan bir nüfus sorunu yaşanmaktadır. Dünya nüfusunun yüzde 50'si günümüzde kentlerde yaşarken, önümüzdeki dönemde iklim değişikliğindeki hızlanma ve kaynakların tükenmesi ile kentlere göç hızlanacak. Bu da beraberinde toprak üzerindeki baskıyı daha da artıracaktır. Gelişmiş ülkelerde kişi başına gelir 35 bin dolar iken az gelişmiş ülkelerde bu durum 3-4 bin dolar arasında gelişmektedir. Bu anlamda kuzey güney arasındaki gelişmişlik farkı 1 e karışlık 8 katına kadar çıkabiliyor. Gelişmiş ülkelerde yaşam uzunluğu 78-80 yıl iken bu az gelişmiş ülkelerde 50-55 yaştır.

Gelişmekte olan ülkelerde 55-60 yaşına kadar çıkabilmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin insanlarının yaşam uzunluğu arasında 20 küsur yıllık bir fark bulunmaktadır. Türkiye ortalama 74.6 yaş ile dünyada 75. sırada yer almaktadır (Tarhan Erdem 2013, Radikal gazetesi, 31 Ocak 2013). Türkiye’de beklenenin aksine nüfus artışının binde 12.1 oranı ile azalma eğilimine girmiş olduğu görülüyor. Nüfus Artışı Beraberinde Gıda Güvenliğini de Tehdit Etmektedir Artan dünya nüfusu beraberinde gıda güvenliği konusunu gündeme getirmektedir. Mevcut hali ile dengesiz dağıtımın yarattığı sorunlardan dolayı günde bir dolar ile geçinmek zorunda olan insanların sayılarının milyarlarla ifade edilmesi gıda güvenliğini daha anlamlı kılmaktadır. Bu anlamda dünya gelirlerinin önemli bir kısmını elinde tutan ülkeler dünya gıda hâkimiyeti ve enerji güvenliği konusunda dünden daha şahin davranarak diğer ülkeler üzerinde egemenliklerini artırmaktadırlar.

Dünyada özelliklede Asya ve Afrika’da üretim ile tüketim arasındaki fark hızla azalmakta ve yoksul ülkelerin gıda yönünden dışa bağımlılıkları artmaktadır. Ortadoğu ülkelerinin tamamı (İran hariç) gıda temini yönünden dışa bağımlı durumdadır (Ortaş 2013). Nüfusu hızla büyüyen dünyanın özellikle de gelişmekte olan ülkelerde 2030 yılından itibaren nüfus artışı ve kaynak yetersizliğiyle ilgili farklı konulara çözüm arayışları daha da hızlanacaktır. Konu Sıkıcı olabilir ama gelecek nesiller için önemli olduğundan okumanızı sürdürmenizi dilerim. Haftaya Nüfus Artışı Gelecekte Gıda Savaşlarının Habercisi olacak mı konusuyla yazımıza devam edeceğiz. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi