Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Özür bekliyorum

Farkında olmadan arabada, trende, vapurda ya da yolda birinin ayağına basmış isem,

Komşunun bahçesinden aşırdığım çiçek ve meyvelerin sahiplerinden,

Arabayla giderken yağışlı havalarda su sıçrattıklarımdan,

Yazılarımda alıntı yaptığım ve ilham aldığım kişi ve kurumları belirtmediklerimden,

Sevgilerine umut vermiş ama yerine getiremediklerimden,

Bayramlarda yeteri kadar harçlık veremediklerimden,

Oğlumdan ve yeğenlerimden onlara yeteri kadar zaman ayıramadığımdan,

Sevdiklerim, dostlarım ve arkadaşlarımın uyarılarını can kulağı ile dinlemediğimden,

Şehirde, kırda, dağda ve denizce ezip kırdığım çiçeklerden, börttü böceklerden hâsılı tüm canlılardan,

İki bin iki yılı başında alıp yedi yıl baktıktan sonra kaybettiğim evimin çenebazı muhabbet kuşu "maviş"ten, yeteri kadar ilgilenemediğim için.

Okulda ve yaşamda haylazlık edip üzüp/kırdıklarımdan,

"Güzel insan" değerinde yaşamak için kararlı mücadelede birlikte yola çıktığım sıra arkadaşlarım, yüreğimin parçası canlarımın, benden önce hedefe varıp toprağa karışırken bedenleri onlara yetişemediğimden beni affetsinler özür dilerim!

Tüm çirkefliklerine rağmen yaşam devam etmekte.

Yüreğimin yettiği ve beynimin çalıştığı sürece devam edecek ve dik duracağım.


 

***

Kitaplar ve koca adamlar özgürsün demekte.

Özgürlük ne ola ki?

Aç ve açık kalmada, birilerinin işliklerinde çalışmaya, siperlerde ne olduğunu bilmeden ölmeye özgürsün.

Günah çıkarmaya, af dilemeye, boyun eğmeye, diz bükmeye, eğilmeye, secdeye yatmaya özgürsün.

Vergi vermeye, askere gitmeye, üç/beş yılda bir sandıklarda birilerine yetki vermeye, ülkenin topraklarının satılmasına, seni şekilden şekle sokup dalga geçilmesine özgürsün.

Senin yaşamın ve konuşma biçiminle, bedensel yapınla ti geçilmeye özgürsün.

Birilerinin küplerinin doldurulmasında insanlığa yakışmayan biçimde çalışmaya, soğuklarda üşüyüp donmaya, kimyasal silahların denenmesinde, fırınlarda yakılmaya, atışlarda hedef tahtası olmaya, işkencelerinde çarmıha gerilmeye ölmeye özgürsün.

Sen af dileme, pişmanlık ve özür dileme de özgürsün.

Fakat hakkını aramada, insan olma değerlerini talep etmede, öğrenmede özgürlüğün yok!


 


 

***

Bugünlerde birileri özgürce özür dilemeye başlamış.

Yani ben özür dileyeceğim sen dileyeceksin kim için?

Koltuklarda sırça köşklerde oturanlar için mi?

Savaşları başlatan, ayrıcalıkları yaratan, insanlarla sınırsızca hoyratça dalga geçen açlığa ve ölüme gönderenler, insanların emeklerini kullanıp, kanları ve bedenleri üzerinden inanç ve politik çıkar malzemesi yapanlar, sadakaya muhtaç bir toplum yaratanlar, seçimlerde vaat ettiklerini yerine getirmeyenler, yetmez ama evet diyenler, onlara akıl hocalığı yapanlar insanlığa özür borçlu.

Evet, "güzel insan" adına onlardan özür bekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi