Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Savaşın neresindesin

Toplumsal tarihte hemen her zaman iktidar savaşları olmuştur. Bazen kardeş ve akrabalar arasında, bazen de komşular arasında ama emek sermaye çelişkisinin başlaması ve bugüne gelene kadar ki sürede geçirdiği evrelerle bu kavga daha da boyutlanıp uzlaşmaz konuma geldi.

İktidar güç, kudret ve kuvvetle eş anlamdadır. Yönetici olmak o erke sahip olmak canlılar arasında hele ki toplumsal yaşamda ayrıcalıklı olmaktır. Birileri çoğunluğun sırtından sırf ayrıcalıklı diye her şeyde önemli oranda hak iddia edip pay almakta.

Yöneticilerin dertleri kurdukları sistemin devam etmesi için her türlü baskı, cebir, şiddet, karalama ve diğer itibarsızlaştırma dâhil uygulamaları kendince mubah saymakta. Yaşamda yöneticilerin dertleri ile yönetilenlerin dertleri aynı değil; sorunları bir birine benzemiyor. Hele ki çıkarları ve yaşamsal sorunları bir biriyle hiç örtüşmüyor. İktidarı elinde bulunduranlar kendi aralarında iktidar savaşı yaptıkları kadar, sırtlarından geçindikleri topluluğa karşıda savaş içindeler. Kendi içlerindeki sorun iktidarda kimin yönetici olacağından çok çıkarlarının korunması olurken, çoğunluğa karşıda kim yöneticilik yapacak ve şirin gözükecek olarak ortaya çıkmakta ve bu durum acımasızca devam etmekte.

Yerel ve merkezi iktidarı elinde bulunduran hâkim güçler zaman, zaman kendi aralarında çatışma içerisine girseler de iktidardan alacağı payı düşünmekte; genellikle sorunları kendi aralarında büyütmeden çözmekte. Üretim ilişkilerinin gelişmesi ve günümüz koşullarına gelinmesiyle birlikte iktidar savaşlarının biçimleri de değişti; ekonomik sorunlar politik sorunlarla birleşerek özellikle yerel pazarlara hâkim olmak için savaşların boyutu da değişti. Geçen yüzyılın başında 1. Pazar Paylaşım savaşı, akabinde derin bir ekonomik bunalım ve sonunda 2. Pazar Paylaşım savaşını yaşadık. Yaşanan bu ağır koşullar nedeniyle kendi aralarında bir baş jandarma boy gösterdi ve herkes ona biat etmekte. Sorun iktidarlarının devamı ise büyük savaş çıkmadan herkes payını alacak ama büyük pay “baş jandarmanın”.

Palazlanan yerel güçler paylarının arttırılması ve bölgesel güç olma isteği “baş jandarmanın” çıkarlarıyla örtüşmesi gerekir. Birçok konularda uzlaşmasalar bile çıkarlarının devamı için her iki kesim yaptıkları işlerde bir birlerini destek vermekte. Bu günlerde bölgemizde ve özellikle ülkemizde iktidar güçlerinin kendi aralarındaki savaş ekonomik, politik ve sosyal olarak ayyuka çıkmış durumda. Hâkim güçler kendi aralarında iktidar savaşı verirken bir yandan da toplumun önemli kesimi emeklerinden başka geçinme koşulu olmayanları göz hapsinde tutmakta. Göz hapsinde tutmakla kalmıyor onların yaşam ve çalışma yasalarını değiştirmekte, emeklilik yaşını büyütmekte; sağlık ve ilaçta katkı payı getirmekle kalmadı oranları da arttırmakta; temel hizmetlerdeki dolaylı vergiyi keyfince arttırmakta ve çalışanların örgütlenme hakkını kısıtlamakla sınırlı kalmayıp her türlü baskı ve şiddeti kullanmakta. Temel insan hakları göz ardı edilip, emek sömürüsü ve işkence devam etmekte.

“Emek, ekmek ve özgürlük” temelinde kendine sınıfsal bir yol çizip hangi ad verirse versin, hâkim güçlerin iktidar savaşında “bir taraf” olarak “birlik, bütünlük ve dayanışma” içerisine girmesi gerekir. Alanlarda büyük laflar edip “işkembe-i kübradan” atanlar yaşama uygulamaya geldiklerinde incir çekirdeğini doldurmayan konularda bahaneler üretip bir birlerine çamur atmakta; “birlik, beraberlik ve bütünlük” lafta kalmakta.

İktidar güçlerinin kendi aralarındaki savaşta bitaraf olmak değil “emek sermaye çatışmasında” yani sınıfsal savaşta bir taraf olarak cephesini belirlemeli.  Egemen güçlere karşı “sınıfsal mücadele ve dayanışma” özgülünde sadece alanlarda değil yaşamın her alanında birlikte hareket etmeli.

Oysa “emek, ekmek ve özgürlük” tarafında olduklarını belirtseler bile birlikte olmamak için tıpkı “elmanın sapı, üzümün çöpü” diye bölünmekte ve birbirleriyle didişmeye devam ederken “iktidar savaşında neredeyiz” diye sormaktan sorgulamaktan hala imtina etmekte.

Gerçekten “hâkim güçlerin iktidar savaşında sen neredesin”?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi